Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lor
Lor translate Turkish
72 parallel translation
Pensei que um pouco de coalhada fermentada bastaria.
Canım biraz mayalı lor istedi.
Senhor!
Lor!
Em Lor ¡ en, as fe ¡ t ¡ ve ¡ ras de Golden Wood tramam fraudes.
Lorien'de Altın Ormanın Cadısı tuzak kuruyor.
E lembrem-se, que isto tudo é devido à lor... lor... lorpice da Polícia de Nova lorque.
Ve unutmayalım tüm bu olanlar New York Polis Merkezi'nin e-e-e-e-enayiliğidir!
Lor Burleigh virá cá directamente.
Peki sizin kaybolmanızı nasıl engelleyebiliriz, Komutan?
T'Lor, fique onde está.
T'Lor, burda dikil.
Era o T'Lor que o tinha.
T'Lor'da.
T'Lor, Rooney, Bertram, Hoya, Muniz.
T'Lor, Rooney, Bertram, Hoya, Muniz.
Tal como a Hoya, o T'Lor, o Bertram e o Muniz.
Aynı Hoya gibi T'Lor, Bertram ve Muniz.
Nem vão dar por mim.
Teşekkürler Lor.
Ela é uma miúda estupenda.
O, harika bir çocuk Lor.
Usa gravata e diz palavras como "fiduciário" e "ironicamente".
Hatta kravat takan ve "mütevelli" gibi kelimeler kullanan bir muhasebecim bile var. Bu kez başaracağım Lor.
- Boa noite, Lor.
- İyi geceler Lor.
- Que foi?
- Lor.
Tenho procurado pela tal.
Doğru insanı aradım durdum Lor.
Então, Bart, cheira-me estes coalhados.
- Haydi ama Bart. Şu lor peynirini kokla.
Coalhados...
Lor peyniri.
- Lor.
- Lor.
Esperei anos por isto, Lor :
Yıllarca bunu bekledim Lor :
- Estou? - Olá, Lor, como estás?
- Merhaba Lore, nasılsın?
Acho que és maravilhosa, Lor.
Sen harika birisin.
- Lor, tenho de falar contigo.
- Lor, seninle konuşmam gerek.
Sabes o que me magoa mais?
Ve bana en ağır gelen darbe ne biliyor musun Lor?
Lor, sou eu. Liga-me, por favor.
- Lor, benim, lütfen beni...
Bem, no início, acharam que os meus pais eram hippies que vinham fazer queijo de cabra, mas agora está tudo bem.
En başta, bizimkileri lor peyniri yapmaya gelmiş bir kaç hippi olarak görüyorlardı. Ama şimdi sorun yok.
Fizeram corresponder a voz dele a um prisioneiro, Kuroda Lor-ehn.
Onun ses eşleşmesini çıkarmayı başardılar.
Foi responsável por muitos crimes, alguns bem brutais.
Kuroda Lor-ehn adlı bir mahkum. O, bazıları çok acımasız olan birçok suçtan sorumlu.
Lor, Rory!
- Şükürler olsun ki geldin.
Meu Deus, desculpa, Lor.
- Tanrım, çok üzgünüm Lor.
- Não quero fazer asneira, Lor.
- Bunu mahvetmek istemiyorum Lor.
Ouve, Lor.
- Lor?
Por favor acredita em mim.
Lütfen bana inan. Merhaba Lor.
A Totsie apanha-te outra vez, Lore.
İkinci elden Totsy çarpar Lor.
- Oh, e eu adicionei requeijão.
Lor peyniri de kattım.
Numa casa feita de queijo fresco Vive o Albi
# Lor peyniri kulübesinde #
Ele já provou a fonte de Lor, e quer mergulhar directamente...
Lori'nin pınarını tattı ve doğruca dalacağı yer- -
Aquele é o Kor Khue, ele é o Xamã da família Kor.
- O Kor Khue. Kendisi Lor aile şamanı.
"E gostaria de deixar o meu Gran Torino de 1972 para... "... o meu amigo... "...
" 1972 model Gran Torino'mu arkadaşım Thao Vang Lor'a bırakıyorum.
" Lor-Mei-Gei.
Ve lor-mai-gai.
Lor manari.
Lor manari.
Vai buscar a bebida e não fales com a Lor--com a minha mãe.
Sen içkileri al ve Lor... annem ile konuşma.
No início, era apenas o namorado da minha irmã mais velha, com quem estava magoada por me ter roubado a Lor.
Başlangıçta, sadece ablamın erkek arkadaşıydı. Çoğunlukla, onu benden aldığı için kızdığım birisiydi.
Mas estou em dieta há tanto tempo como ele... e não tenho energia para lidar com um grande e carente saco de carne... saco de batatas.
Ama şu an ben de diyetteyim ve şu an böyle lor bir durumla- - zor bir durumla uğraşmaya mecalim yok.
Ouve Lori, posso fazer a notificá-la se quiseres.
Evet. Dinle, Lor, istersen senin yerine bildirebilirim.
"Estávamos... nós a chorar..." "Tarte estragada"
Biz... ağlarken lor peynirli kek ver.
Não consegues sobreviver comendo feijões macrobióticos e merdas de soja a vida inteira.
Dün hayatın boyunca makrobiyotik fasulye ve lor yiyemezsin.
O importante aqui, Lor, é que não podes continuar a sumir assim.
Burada mühim olan, Lor böyle çekip gidemeyeceğin.
Vi a Lor...
Lori'yi gördüm.
Lor, está se movendo!
Tanrım, hareket ediyor!
- Lor.
- Lor?
Lor...
Bil...