Translate.vc / Portuguese → Turkish / Liquor
Liquor translate Turkish
39 parallel translation
Um dos Rapazes do Uísque JR.
JR Whiskey Liquor Lads'e ait olanlardan bir tanesi.
- Era da Lucky Liquor.
- Lucky İçki Dükkânı'ydı.
Lucky Liquor.
Lucky İçki Dükkânı.
O Spider Mike foi ao "Circus Liquor" à um bocado.
Spider Mike Liquor Sirki ne erken gitti.
Não foste de mota até ao "Circus Liquor"?
Bisikletle Liquor sikine gittin mi?
Conduzam com cuidado, obrigado por virem ao Red Hot Pussy Liquor.
Dikkatli sürün. Kırmızı Ateşli Vajina İçki Dükkanı'na geldiğiniz için sağolun.
- King's Liquor, Soledad Canyon Road.
- King's Liquor, Soledad Canyon Yolu. -
Sara, ia agora ter contigo.
Selam Sara, ben de tam sana geliyordum. Jenko Liquor'daki kamera kayıtları.
Vamos pôr um shunt num dos ventrículos para permitir a saída do liquor.
Serebrospinal sıvıyı boşaltabilmek için bir yol açacağız.
A cirurgia correu bem, está a recuperar, tirámos liquor e testámo-lo.
- Ameliyat iyi gitti. Nekaate alındı. Ama serebrospinal sıvıdan örnek alıp tahlil ettirdik.
Não teremos nada fiável dos anticorpos do sarampo e do liquor. Não, depois do que lhe demos.
- Verdiğimiz bunca şeyden sonra serebrospinal sıvıda sağlıklı kızamık antikoru bulamayacağız.
O quisto da larva tem a mesma densidade que o liquor.
Kurtçuğun oluşturduğu kist, beyin sıvısıyla aynı yoğunlukta. Dolayısıyla kafasının içindeki hiçbir şeyi göremeyiz.
Dois assaltos a lojas de bebidas, na Broadway com a 7ª e à Hill Liquor, na Chinatown.
Birincisi, iki içki dükkanında silahlı soygun. Broadway 7 ve Chinatown'daki Hill Liqour dükkanları.
- Na Hal's Liquor Store, em Metropolis.
Metropolis'teki Howe'nin içki dükkanından.
Fui a Surf Liquor.
Surf Liquor'a gittim.
"Invenções e Chester Liquor" sobre o capô de seu carro cruzando a linha de chegada da corrida.
Bitiş çizgisinden geçen arabanın ön kaputunda "Chester'ın İcatları ve İçki Dükkanı" yazacak.
O xerife vá até o Chester Liquor.
Şerif Chester'ın İçki dükkanına gitti.
Meu Deus, isto é Sparkling Malt-Liquor?
- Oh tanrım. Köpüklü likör mü o?
Eu amo Sparkling Malt-Liquor.
- Köpüklü malt likörüne bayılırım.
Malt Liquor, vinho barato, refrigerante de uva ou Kool-Aid?
Bira mı, köpek öldüren mi, üzümlü gazoz mu, Kool-Aid mi?
Tinha leucócitos no liquor. Meningite cancerígena.
Spinal sıvı beyaz hücre kaplıydı.
Ei Como todos foram para o Liquor do Spike?
Spike's Liquor'da işler nasıl gitti?
E para o nosso posto de observação 1, Schlitz Malt Liquor.
Birinci operasyon noktası için Schlitz Malt Likör.
Quando ouvirmos "Schlitz Malt Liquor", voltaremos para Bagram para a fase dois.
Schlitz Malt Likörü duyduğumuzda, ikinci aşama için Bagram'a geri dönüyoruz.
Passei Schlitz Malt Liquor.
Schlitz Malt Likör'e geçtim.
Quando o vosso homem foi morto, eu estava no Dante Liquor.
Adamınız vurulduğunda Dante likör dükkanındaydım. Bir saat boyunca mı?
Licor Dounuts.
Liquor Doughnuts ile öğrenirsiniz.
Liquor Donuts, que mais poderiam pedir?
Liquor Doughnuts, Size bi sorum daha var?
Tentativa de assalto relatada no Liquor Dounuts.
Soyguna teşebbüs Liquor Doughnuts ihbar var.
Ouve um incidente no Liquor Dounnuts.
Liquor Doughnuts ta bir olay çıkmış.
Bebidas e Dounuts.
Liquor and Doughnuts.
É no Liquor Palace.
Evet burası Liquor Palace.
Um agente foi morto num incêndio, na Garrafeira Benny's, na 83.
Benny's World of Liquor'da 10-70 durumunda bir korucu öldü.
Atravessou fronteira de Harlan, para Wabash, e gastou logo 120 dólares, na Leo's Liquor.
Harlan ilçesinden Wabash ilçesine geçti ve anında Leo'nun Barı'nda 120 dolar harcadı.
Honestamente, mesma garrafa, Liquor Shack, 700 mil.
Aslında aynı şişe Liquor Shack, 700 bin dolar.
Mesmo em frente fica a loja de bebidas da 19ª Avenida, o epicentro dos motins de 1967, que nunca acabaram completamente.
Şimdi geldiğimiz yer olan 19th Street Liquor Store, 1967 ayaklanmalarının merkeziydi, ki ayaklanma hiç bitmedi.
Cheiras a uma lixeira do lado de fora de um Liquor Barn.
Barın dışındaki çöplük gibi kokuyorsun.
Claro que não aceitaram isto na loja de bebidas.
Tabii ki Liquor Barn'da bu geçmez.