English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Louis

Louis translate Turkish

6,953 parallel translation
Louis, gostarias de apresentar outro ponto de vista?
Louis, karşı görüş sunmak ister misin?
Há quanto tempo o Harvey te despejou na mesa do Louis?
Harvey seni Louis'in masasında terk edeli ne kadar oldu?
É fascinante ver-te a ti e ao Harvey unidos depois do que deves ter passado.
Louis, seni ve Harvey'i geçirdiğiniz onca şeyden sonra böyle bir arada görmek harika.
- Louis, acalma-te.
- Louis, sakin ol.
Este é um cliente que me deste a mim e ao Louis.
Harvey, bu bana ve Louis'e verdiğin müvekkil.
Jack, preciso de falar contigo.
Jack, seninle konuşmam gerek. Nefesini sakla, Louis.
- Não podes. Que diferença faz, Louis?
Ne fark eder Louis?
Sei que tipo de homem ele é, Louis.
Onun nasıl biri olduğunu biliyorum, Louis.
Rach, tens aquele resumo do Neilson para o Louis?
Rach, Louis'in geçen ayki Neilson dosyası sende mi?
Louis, é tarde. Vou para casa.
Louis, geç oldu.
Louis, há algo errado?
Louis, bir şey mi var?
- Louis.
Louis.
Louis, vou contar-te algo que nunca pensei que contaria.
Louis, istediğimi sanmıyorum ama sana bir şey anlatacağım. - Ne?
- Não para mim.
- Louis - - Donna, bana bak.
Depois do voto, o Harvey disse que a culpa foi minha, e queres saber?
- Louis. Oylamadan sonra Harvey bunun benim suçum olduğunu söyledi ve biliyor musun?
O que se passa, Louis?
Ne var, Louis?
Só queria dizer, com base no que disse o Louis, que estás disposta a fazer...
Ben, söylemek isterim ki... Louis'in söylediğine dayanarak, hazırlandığın şey -
O Louis não sabe o que estou disposta a fazer. Porque apenas estou disposta a dar-te uma chance de vir até Jesus. E estás a olhar para ele.
Louis'in neye hazırlandığım hakkında en ufak fikri yok çünkü tek hazırlandığım şey İsa'ya gelmen için sana bir şans vermek ve şu an ona bakıyorsun.
Na Velha St. Louis?
- Eski St. Louis mi?
Louis, preciso de falar contigo um minuto.
Louis, seninle bir dakika konuşmam lazım.
Não era o nosso plano, Louis.
Bu bizim planımız değildi, Louis.
Louis, o que estás aqui a fazer?
Louis, burada ne işin var?
Ótimo, porque essa é a tua função, Louis, não a minha.
Güzel, çünkü bu senin işin, Louis, benim değil.
Lembro-me quando fizeste isso, Louis.
Bunu hatırlıyorum, Louis.
E ele não vai recuar, a não ser que votes contra mim. - Louis...
Ve eğer bana karşı oy vermezsen bundan vaz geçmeyecek.
- Vais dizer que podemos impedir isto.
Louis. Ne söyleyeceğini biliyorum.
Louis...
Louis...
Há umas semanas, o Harvey finalmente perdoou-me por trabalhar para o Louis.
Birkaç hafta önce Louis'in yanına gittiğim için Harvey sonunda beni bağışladı.
"Retrato de Louis-Auguste Cézanne", pai do artista, a ler "L'Évenement", a sua primeira e última apresentação.
L'Évenement'in yorumu olan, "Sanatçının babası" onun ilk ve en son başarılı sunulmasıdır.
Gateway? É em St. Louis, não é?
Orası St. Louis'de, değil mi?
Mas desde o ataque em St. Louis, está claro que há uma fuga no Tribunal.
Ama St. Louis saldırısından dolayı gördük ki mahkemede kaçak var.
O ADN da miúda de St. Louis foi testado, não é compatível.
St. Louis'deki kızın DNA testi yapıldı ve eşleşmedi.
- Até St. Louis.
- Ama sonra St. Louis.
Muito pode acontecer entre aqui e a St. Louis Antiga.
Burasıyla Eski St. Louis arasında çok şey olabilir.
A St. Louis Antiga?
Eski St. Louis mi?
O meu nome é Louis Scrivner.
Benim adım Louis Scrivner.
Louis, Silla e Edwin. - Olá.
- Louis, Silla ve Edwin.
Fizemos um teste de ADn ao Louis. Eu estou bem.
- Louis üzerinden DNA testi yaptık.
Depois de uns 4 quarteirões vai ver a Avenida St.
Dört blok kadar ileri git. Louis Avenue Caddesi'ni göreceksin.
" Louis...
Louis.
Reinvenção que mudou tudo, és a nova cara masculina da Louis Vuitton.
Ezber bozacağız, Louis Vuitton'un erkek giyimde yeni yüzü sensin.
Vinho tinto, o Louvre, Louis Vuitton.
Kırmızı şarap, Louvre müzesi, Louis Vuitton.
O rapaz é forte, parece o Joe Louis.
Kocaman, güçlü bir oğlan, Joe Luis'e benziyor.
Lois!
Louis!
E acredito que o caminho mais recto até ao Super-Homem é uma estradinha... chamada Lois Lane.
Bana göre Superman'e ulaşmanın en hızlı yolu Louis Lane adında bir cadde.
Louis, ainda deves ao Billy £ 20 no Arsenal.
Ruiza. Billy'ye hala Arsenal yüzünden 20 Pound borcun var.
Não precisas, Louis. Sei o que vieste dizer-me.
Ne söylemeye geldiğini biliyorum.
Louis, o que se passa?
Louis, neler oluyor?
Não, Louis.
Hayır, Louis.
- Louis...
Louis.
Mas nunca desistiu, até 1882, quando finalmente exibiram o seu quadro de 1886,
1886 da onlar nihayet Louis-Auguste Cezanne Portresi'ni sergiledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]