Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lãs
Lãs translate Turkish
26 parallel translation
Temos entre nós o mais destemido de todos os resistentes, cujas escunas passaram pelos canhões do inimigo e nos trouxeram as lãs e as rendas que usamos esta noite.
Bu akşam, en cesur abluka yarıcısı bizimle beraber. Yanki topları arasından sıyrılıp, geçen hızlı gemileri bu akşam giymekte olduğumuz yün ve dantel kumaşları getirdi.
Embora, para queijo derretido, eu talvez tivesse usado o programa para lãs.
Izgaraya koyulmuş peynir için ben yün malzeme kullanırdım.
Não que eu não tivesse gostado da feira de lãs, mas...
Örgüleri sevmediğimden değil,
lãs quase morrendo!
Neredeyse kendini öldürtüyordun!
Parece que Kane o pôs lãs, depois de ter morto a Mary-Anne.
Görünüşe göre, Mary Anne'i öldürdükten sonra kanı Kane koymuş.
Temos dois tipos de lãs diferentes.
İki değişik... İki değişik tarzımız var.
Vá lãs, aquela foi a décima viagem dele. Esta vai ser a primeira, a única viagem deles.
Lütfen, adamın onuncu yolculuğuydu, bunlarınki ilk ve tek yolculukları olacak.
O carrillo confirmou que a sr.ª meyers viu o herb rines a sair de lãs às 21h.
Bayan Meyers, Herb Rhines'ın saat dokuz gibi çıktığını doğruladı. Üstünde bir damla kan görmemiş.
Papel, algodão, couro, fruta, madeira, ferro, lãs, bronze, cerâmica, e lata.
Kağıt, karton, deri, meyve, odun, demir, yün, bronz, çömlek, ve teneke.
Peles, linho e lãs!
Kürkler ve keçeli ve yün giysiler!
Infelizmente para o chiru, sua pele, conhecido como shahtoosh, ou rei de lãs, é altamente valorizada.
Ne yazık ki chirunun yünlerin kralı olarak bilinen derisi çok değerlidir.
Sintéticos e lãs são melhores, como para secar e isolar.
Sentetik kumaşlar... yün, aslında daha iyi kuruma ve yalıtım sağlar.
Se quissesse comer algo em minha casa... teria que ir em pés de lãs.
Evde yiyecek bişey istersen.. .. gerekeni yapmalıydın
Lãs e agulhas de tricot... e uma roca.
Örgü şişlerimi ve çıkrığımı da unutmayın.
Para que haja mais calor concentrado nos itens mais volumosos como as lãs.
Isı, yün gibi daha kalın kumaşlara ayarlanıyor.
"Lãs a metade do preço, camisolas a metade do preço."
Yünlüler yarı fiyatına, tişörtler yarı fiyatına.
Segundo a sua mãe, o Elijah era alérgico a lãs, e este casaco é 100 % lã, por isso não pertencia à vítima.
Annesinin söylediğine göre Elijah'ın yüne alerjisi varmış ve bu palto yüzde yüz yün, dolayısıyla kurbana ait değil.
Não é fácil lidar com três senhoras ao mesmo tempo, com as lãs, os vestidos de noite, os vestidos de chá e isso tudo.
3 leydiyi bir anda idare etmek zor olmalı. Tüvitler akşam giysileri, çay elbiseleri falan.
Trigo e farinha acolá, carnes secas aqui, lãs e ferramentas ali no canto.
Buğday ve değirmen o tarafta, etler burada, yün dokumalar da bu tarafta.
O papel de um tipo que usa lãs mas não sou apenas um idiota que paga os teus objectivos de Fitness.
O koyun postu giyen adamı çaldım... ama ben fitnessta seni çalıştıran o salaklardan değilim.
Selecciona o programa "Lãs sintéticas", a 40º e 1200 rotações.
"Sentetik Fiber" e ayarla. 40 derece, sıkma 1,200 rpm.
É um navio de carga para vinho e lãs, não mulheres e crianças.
Bu gemi kadın ve çocuklar için değil, şarap ve yün taşımak için yapıldı.
Bem, a Amy gosta de tricotar as suas próprias camisolas, então pensei numa viagem bem cara ao Festival de Ovelhas e Lãs de Wisconsin.
Amy kendi kazağını kendisi örmeyi seviyor. Masrafları karşılanmış Wisconsin Koyun ve Yün Festivali'ne götürmeyi düşünüyordum.
Porque fui ver o site do Festival de Ovelhas e Lãs, e só há 8.000 bilhetes de sobra.
Koyun ve Yün Festivali'ne İnternette baktım ve kala kala 8,000 bilet kalmış.
150 anos no futuro e as pessoas ainda continuam a usar lãs?
150 yıl sonra bile insanlar hala yün mü giyiyor?
"Lãs a metade do preço."
Yünlüler yarı fiyatına.