Translate.vc / Portuguese → Turkish / Love
Love translate Turkish
1,537 parallel translation
Quer dizer que nunca ouviu falar do meu livro, a grande sensação mundial, Down With Love?
Yani siz, tüm dünyada olay yaratan Down With Love adlı kitabımı hiç duymadınız mı?
É o que estas raparigas querem.
Bu Down With Love kızları şöhret istiyorlar.
Estas raparigas podem estar habituadas a ter sexo como um homem, mas eu não.
Bu Down With Love kızları, erkekler gibi seks yapmaya alışık olabilir ama ben değilim.
Lamento, Barbara, mas já não quero ser uma rapariga Down With Love.
Üzgünüm, Barbara, ama Down With Love kızı olmak istemiyorum artık.
Não sou uma Down With Love.
Ben de bir Down With Love kızı değilim.
Autora de Down With Love.
Down With Love'ın yazarı.
Não sou uma rapariga Down With Love.
Ben bir Down With Love kızı değilim.
Consegui que Barbara "Down With Love" Novak se apaixonasse.
Barbara "Down With Love" Novak'ı kendime aşık ettim.
Posso ser a última mulher no mundo a fazer isto, mas tornei-me uma rapariga Down With Love de nível 3.
Dünyada bunu yapan en son kadın ben olabilirim ama sonunda bir Down With Love kızı oldum, 3. Bölüm.
Aquelas raparigas Down With Love!
Ah şu Down With Love kızları!
Chocolate Down With Love.
Down With Love çikolatası.
Um forte aplauso para os co-autores do novo livro...
Lütfen bu yeni kitabın ortak yazarları için sıcak bir alkış Here's to Love, Bn.
Here's to Love, Mrs. Barbara Novak-Block e Mr. Catcher Block.
Barbara Novak-Block ve Bay Catcher Block.
Um novo single de Natal... uma versão de "Love ls All Around".
Yeni Noel Single'ın - "Love ls All Around" ın coverı.
"If You Can't Be Wíth The One You Love, Then Love Bruce"... "Do That To Bruce One More Tíme".
"İhtiyacın Olan Tek Şey Bruce" "Sevdiğinle Olamıyorsan, Bruce'la Ol" "Bruce İçin Bir Daha Yap."
E quem pode esquecer aquele clássico... "Bruce So Horny He Love You Long Tíme."
Ve, "Bruce Çok Azdı, Seni Çok Seviyor" klasiği unutulabilir mi?
Now, I don't care If I'm not the first love you've known
Şimdi bildiğin ilk aşık olmayışımı umursamıyorum.
I'm even more in love with you
Sana daha çok aşığım.
Bold As Love ".
Bold As Love.
E ele : "Estou a fazer o Califórnia Love."
"Ben California Love üzerinde çalışıyorum" dedi.
Isso é porque vi um bocado do filme Love in the Afternoon no outro dia.
- Herhalde geçen gün "Öğleden Sonra Aşk" filmini seyrettiğim içindir.
Porque estava a pensar que com o nome do Dave... Dave, tens as duas últimas letras de "love". "V-E." Com o nome da Lane, tens o "L".
Çünkü Dave'in adındaki son harfler, "love" kelimesinin son iki harfiyle aynı. "V" ve "E" Lane'in isminde de "L" var.
You Can't Hurry Love.
Birisinin söylemesi gerek.
Estou a ler o livro dela "O Meu Caso De Amor Com as Jóias".
Kitabında yazıyor, "My Love Affair With Jewellery".
Bem, se queres dizer que eu sou artístico e sensível, e que choro sempre que vejo o "Love Story" então, sim, sou como uma mulher.
Eğer demek istediğin, estetikliğim, duygusallığım.. .. ve Aşk Filmi izlediğimde her zaman ağladığımsa, evet, ben bir kadın gibiyim.
O Sr. Carter aprovou ajuda financeira de emergência, para a área do Love Canal nas Cataratas do Niágara, em Nova Iorque.
Başkan Carter, Niagara Şelalesi, aşk kanalı için acil finans yardımını onayladı.
# You're the lady, you're the lady that I love
# Sen o kadınsın, sen aşık olduğum #
- I love your touch.
# - Dokunuşunu seviyorum.
- I love your eyes.
# - Gözlerini seviyorum.
- I love your chin
# - Sözlerini seviyorum.
# I love your chiny chin chin
# Bıcır bıcır sözlerini seviyorum #
Come have a drink with the thirsty love guzzler
Gel bir şeyler iç bu susamış aşk oburuyla...
Mais logo, talvez possamos falar sobre eu sair de Praga para ir para a Berlim Love Parade.
Daha sonra, Prag'dan ayrılıp, Berlin'e gitmem konusunda konuşabiliriz. Love Parade'e.
Dois dias depois, vou ao Love Parade, encontramo-nos em Praga vou ao liceu, amo-te para sempre, plano fantástico.
İki gün sonra, Love Parade'e gideceğim. Prag'da sizinle buluşacağım koleje gideceğim, sizi seveceğim. Harika bir plan.
Tira o Love Parade, e fechamos negócio.
Love Parade'i çıkart. Anlaşmamız tamamlansın.
Pai, tenho 18 anos, e se me deixares ir ao Love Parade, talvez eu vote em ti.
Baba. Ben 18 yaşındayım. Eğer gitmeme izin verirsen, belki sana oy veririm.
Ficamos o dia na Love Parade e depois vamos para o Clube do meu amigo.
Love Parade'de günü geçiririz ve ardından arkadaşımın klübüne gideriz.
Oh, espera até à Love Parade.
Oh, Love Parade'i bekle.
Eu estou tipo a percorrer de mochila toda a Europa e a caminho de Berlim para o Love Parade.
Ben bir çeşit Berlin'deki Love Parade'e gitmek için hazırlanıyorum.
Vou para Berlim para a Love Parade.
- Love Parade'a gidiyorum, Berlin'e.
Quando informei-me sobre a Love Parade, li sobre esta rapariga de Cleveland que conseguiu com 2 dólares.
Love Parade hakkında okurken, 2 dolar'a gelen kız hakkında okumuştum.
Eu quero um contingente completo nessa Love Parade.
Love Parade için tam kadro adam istiyorum.
Queres ir à Love Parade, ver se lá está a rapariga mistério?
Love Parade'e gitmek ister misin? Aradığınız kız belki oradadır.
A Anna e o Calder vão a Berlim, à Love Parade.
Anna ve Calder, Berlin festivaline gidiyorlar.
Estamos a sobrevoar a Love Parade neste momento
Festival üzerinde uçuyoruz.
Espero que toquem a "Love Loser".
Umarım Love Loser'ı söylerler.
Isto é como aquela música da Mary J. Blige, Real Love.
Bu o Mary J. Blige, gerçek aşk.
Adoro as repetições de "I Love Lucy". E, às vezes, sonho a preto e branco.
"Lucy'i seviyorum" dizisini severim.
That'70s Show T05 Episódio 11 "The Girl I Love"
İyi Seyirler...
That'70s Show TO5 Episódio 16 "Whole Lotta Love"
Çeviri : misery
Puppy love is tripping lightly into view a esconder-se nos hedgerows a vasculhar nas pontas dos dedos o primeiro beijo de amor é muito abeçoado quase a apanhar-te por ali, wafting close amor esta mais próximo do que tu podes supor
Köpek yavrusu aşk içinde tökezliyor hafifçe görünüyor Çalılıklarından arkasında gizleniyor Gizlice parmak uçlarında