English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Libertas

Libertas translate Turkish

109 parallel translation
Sam, assegura-te que libertas a alma do recipiente.
Sam, sen ruhu taşıyıcıdan salıyorsun.
" Tu és o meu refúgio, Tu me libertas da angústia,
" Sığınağım sensin, beni sıkıntıdan korur...
Se eu ganhar, tu libertas-me.
Eğer kazanırsam, beni rahat bırakırsın.
É latim. "Mihi libertas necessest."
Latince. "Mihi libertas necessest."
Que libertas
Yaydığın enerji
Hoje libertas o Teu escravo...
Bize yol göster Tanrım...
Porquê é que não deixas as coisas como estão agora... libertas os meus homens e entregas-te?
Neden şimdi bunlara bir son verip... adamlarımı bırakmıyor ve teslim olmuyorsun?
Libertas.
Serbest kalmış.
Tornou as pessoas mais libertas e rebeldes.
İnsanlar biraz daha umursamaz ve geniş oldu.
Que assim que te apercebes que podes fazer tudo, libertas-te.
İstediğin her şeyi yapabileceğini fark ettiğin an, özgürsün.
Porque não libertas o Governado Liu?
- Efendi Liu'yu serbest bırak.
Libertas-me disto, por favor, e deixas-me sair aqui?
O zaman şu kelepçeleri açar mısın? Bırak da gideyim.
Porque não nos libertas?
Neden gitmemize izin vermiyorsun?
A primeira, parto aquele poste, libertas-te, e vamos para casa.
Birincisi, şu ayağı kırarım, kollarını dışarı kaydırırsın, ve eve gideriz.
Quando te libertas tudo se clarifica.
Bir kez vazgeçersen her şey netleşir.
Delia e Deidre Dennis, a vossa avó pagou-vos a fiança. Vão ser libertas sob a custódia dela, a aguardar julgamento.
Delia ve Deidre Dennis, büyükanneniz kefaletinizi ödedi,... ve onun gözetiminde şartlı olarak serbest bırakılıyorsunuz.
Ponho os ovos e saio. E tu libertas o teu fertilizante.
Yumurtalarımı bırakırım, giderim ve sen de döllersin.
Tapas o copo firmemente com o cartão. Vais lá fora e libertas a aranha.
Kartonu bardağa sıkıca basılı tutar, kapıya gidip örümceği doğaya salarsın.
Libertas-me do teu programa?
Programından çıkartır mısın?
E se eu repetir aquela porcaria, que provavelmente tiraste de um filme porno, seu atrasado mental, e for rejeitado, libertas-me do programa?
Yani muhtemelen bir porno dergisinden çaldığın lafı tekrarlarsam, pis sapık ve reddedilirsem beni programından çıkaracaksın.
Se perderes, arranco-te os dois olhos. - E se eu ganhar, libertas-me.
- Ve eger ben kazanirsam beni birakacaksin
Confia em mim, já te libertas disso.
Geçer. Güven bana. Geçer.
E deixas-me ir, libertas-me.
Sen de gitmeme izin verdin, beni saldın.
Porque quanto mais cedo ela ficar caída por ele, mais cedo te divorcias, mais rapidamente te libertas disso, financeiramente falando.
Çünkü yakında ona aşık olacak, yakında boşanacaksınız ve yakında kurtulacaksın, maddi durumu etkileyici.
- Não. Todas as almas em Proculus estão libertas do ódio que os povos da Terra parecem sentir uns pelos outros.
Proculis'teki her ruh Dünya'daki insanların birbirine karşı duyduğu nefret ve öfkeden kurtulmuştur.
Por que não te libertas dos teus?
Neden biraz kendinden kaçmıyorsun?
Libertas passadores.
Demek satıcıları hapisten kurtarıyorsun.
- Libertas-me a casas comigo?
Beni azat edip karın yapacak mısın?
Ou me matas ou me libertas.
Beni ya öldür, ya da serbest bırak.
Libertas-me?
Beni kurtarır mısın?
Se libertas os reféns, estarei feliz de fazer um acordo contigo.
Eğer rehineleri bırakırsan seninle anlaşabiliriz.
Enfrascá-las não as torna velozes e libertas, embebedam-se, vomitam e depois acabam por adormecer.
.. sarhoş olur ve her yere kusarlar Tabi sızmadan önce
Libertas-me?
"Serbest bırakmak" mı?
Se eu vencer, libertas o meu povo e retiras as tuas tropas.
Eğer ben kazanırsam, İnsanlara özgürlüğünü vereceksin ve birliğini çekeceksin.
Libertas o ferido e tens o que queres.
Yaralıyı bırak ve dilediğini al.
Ouve, Hank, neste momento os teus testículos estão cheios de sémen e até já libertas umas gotinhas.
Hank, şu anda taşakların spermle dolu ve bunun çok az bir kısmı dışarı çıkıyor.
Porque não libertas o espírito e vais... "Sai dos meus sonhos e entra no meu carro."
Neden gemiden inip şeye binmiyorsun... "Rüyalarımdan in ve arbama bin."
É desta que libertas todos os macacos, e eles passam-se dos carretos e mordem-te até morreres? Não.
Planın, maymunları saldıktan sonra seni ısırarak öldürmeleri mi?
Libertas o Oeste de um canalha.
Batıyı bir hergeleden kurtardın.
Fui uma das quatro pessoas... libertas pelo FBI por falta de provas incriminatórias...
Benden başka dört kişi... delil yetersizliğinden FBI tarafından serbest bırakıldı...
Porque é que não começamos contigo e libertas alguns dos reféns?
Başlangıç olarak neden birkaç rehineyi bırak mıyorsun?
E em cada uma das vezes, foi no dia a seguir que as vítimas do imitador foram libertas.
Ve hepsinde de, taklitçinin kurbanlarından birinin bırakıldığı günün ertesiydi.
Tu a libertas... E então depois dou-te a localização do dispositivo.
Onu bana verin ben de aletin yerini size vereyim.
Então por que não libertas a Charlie?
O zaman Charlie'yi neden geri vermiyorsun?
Porque não me libertas, amor?
* Neden beni özgür bırakmıyorsun bebeğim *
Já vi o desfile de raparigas que levas para casa, marcas e libertas.
Biliyorsun eve getirdiğin ve test edip onayladığın bir sürü kız gördüm.
A verdade é que quantos mais matares, mais libertas o teu poder.
Gerçek olan ise... Öldürdükçe, gücünü serbest bıraktıkça aslına daha çok yaklaşırsın.
Libertas assim e voilá!
Böyle bırak ve voilà.
Por isso porque não me libertas?
* Bebeğim, özgür bırakır mısın beni *
Porque nos libertas-te?
Ama sizi yine çöreklere boğacağım bayan.
Tradução e legendagem :
Ubi dubium ibi libertas :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]