Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lu
Lu translate Turkish
3,291 parallel translation
Diferente de uma certa médica de Nova York, que é um calo diário no meu sapato.
- Evet. Her gün görmek zorunda olduğum arkamdan iş çeviren New York'lu doktorun aksine hem de.
Foi uns dias depois que assassinaram o Colorado Kid.
Colorado'lu Çocuk cinayetinden bir kaç gün sonraydı.
O meu avô, John O'Reilly... Foi membro da polícia de Nova York nos anos 30.
Dedem John O'Reilly 1930'lu yıllarda New York Emniyet Müdürlüğü'ndeydi.
Homem branco, 30 anos, com aparente hipotermia.
30'lu yaşlarda beyaz bir erkek. Hipotermi gibi duruyor.
O voo 103 da Pan Am despenhou-se sobre Lockerbie e atos de terror em África, Europa e Médio Oriente.
103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü. Afrika'daki terör eylemlerine onay verdi.
O filho a namorar com uma empregada de Portsmouth não fazia parte dos planos.
Oğlunun Portsmouth'lu bir garsonla çıkması bunlardan biri değil.
O voo 103 da Pan Am despenhou-se sobre Lockerbie e atos de terror em África, Europa e no Médio Oriente.
103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü. Afrika, Avrupa ve Orta Doğu.
O voo 103 da Pan Am despenhou-se sobre Lockerbie e atos de terror em África, Europa e Médio Oriente.
103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü.. Afrika, Avrupa ve Orta Doğu'da vahşi terör eylemleri...
Algum deles vivia em Boston?
İçlerinde Boston'lu olan var mı?
O que se passa na 6F3?
6F3 no'lu röntgendeki nedir?
Devido à ferida do paciente, ele queria evitar altitude, ia traçar a rota 160, e atravessar o cume Wilson em direcção à cidade.
Hastanın başındaki yaradan dolayı yüksekten uçmamaya dikkat etmiş. Dolayısıyla, 160 no'lu rotayı kullanmış ve kestirmeden giderek Wilson Sırtı'ndan geçmiş.
O voo 103 da Pan Am caiu na cidade de Lockerbie.
103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü.
Ele é de Chicago, é assim que dizem "Jess" lá.
Chicago'lu da ondan. Chicago'lu olanlar "Jess" i böyle söyler.
"Não sou a criança chinesa do Goonies."
Albatros'lu Çinli çocuk değilim ben.
- Volto a ligar, anos 30.
Tekrar ararım 30'lu yıllar!
Cheias de putéfias, parasitas e clones com um QI de dois dígitos.
Sürtükler, sporcular ve çift haneli IQ'lu kank-a-hbaplarla dolu.
Há barulhos esquisitos na rua e não tenho a minha máquina de ruído branco.
Ve sokaktan garip sesler geliyor. Ve ses dönüştürücüm * de yok. Porto Riko'lu gürültüsü bu.
Meteu-se numa briga com uma tipa branca tatuada do Bronx, que é isso?
Her tarafı dövme kaplı Bronx'lu beyaz bir piliçle kavga çıkarır mıydı?
Eles pegaram o vídeo, e cortaram a parte que tinha o disco voador. Pegaram as fitas e simplesmente cortaram.
Filmi alıp UFO'lu kısmını sildiler, ve bir makas alıp onu kestiler, bunu ayrı bir makaraya sarıp çantaya koydular,
Diz lá, não estás interessada, porque é porto-riquenho.
Uzatmadan söyle. Onunla ilgilenmiyorsun çünkü Porto Rico'lu.
O cofre bancário 120 pertence a um casal,
120 no.lu şahıs kasası, evli bir çifte ait.
Perdemos o contacto com a entrega de mantimentos perto do Posto 3.
Üç no'lu karakola giden erzak aracıyla olan irtibatı kaybettik.
Mostra as imagens da câmara aérea três, no perímetro norte.
Kuzey çevresindeki üç no'lu hava kamerasına geç.
Há notícias do posto 3? Parece que estão sem energia.
- Üç no'lu keşif merkezinden haber var mı?
- Há notícias do posto avançado 3? - Ainda a aguardar.
- 3 no'lu keşif merkeziyle ilgili durumlar ne?
Até que ele diga o contrário, o posto 3 está em quarentena.
Aksini söylemediği sürece 3 no'lu keşif merkezi karantina altında kalacak.
- Não sei. Mas o posto 3 está em quarentena.
- Bilmiyorum ama 3 no'lu keşif merkezi karantina altında.
Carl Shatler, funcionário de recolha de lixo, cerca de 30 anos.
Carl Shatler, temizlik işçisi, 30'lu yaşlarda.
Vamos.
D-26 no'lu hane. Gidelim.
Isso confirma que o assaltante com a TEC-9 não atirou nele.
Evet, bu TEC-9'lu soyguncumuzun onu vurmadığını doğruluyor.
Nem tudo é trabalho.
Görev de bir yere kadar. Beyaz, 30'lu yaşlarda erkek, smokinli, kahve daveti yapacak.
A polícia continua a investigar o desaparecimento da conhecida arquitecta Gemma Butler.
Polis New York'lu ünlü mimar Gemma Butler'ın ortadan kayboluşunu araştırmaya devam ediyor.
A pelve sugere que é do sexo masculino, e o desgaste dentário, que estava na casa dos 30.
Leğen kemiğine göre, erkek. Diş aşınması göre 30'lu yaşların başında.
O voo 103 da Pan Am despenhou-se sobre Lockerbie e atos de terror em África, Europa e Médio Oriente.
103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü. Afrika, Avrupa ve Orta Doğu'da vahşi terör eylemleri...
O posto 5 fica a alguns km ao norte daqui.
5 no'lu karakol buradan birkaç kilometre kuzeyde.
Reynolds, tens uma viagem de dois dias para levar medicamentos até ao posto Nove.
Reynolds, 9 no'lu tıbbi malzeme karakoluna 2 günlük yolun olacak.
Base, daqui Squire-One a passar os 400 clicks, escuto.
Merkez, burası bir no'lu ekip. 400 km ilerlemiş bulunuyoruz.
Quem diria que és de Petersburgo?
Petersburg'lu olduğunu kim tahmin edebilir ki?
Para eles eu ainda era o estúpido de Brixton que eles mandavam à procura no lixo.
Onlara göre ben hâlâ çöp konteynerlerini karıştırmaya gönderdikleri Brixton'lu kalın kafalı bir fedaiydim.
A vítima é um homem branco, por volta dos 30 anos.
Hayır. Kurban 30'lu yaşlarının sonunda, beyaz bir erkek.
Washington vai estar com a equipa de pesquisa no Posto Avançado 9, pelos próximos 3 dias.
Washington inceleme ekibiyle birlikte önümüzdeki üç gün boyunca 9 no'lu karakolda olacak.
Quero aquelas minas sónicas no Posto 3 o quanto antes.
Ses mayınlarının da derhal üç no'lu karakola yerleştirilmesini istiyorum.
- Hackeados. Ela usou-os algumas vezes para aceder à Estação de Transmissão Nove.
Bunları birkaç defa 9 no'lu röle istasyonuna girmek için kullanmış.
Essa estação fica a 1,5 km, fora dos portões.
9 no'lu röle istasyonu kapılardan yaklaşık 1,5 km uzaklıkta.
O paciente da cama 6, está a sangrar.
6 no'lu yataktaki hastanın kanaması var.
- Perdemo-los após o marco 33.
33 no'lu noktayı geçtikten sonra izlerini kaybettik.
Cortesia do apartamento 407. Vocês perderam o espectáculo.
Evet, apartmanın 407 no'lu dairesi.
Mostre o valor do seu peso, está na hora.
Hadi, Brigham Young'lu. Borunuzu öttürmek istiyorsanız şimdi tam zamanı.
Agora és de Paramus?
Şimdi de Paramus'lu musun?
Com que nome? Steve, do Ohio?
Ohio'lu Steve olarak mı?
Eu digo, três noves.
Tamam, bence üç 9'lu.