English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Leyla

Leyla translate Turkish

215 parallel translation
Sim, Virginia, o Pai Natal existe.
Evet Leyla Mecnunun geliyor.
- Dê o pássaro a Leyla.
O anlar ne demek istediğimi.
Desculpem, Fred e Ethel. Deveriam ter feito reserva.
Üzgünüm Leyla ile Mecnun rezervasyon yaptırmalıydınız.
Deve dar para te deixar bem bebida.
Kafan biraz Leyla olacaktır.
Leyla? Estas ai?
Leyla, orda mısın?
Leyla.
Leyla,
Ei, Leyla.
Hey Leyla?
Dói muito, Leyla?
Çok acıtıyor mu Leyla?
Leyla?
Leyla?
Leyla, pôs o curativo na ferida?
Leyla, yarandaki bandaj? O muydu?
Leyla advertiu-te que ele está contra nós e que só trará problemas.
Leyla seni uyarıyorum. O bir bela. O bize karşı.
Leyla, fica aqui com Grove.
Leyla sen burada Grove ile kal.
Kyle, vai com Leyla.
Kyle sen Leyla ile birlikte git.
É melhor tu teres cuidado com eles, Leyla.
Bu adama karşı arkanı iyi kollamalısın Leyla.
Leyla, estás aí?
Leyla? Leyla? Orda mısın?
Responde. Leyla?
Cevap ver Leyla.
Alcançaremos-te.
Anlaşıldı. Leyla?
Leyla, sabes como anda o nosso caçador Dampiro?
Melez avcıya ne olduğunu biliyor musun?
Leyla, responde.
Leyla cevap ver...
Responde Leyla, câmbio.
Cevap ver Leyla, tamam.
Leyla, o que achas?
Leyla... Ne düşünüyorsun?
Leyla, não vás!
Leyla gitme!
Leyla, não entres...
Leyla oraya gitme...
Leyla, revista os pisos de cima.
Leyla sen üst katları al.
Leyla, está apaixonada pelo Dampiro?
Leyla, bu Melez'e aşık mısın?
Desculpe senhor, mas quero-vos perguntar se conheceu a minha avó, Leyla.
Özür dilerim efendim ama, büyükannem Leyla'yı tanıyıp tanımadığınızı merak ediyordum.
Chamo-me Leyla Harrison.
Adım Leyla Harrison.
O meu nome é Leyla Bakuri.
Adım Leyla Bakuri.
Leyla Bakuri.
Leyla Bakuri.
Leyla, eles não estão lá.
Leyla, Orada kimse yok.
Esse é o meu pai?
Leyla, bu babam mı?
Leyla Harrison. Que surpresa.
Leyla Harrison.
Presumo que andou a falar com a Leyla Harrison.
Sanırım Leyla Harrison'la konuştun değil mi?
- A questão não é essa.
Sorun bu değil Leyla.
Este é o John, e esta é a Leyla.
Ben Monica. Bu John ve bu da Leyla.
Sou amigo da Leyla Harrison.
Leyla Harrison'un arkadaşıyım.
A Leyla disse que a está a ajudar com um caso, que precisa disto já.
Leyla davada ona yardım ettiğinizi ve buna acil ihtiyacınız olduğunu söyledi.
A Leyla disse que só andava comigo se eu lhe entregasse o gato, e raios, entreguei-lho.
Leyla bu kediyi sana verirsem benimle çıkacağını söyledi ve onu getirdim.
- Não se trata disso aqui.
Burada öyle bir şeyle uğraştığımızı sanmıyorum Leyla.
As feridas estão situadas no mesmo lugar. E se descobrirmos porquê, então terá algo óptimo a dizer à sua amiga Leyla Harrison.
Yaralar aynı yerde ve eğer bunun nedenini bulabilirsek o zaman güzel arkadaşın Leyla Harrison'la paylaşacak çok güzel şeylerin olacak değil mi?
Só sei que estamos a perder tempo a falar nisto.
Leyla orada tehlikede mi? Tek bildiğim burada konuşarak vakit kaybediyoruz.
- Ai é? A Leyla não pára de falar em como salvou a situação.
Leyla onları nasıl kurtardığını anlatıp duruyor.
Sabe, aqueles estúpidos, todos querem foder a princesa Leia, não é?
O herifler Prenses Leyla'yı becermek istiyorlar, değil mi?
Acostumado a andar pelo mato.
Tıpkı Leyla gibi kırda otlakta dolanmak.
Leve-o.
Kuşu Leyla'ya ver, selamımı söyle.
Leyla, volte para a cela!
- Leyla hemen hücrene dön!
Leyla!
Leyla!
Adeus.
Hoşça kal, Leyla.
A Leyla só fala disso :
Leyla'nın tek konuştuğu bu.
A Leyla corre perigo?
Bir dakika.
Tu gostas da Leyla, não gostas?
Leyla'yı sevdin, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]