Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lot
Lot translate Turkish
235 parallel translation
Lot McGuire.
McGuire. Lot McGuire.
- Lot McGuire.
- Adım, Lot McGuire.
- Lot McGuire.
- McGuire. Lot McGuire
O dinheiro é seu, Lot.
Paralar senindir.
Lot McGuire.
Lot McGuire.
- Sim. - Lot McGuire?
- Lot McGuire mı?
Vou dizer-te uma coisa.
Sana bir şey söyleyeyim, Lot.
Não te quero matar, porque para mim tu ainda não cresceste.
Seni öldürmek istemiyorum, Lot. Çünkü daha çok gençsin.
Ainda preocupado com aquele jovem, não é?
Hala Lot'dan endişe ediyorsun, değil mi? - Biri olmalı.
O Lot McGuire.
Lot McGuire.
Eu contratei o homem.
Lot. Adamı ben tuttum.
# # Eu sou muito feliz
# # I've a happy lot
Olhem! - O Zeppelin!
# # He took a lot of knocks to ring that bell
And I haven't got a lot of time... E eu não tenho muito tempo...
# Ve benim çok zamanım yok... # #
Mesmo que tenhamos de comprar mais dois lotes, temos de esperar para construír.
İki lot daha alsak bile beklememiz gerekecek.
I've seen a lot of grown men cry
* Ağlayan çok yetişkin adam gördüm *
I got a lot of things to share
* Paylaşacak çok şeyim var *
I'd give a lot to love you
* Çok şey feda ettim seni sevmek için *
A lot of things then
* Birçok şeyi o zaman *
Não, estava a falar de Salem's Lot.
Hayır, Salem's Lot'u kastettim.
O que está ele realmente a fazer em Salem's Lot?
Salem's Lot'ta gerçekte ne yapıyor?
Os ventos da rebelião varreram a cidade de Jerusalem's Lot, que brevemente seria conhecida como Salem's Lot.
Ayaklanma rüzgarları Jerusalem's Lot'ta esiyordu. Sonradan Salem's Lot diye bilinecek yerde.
Alguns homens de Salem's Lot combateram em Valley Forge, sofrendo durante aquele Inverno longo e gélido.
Salem's Lot bazı erkekler Valley Forge'da savaştılar soğuk, uzun kış boyunca.
Sim, Salem's Lot teve a sua cota parte de heróis, vivos e mortos. Mas tiveram de lutar pelo maior tesouro de todos : Liberdade.
Evet, Salem's Lot pek çok kahramanı feda etti ancak en değerli hazineyi kazandılar :
Não se vai embora de Salem's Lot, pois não?
Salem's Lot'tan ayrılmıyorsunuz, değil mi?
Cidadezinha pacata, Salem's Lot.
Sakin küçük Salem's Lot Kasabası.
Nasceu aqui em Salem's Lot.
Burada, Salem's Lot'da doğmuş.
Tudo em Salem's Lot está relacionado com a casa.
Buradaki her şey bağlantılı.
Em Salem's Lot.
Salem's Lot'ta.
Brevemente, toda a cidade de Salem's Lot...
Yakında tüm Salem's Lot olacak.
Vai purificar Salem's Lot.
Bu Salem's Lot'u temizler.
Expulsámos os invasores para o mar!
Lot, ya sen? İstilacıları denize döktük.
- Não tens muito mais tempo, Brian.
Fazla zamanın yok, Brian. lot of time, Brian.
Sim, muito obrigado.
Oh, yeah. Hey, listen, thanks a lot.
Compre-me 200 contratos Maybelly a 66,8.
200 lot Mayıs domuz eti hissesini 66.8'den al.
Porque não agarramos em 100000 acções para a semana?
Önümüzdeki hafta Yüz bin lot alsak diyorum? T.H.l.'yı sat.
Claro que agora já estamos mais avançados.
Of course, we're a lot further along now.
You pissed a lot of people off by burning my work.
Tarlamı yaktıın için kaçamayacaksın kolaya.
I'm a lot tougher than you think.
Ne dicem bana bak ulen!
comprou o lote dele a 42... ligou a dizer que já lhe fizeram uma oferta.
42 lot satın aldı ve bir teklifi olduğunu söyledi.
I queira ter um lot de bebês com você.
Seninle bir sürü bebek yapmak istiyorum.
Nós still conseguiu um lot ofhouse niggers.
Çünkü, ortada dolanan çok ev zencisi var.
Tradução Adaptação de ednoconun POR AMOR OU POR DINHEIRO Compra 12 na bolsa, vende 4 aos 90, e o resto na sexta-feira.
KerseL 12 lot al, Cuma saat 4'te, 90'dan elden çıkar.
Não me queimes, Albert. 10 não dá lucro.
Hayır Albert, Beni kandırma. 10 yetmez. Ben en az 12 lot al derim.
Há muito fumo numa batalha.
There's a lot of smoke in a battle.
Ele está muito nervoso.
- He's under a lot of stress.
Tenho a certeza de que têm muito a dizer um ao outro.
I'm sure the two of you have a lot to say to one another.
No final de Beijo Fatal, a mulher dúplice que roubou a caixa de um projeto governamental secreto, era como a mulher de Lot, que se recusou a escutar as advertências.
Hatta pespaye, aşağılık biri olarak betimledi. Aldrich'in değindiği nokta McCarthy döneminde önemli bir yere sahipti. Bu da, hedefe giden yolda her şey mübahtır noktasıydı.
Situação de rapto no "Sav-a-Lot". Envolvendo 1 mulher e 2 crianças.
Sir Sav-A-Lot'da bir kadın ve iki çocuk rehin alınmış.
- Que lugar é este?
- Sir Sav-A-Lot ne?
Onde fica a "Sav-a-Lot"?
Sir Sav-a-lot nerede?