Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lã
Lã translate Turkish
725 parallel translation
As meninas usam fatos de lã fina preta.
Kızlar, siyah çuha takım giyer.
Não seja tolo, é lã pura.
Saçmalama. Saf yün, dostum.
Vai-se deitar com quatro botijas de água quente... um copo de brandy, e um barrete de lã vermelha.
Yatağa dört sıcak su şişesi ve bir kadeh brendiyle girer. Kırmızı yün külahını da takar.
Devias de vê-lo na cama com o barrete de lã vermelho.
Onu kırmızı külahıyla görmelisin.
Oh, podes passar pelo Marshall e trazer-me mais desta lã verde?
Marshall'a uğrayıp bana biraz yeşil yün alabilir miydin?
FIAÇÃO DE LÃ HOLMES
HOLMES YÜN FABRİKASI
CHAMAS CONSOMEM FIAÇÃO DE LÃ HOLMES!
ALEVLER HOLMES FABRİKASINI YUTTU!
Tenho de preparar alguma lã.
Bir yünün eşini bulmam gerek.
Dá-me uma moeda para lã.
Yün için bana bir beşlik ver.
Dei-lhe uma garrafa para tomar, um pano de lã e uma das nossas colheres.
Ona bir şişe, biraz pamuk yün ve kaşıklarımızdan birini verdim.
- Facas, tecidos, lã... - Lã barata, de má qualidade.
Hayır.
Uma tunica de lã para mim Para manter fora o ar sujo de Dan.
Ben yün bir ceket istiyorum ki Dan'ın iğrenç havasını koklamayayım.
Você irá ter a sua camisa de lã.
Sen de yün ceketini Targil!
Entre o meu povo, Dizem que a ovelha mais forte tem a lã mais pesada
Benim halkım, en güçlü koçun yünü en bol olan olduğunu söyler.
Com ovelhas, teríamos dois mercados, lã e carne de carneiro.
Koyunla birlikte, iki pazarımız olur, yün ve koyun eti.
" Com teu colar de pérolas e teu fato de lã...
# Şu tüvit takım ile bir dizi inci #
que se transforma num conjunto de malha e lã condizente.
Jarseli ve uyuşan yünlü, tek parça bir oyun kıyafetine dönüşüyor.
Têm de lã?
Yünlü kumaş var mı?
Os cobertores, como pode ver, são muito quentes. 50 % lã.
Battaniyeler, farkedeceksiniz, çok sıcak tutar. Yüzde 50 yün.
Isto é suposto ser lã?
Bu mu yün? Pamuk bu!
E se tivéssemos costeletas de carneiro, continuarias a ver a lã?
Tüyleri görmek istemem. Ama biz onu kızarmış kuzu varsayalım, hala yün örmeye devam edecek misin?
Nunca a nossa lã rendeu tanto dinheiro.
Daha önce yünümüz hiç bu kadar para etmemişti.
Moisés vendeu duma assentada toda a lã de todas as tribos.
Musa tüm kabilelerin yünlerini bir kerede sattı.
Não, é de lã.
Hayır, yün.
Seis rolos da lã branca.
Altı çile beyaz yün.
Não se pode confiar em ninguém nos dias que correm, Vã lã,
Bugünlerde kimseye güvenilmiyor. Git haydi.
Não vou lã ficar sozinho em cima,
Yukarıda tek başıma kalmayacağım.
WOOL ( LÃ ). Ou esta?
Ya da bu.
É a Theo que está a usar veludo, então devo ser a Eleanor a usar lã.
Kadife elbiseli olan Theo, demek ki tüvit kıyafetli de Eleanor.
Queria comprar-lhe um blusão com forro de lã e dar-lho não sei bem quando.
Ona yepyeni kürklü bir gocuk alacaktım. Bu aralar alıp verecektim.
É mesmo necessário chegar aqui com pezinhos de lã?
Böyle sinsice dolaşman şart mı?
É por a ter visto com pezinhos de lã que também vim assim.
Sizi sinsice dolaşırken gördüğüm için sinsice yaklaştım.
Afinal, a lã da ovelha negra é igualmente quente.
Hem kara koyunun yünü de bir o kadar sıcaktır.
Chaleiras de cobre a brilhar E luvas de lã quentinhas
Parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler
Ou, como consequência da decadência das guildas, os tecidos de lã, agora provenientes de Yorkshire, de Lincoln... e afins, não são de censurar e este...
Yoksa, loncaların yozlasmasının doğurduğu sonuçlar... Lincoln, Yorkshire'da yünlü kumaş esnaflarının çıkardığı olaylar... ve benzerleri suçlanamaz ve bu...
- Lenço de lã dos Drapers. - Um esquilo embalsamado do Dr. Forrest.
İşte, bunu alabilirsiniz, ben de kurtulmuş olurum.
Dedo de rã e olho de tritão, lã de morcego e língua de cão.
Semender gözü ve kurbağa ayağı, yarasa tüyü ve köpek dili.
Não, estavas a afagar a tua camisola de pura lã.
Yaptığın hiçbirşey değildi. Lambswool kazağını okşuyordun!
Eu não estava a afagar a minha camisola de pura lã!
Lambswool kazağınımı okşuyordum?
A melhor lã do mundo.
Merinos. Dünyadaki en iyi yün.
Vou arrancar suas tripas como um novelo de lã.
Ciğerini sökeceğim senin.
E um fato de pura lã inglesa?
Hediye olarak vereceğim, bir top birinci sınıf İngiliz kumaşı.
Este mesmo modelo é concebido também noutros tipos de tecido, como a seda ou a lã, consoante as estações.
Bu model ipekli pamuktan da yapılabilir... mevsimimize uydurulabilir.
Pele de ovelha, lã?
Koyun postu mu? Yün mü?
É um grupo de gente com fatos de lã, a abrir rãs... financiados por fundações...
Tüvit takımlı kısa boylu adamlar kurbağaları doğrar, bağış toplar.
Estava a comprar este novelo de lã e reparei.
Iplik aliyordum, gözümün önünde oldu!
Os gajos eram tão durões, que usavam fatos de lã no verão.
Müşteriler çok zorluydu. Yaz günü yün takım giyerlerdi.
Há fabricantes de lã ou seda?
Yün veya ipek tüccarları var mı?
A lã e a seda libertam gás cianídrico.
Bir yangında ipek ve yünler siyanür gazı çıkarırlar.
- Há um pedido para lã.
- Sipariş var...
São uma meias de lã...
Yakında hava soğuyacak.