Translate.vc / Portuguese → Turkish / List
List translate Turkish
162 parallel translation
O último homem que me disse isso foi o Archie List dias antes de cortar o pescoço!
Boğazını kesmesinden bir hafta önce Archie Leach de böyle demişti. Öyle mi?
Vamos ao check-list, rapaz.
Kontrolleri duyalım, evlat.
Nem jogo nem nada Tracy.
"You're on my list" - "Because it's just a question of when" - Kumarla ilgili hiçbir şey yok Tracy.
O pai dela é tão religioso que espanta que a deixe voltar a ver-te, depois daquela vossa curtição, na Lista de Schindler.
Babası çok dindar. Onu tekrar görmene izin verdiği için şaşırdım Schindler's List filminde onunla seviştikten sonra.
Check list conseguido a 2-5-5-0, lista 6.
Listeyi 2550 ye kadar kontrol edin.
Até dois irem para o Clube Francês, depois de verem a Schindler's List.
Ama diğer ikisi Schindler'in listesini izledikten sonra Fransızca klübüne geçtiler.
Os nossos filmes tornaram-se no "Surreal Top List" TV show.
Eskizlerimiz "Gerçeküstü Top Listesi" TV gösterisine dönüştü.
Tristemente, a realidade foi sempre pior do que o que mostrámos no "Surreal Top List."
Maalesef gerçek bizim "Gerçeküstü Top Listesi" nde gösterdiğimizden çok daha acıydı.
Quando já estava pronto para iniciar a produção... ... Spielberg já tinha começado a rodar A Lista de Schindler.
Yapıma hazırlığı bittiğinde Spielberg Schindler's List'i çekmeye başlamıştı.
E você sabe que o que você vê nas listas de discussão ou na Slashdot você lerá, você sabe, este cara está realmente bravo porque ele não teve hipótese, não o deram a hipótese de... ter acções da from Red Hat.
ve sen olayı biliyorsun görüyorsun işte, bir çok mail list var Slashdot var, okuyacaksın, biliyorsun Bu herif cidden manyak çünkü şansı yoktu cidden şansı yoktu RED HAT stoklarından alma şansı yoktu
- Eu estava na mailing list dela.
- onun davetliler listesindeydim.
Pensava que estávamos na tua mailing list.
- Müşterin olduğumuzu sanıyordum.
- Estou na mailing list!
- İsmim listede.
Está a inscrever-se numa mailing list.
Bu kendini bir posta listesine yazdıran türden.
Ela tinha um anúncio na "Jones List". A secção "Mulheres procuram homens Sadomasoquistas". Tinha indicações, a morada, o que ela queria que eu fizesse, veja.
Talimatlar, adres, neler yapmamı istediği.
Tirei-os da secção de anúncios da "Jones List".
The Jones listesindeki ilanlardan indirdin
Mais de 600 membros da "Jones List" viram o anúncio da Carla.
Carla'nın ilanına Jones listesi üyelerinden 600 kadarı bakmış.
Ela nem sabia da "Jones List".
Jones listesinden haberi bile yoktu onun.
Não quero ir parar a uma mailing list.
Oh, sorun değil. Sevk irsaliyesi falan istemiyorum.
O tapete está sujo porque é cinzento.
Meşgulûm. Yaptığım kötü şeylerin list... Bu paspas çok kirli çünkü gri.
I guess love is pretty low on the list, then, huh?
Aşk listede oldukça düşük sanırım, o zaman, değil mi?
Chamam-lhe o "Joalheiro para a A-list." ( Top de Joalheiros da CBS4 )
- En üst sınıfın mücevhercisiymiş.
Craig's List. É desesperado, eu sei.
Çaresizim, biliyorum.
Tenta o Craig's List.
- "Craig'in Listesi" ni dene.
Que faz o "List"?
Bu "Liste" neye yarıyor?
O "List" é para programas que já gravaste.
Liste şimdiye kadar kaydettiğin programları gösterir.
Pensem nos aniquiladores de famílias, John List e Mark Barton.
Ailelerini yok eden, John List ve Mark Barton'u hatırlayın.
Louis, podes ser o anfitrião do "La Fonda List" no canal 3...
Louis, kanal 3'de "La Fonda List" ... sunucusu olabilirsin. Biliyorsun değil mi?
O que é uma "hit list"?
"Vuruş Listesi" de nedir?
O seu nome consta na página pessoal do Ryan Lansco, no que ele chama de "hit list".
Adınız, Ryan Lansco'nun dost-ajanda sayfasında da karşımıza çıktı. Vuruş listesi adını verdiği bir bölümde hem de.
Vejam quem está aqui.
Bay List.
Steven Spielberg chamava o Robin Williams todas as noites para... que lhe subisse o ânimo enquanto filmava a "Lista do Schindler".
Steven Spielberg "Schindler's List" i çekerken her gece Robin Williams'ı neşelendirmek için aramış.
Oh, sim, faz uma list, querida.
Oh, evet liste yapmak, hayatım.
- Sem saber, fui parar à mailing list.
- Birisinin mailinden almıştım.
/'men - t - list / substantivo.
Mentalist, isim.
Mentalista /'men-t3-list / nome
Mentalist, isim.
Vamos fazer nosso processos de check-list.
Hadi prosedür kontrol listesini bir bakalım.
Apolo 11, podem começar o check-list e iniciar... - o re-acoplamento.
Apollo 11, kenetlenecek ay modülü için kontrol listesini uygulamaya başlayabilirsiniz.
Deve haver um trabalho na Craig's List que não envolva tráfico ou nudez.
Craiglist'te * uyuşturucu ya da çıplaklık içermeyen bir iş olmalı.
A menina da lista de Craig.
Craig's List'deki kız.
Lista de Craig.
Craig's List'teki.
Vi o seu anúncio no Craigslist.
Craig's List'teki reklamını gördüm.
Há três semanas, quando a Suzanne saiu de casa, pus um anúncio no Craigslist.
Üç hafta önce, Suzanne taşındığı zaman Craig's List'e bir reklam koydum.
- Inscreva-se no Craigslist.
Craig's List'e yaz. Evet.
Check-list concluído aos 2-5-5-0, lista 6.
2590 a kadar liste kontrolü.
Ainda me metem numa mailing list esquisita...
Sonra beni bir sürü abuk subuk posta grubuna üye yaparlar.
É da "Jones List".
- The Jones listesinden.
- Na "Jones List"?
Hayır.
Calculou que esse pessoal rico, iria reclamar junto das seguradoras, e receberiam as respectivas ideminizações. Eu continuo a ser "Joalheiro para a A-list."
En üst sınıfın mücevhercisi olarak kalacaktım.
"The List"
Çeviri : alihsans [02.12.2007]
'Eu poderia ter salvo mais gente'. A Lista de Schindler.
- "Daha fazlasını kurtarabilirdim..." - "Schindler's List".