English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lex

Lex translate Turkish

3,574 parallel translation
Este é um lugar que o Lex nunca visita.
Lex buraya asla gelmez.
Não me mintas, Lex.
Bana yalan söyleme, Lex.
Sê um homem, Lex, e admite o que fizeste.
Bir erkek gibi davran, lex ve yaptığın şeyi itiraf et.
Responde-me, Lex!
Bana cevap ver, Lex!
Mas são as pessoas, não são, Lex?
Ama asıl değer verdiğin insanlar, öyle değil mi, Lex?
Ele está na mente do Lex. Está preso.
Lex'in zihninde kapana kısıldı.
Se o Lex morrer, o Clark morre com ele.
Lex ölürse, Clark'da onunla birlikte ölecek.
Amo-te, Lex... meu filho.
Seni seviyorum, Lex. Oğlum.
Pois, o Lex vai acabar com aquela história no bater de um coração.
Lex bir kalp atışı kadar kısa sürede o hikayeyi ortadan kaldırır.
Agora, obviamente, sou a última pessoa que pensava salvar o Lex das garras da morte, mas a decisão era minha.
Aslına bakarsan, Lex'i ölümden kurtarması beklenen son kişi bendim herhalde ama bu kararı ben verdim.
Porque me preocupo, Lex.
Çünkü önemsiyorum, Lex.
Essa voz não sou eu, Lex.
O ses ben değilim, Lex. Sensin.
Acredita em mim, Lex, não há nada que esteja perdido que não possa ser encontrado novamente.
İnan bana Lex, kaybolup da geri getiremeyeceğin hiçbir şey yoktur.
Lex, vi o que aconteceu.
Lex, neler olduğunu gördüm.
Concordo, principalmente quando ela anda... a visitar... o Lex.
Katılıyorum, özellikle de... Lex'i ziyaret ederken.
Ela confia nele.
O da Lex'e güveniyor.
Entretanto... sugiro que te mantenhas ao último esforço do Lex.
Bu arada önerim Lex'in son çalışmalarına dikkat etmeniz.
Lex?
Lex?
Entraste no meu computador e copiaste os ficheiros, Lex!
Bilgisayarıma girip dosyalarımı kopyalıyorsun Lex!
Neste momento, estou para desmascarar a carnificina do Lex Luthor no Daily.
Aslında ben de şimdi Lex Luthor'un günlük yıkımını temizlemeye çalışıyordum.
A não ser que haja um ataque de um vírus massivo, todos estes ficheiros estarão para sempre nas mãos do cidadão Lex.
Şiddetli bir virüs saldırısı yaparsam bütün bu dosyalar sonsuza kadar Lex'in kontrolünde kalır.
Não vais querer que o Lex nem ninguém veja que consegues fazer isso.
Lex veya başka birinin ne yapabildiğini görmesini istemezsin.
O Lex.
Lex.
O Lex tem uma maneira de ser o herói no preciso momento em que precisas de ser salva.
Kara, Lex tam ihtiyacın olduğun sırada kahramanın gibi davranıyor.
Se queres realmente provar que é o Lex quem está a mentir... conta-me a verdade.
Eğer Lex'in yalan söylediğini kanıtlamak istiyorsan bana doğruyu söyle.
Está a roubar alguma coisa para o Lex.
Lex için bir şey çalacak.
Diz-me apenas o que o Lex tem sobre ti.
Bana Lex'in elinde sana karşı ne olduğunu söyle.
Só voltei à cidade há um dia e o Lex já me está a apertar para conseguir o teu segredo.
Sadece bir gündür şehirdeyim ve Lex senin sırrın için beni sıkıştırmaya başladı bile.
O Lionel, o Lex... são a mesma pessoa.
Lionel, Lex... ikisi de aynı insan.
Se entregar essa bracelete ao Lex, ele fica um passo mais próximo do teu segredo.
Eğer bu bileziği Lex'e verirsem senin sırrına biraz daha yaklaşmış olacak.
A única maneira de parar tudo isto é tirar o Lex da equação.
Tüm bunları durdurmanın tek yolu Lex'i bu denklemden çıkarmak.
É a minha vez de te salvar... e a toda a gente do Lex, de uma vez por todas.
Şimdi ben, seni ve herkesi sonsuza kadar Lex'den kurtaracağım.
Chloe, o Lex disse-me que tinhas um poder.
Chloe, Lex bana gücün olduğunu söyledi.
Espero que não te importes, Lex, mas estava a pensar se podia ficar aqui... Contigo.
Umarım seninle burada kalmamın bir sakıncası yoktur Lex.
- Queres que eu vá, Alexis?
- Gelmemi ister misin, Lex?
Caramba, parece o Lex Luthor.
Lex Luthor'a benziyorsun.
Johnson, esquina da 57ª com a Lex.
Johnson, 57. Lex Caddesi!
Paul Molet, na Lexington.
Lex'teki Paul Molet'te.
Na esquina da 74 com a Lexington. Não te mexas.
- 74th cadde Lex'in orda.
Segundo, temos Havoc e Colby contra Billy, The Kid e Lex Lethal.
İkinci Herby Billy The Kid'le karşılaşacak.
Dás-me um cigarro, Lex?
Ne yapıyorsun, Lex?
Vá lá, Lex.
Hadi, Lex.
Acabámos de saber que a Kara se mudou para a mansão com o Lex.
Kara'nın Lex'in malikanesine taşındığını öğrendik.
Antes que o Lex descubra o segredo dela.
Lex onun sırrını öğrenmeden.
Da última vez que te vi, tu e o Lex eram crianças, a nadar no nosso lago.
Seni son gördüğümde Lex ile sen çocuktunuz ve gölde yüzüyordunuz.
Obrigado por me deixares ficar aqui, Lex.
Burada kalmama izin verdiğin için teşekkürler Lex.
Lex.
Lex.
Está bem, Lex.
Tamam o zaman, Lex.
Não, Lex.
- Özür dileme, Lex.
Estamos a perder o Lex.
Lex'i kaybediyoruz.
Lex!
Lex!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]