Translate.vc / Portuguese → Turkish / Loca
Loca translate Turkish
217 parallel translation
A minha irmã tem um restaurante, o La Cubana Loca, no Harlem.
Kız kardeşimin bir mekanı var. La Cubana Loca, Harlem'de.
Os fracos tem de ser ajudados pelos fortes pois esta loja, a mais antiga dos Filhos do Deserto tem de ser representada a cem por cento na Convenção anual em Chicago na próxima semana.
Güçlüler, zayıflara yardım etmek zorundadır. Beyefendiler. Bu eski loca, gelecek hafta Chicago'daki yıllık kongremizde..
Preparei-te um palco... convenientemente situado.
Senin için bir loca ayarladım hem de en uygun bölümde.
- No camarote A. Peço sempre o A.
- Tabii ki Loca A.
Venha, querida, abra o camarote A.
Haydi canım, Loca A'yı aç.
- Diz aqui Camarote B.
- Burada Loca B diyor.
- Pedi o Camarote A.
- Ben Loca A istemiştim.
Ouça, Olympe, houve um pequeno engano com os nossos bilhetes e queremos que troque de camarote connosco :
Baksana Olympe, biletlerimizde ufak bir hata olmuş. Bizimle loca değiştirmeni istiyoruz.
Haverá um lugar no Camarote A para o Sr. Barão de Varville com uma certa dama que espera que ele a honre com a sua presença.
Kendisini onurlandıracağınızı uman bir hanımefendinin yanında Sayın Varville Baronu için Loca A'da bir yer olacak.
- Qual é o Camarote A?
- Loca A hangisi?
Impeça o barão de ir ao Camarote A.
Baron'un Loca A'ya gitmesine engel ol.
Diga-lhe para vir ter ao Camarote B. Depressa!
Söyle ona, Loca B'de bize katılsın. Çabuk. Çabuk!
A dama que lhe enviou o bilhete não quer que vá ao Camarote A, mas sim que vá ter com ela e a amiga ao Camarote B.
Size notu gönderen bayan Loca A'ya gitmenizi değil Loca B'de ona ve arkadaşına katılmanızı istiyor.
Já agora, reservei um camarote para o concerto de estreia no Albert Hall.
Bu arada, Albert Hall konseri için bir loca tuttum.
O camarote da minha irmã é o 27.
Kardeşimin loca numarası 28.
Comprei um chalé no Maine.
Maine'de bir loca aldım.
- O chalé, claro!
- Loca, haliyle.
- Disse que era um chalé.
- Bir loca olduğunu söylemiştiniz.
Se as primeiras filas tivessem as maneiras do balcão, o mundo seria maravilhoso.
İlk birkaç sıra loca gibiydi, ne kadar harika bir dünya olabilirdi.
O encontro do clube durou até muito tarde, estivemos a ler os relatórios do tesoureiro.
Loca toplantısı, veznedarın raporunu okumak saatler sürdü.
Sabes que não gosto de te deixar sozinha, mas é só uma vez por semana, e o clube é importante.
Biliyorsun ayrılmaktan ve seni öylece yalnız bırakmaktan koşlanmam, fakat sadece haftada bir kez ve loca önemli.
Está do lado dele pois eram os dois no clube. Mas eu era a sua mulher! E ele abandonou-me.
Sen onun yanındasın çünkü o senin loca kardeşin, fakat ben onun eşiyim, ve o kaçtı ve beni terk etti.
Nós, cavaleiros da Casa Dourada, comprometemo-nos perante a irmandade a ajudar os nossos associados e os desafortunados, sem restrições.
Biz, Altın Loca Şovalyeleri, kendimi göz kırpmadan kardeşliğe adamışız, amaç üyelerimize ve bizden daha talihsiz olanlarımıza yardım etmek.
Tem início a reunião dos Cavaleiros da Casa Dourada.
Altın Loca Şovalyeleri kurul toplantısı şu anda sürüyor.
E se sorteássemos um dos lotes no próximo baile da confraria?
Şimdi, Tut ki biz bir sonraki Loca dansında bir kapı ödülü olarak bir parsel veriyoruz?
Sim, os Cavaleiros da Casa Dourada.
Evet, Altın Loca Şovalyeleri.
Mas estamos em missão oficial.
Loca işindeyiz, yine de.
Os membros da Confraria.
Loca üyeleri.
A Confraria está disposta a dar-lhe 50 dólares por semana até...
Görüyorsun, Loca sana 50 dolar vermeyi düşünüyor, ta ki...
Exactamente. A Confraria comprou um terreno e converteu-o num local para a última morada dos membros.
Görüyorsun, Loca yakın zamanda bir parça arazi satın aldı ve onu üyeler için son dinlenme yerine dönüştürdü.
Se concordar em ser lá enterrado, a Confraria continuará a pagar-lhe até chegar a hora final.
Sorun şu ki, eğer oraya gömülmeyi kabul edersen, Zamanı gelinceye değin Loca sana ödeme yapmağa devam edecek.
É para a admissão a membro activo da Confraria.
Loca'ya faal üyelik başvurusuna benziyor.
- Grande noite para a Confraria.
Öyle görünüyor ki, Loca için büyük bir gece.
Já não vinha a um baile há mais de dois anos.
İki yılı aşkın zamandır Loca'ya dansa gitmedim.
Cometeram uma fraude na Confraria.
Beyler, bu Loca'da bir sahtekarlık işlendi,
A Confraria está a financiar o casamento e a lua-de-mel.
Onun evliliğini neredeyse Loca finanse ediyor. Ve de balayını.
Não vou ficar a ouvir injúrias, sobretudo de alguém que quase desfalcou a Confraria.
Bu yalanları dinlemeyeceğim, Loca'dan para çalmakla eşdeğer bir eylemi gerçekleştiren birinde değil.
A sua imobiliária recebeu a comissão por vender o cemitério à Confraria.
Evet. Emlak şirketin mezarlığı Loca'ya satmak için komisyon aldı.
Acalmem-se. Por favor. Somos todos Irmãos da Confraria.
Lütfen, lütfen, hepimiz burada Loca kardeşleriyiz.
Não enquanto o Clarence Weems for um membro activo da Confraria.
Clarence Wheems bu Loca'nın faal üyesi iken olmaz.
Fez um juramento solene de cumprir os interesses desta.
Loca'nın yüce menfaatlerini korumak için resmi ahidde bulundu.
Vamos implorar-lhe pela Confraria.
Loca'nın kutsal adına ona başvuracağız.
Pedir a um homem para morrer em nome da sua Confraria... - Isso é pedir demasiado.
Bu Loca'ya görevi olarak birine ölmesini söylemek, çok şey istemek olur.
Excluímo-lo da Confraria se recusar.
Geri çevirirse, Loca'dan ona şantaj yapalım.
Lá em cima, o balcão, com a minha cama... com a minha cama... alguns troféus...
Yukarısı loca... Yatak benim yatağım. Daha ötede Henri amcanın ödülleri ve borazanları.
De qualquer forma, está meio loca.
Nasılsa delinin teki.
Vês alguma, Mule?
Loca var mı Mule?
- À Loja Itinerante 3276.
- Gezici Loca 327 6. İleri, hazır!
Bom, vamos lá conhecer os seus irmãos maçons.
Peki, bakalım şu loca kardeşleriniz ne yapıyorlar.
- A parte de trás está ocupada?
Arka loca boş mu?
- Da Confraria?
Loca mı?