English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Léia

Léia translate Turkish

1,889 parallel translation
Leia a minha petição!
Dilekçemi okuyun!
Queres que leia outra vez isso?
Sana tekrar okumamı ister misin?
A parte mais entusiasmante de terminar uma história não é acabá-la, é ter alguém que a leia.
Bir hikayeyi bitirmenin en heyecanlı yanı bitirmek değildir, başka birinin onu okumasıdır.
- Preciso que leia isto.
- Bunu okumalısınız.
"Leia."
"Leia."
Quero uma lápide lisa, onde se leia apenas :
Gösterişsiz bir mezar taşı istiyorum.Üzerinde sadece şu yazsın : " Evelyn Harper.
Ele gosta de que lhe leia a página da bolsa.
Ekonomi sayfalarını okumamdan hoşlanıyor.
Agora leia o outro.
Diğerini de oku
Leia alto isto que saiu no Sunday Times.
Şunu yüksek sesle oku, Dwight. Sunday Times'ta yayınlanmış.
Apenas leia a sentença.
Sadece kararı oku.
- Leia novamente.
- Tekrar okuyun.
- Ei, velhote, leia isso.
- Hey, ihtiyar, şunu oku.
Deixe que ele o leia.
Bırak okusun.
Não tenho problema que leia isto, mas leia sozinho. Se é isso que é preciso para acabar o curso.
Eğer kursu bitirmenin tek yolu buysa bunu okumanızın benim için hiçbir sakıncası yok.
Importa-se que leia em voz alta?
Yüksek sesle okur musun?
Tome, leia isto, meu senhor.
İşte, okuyun bunu, Lordum.
Por favor leia-o e dê a sua opinião.
Lütfen okuyun ve fikrinizi söyleyin.
Importas-te que o leia?
Bunu sana okumama ne dersin?
Deixe que leia uma passagem.
Size bir bölüm okumama izin verin.
Apenas quero que leia.
- Teşekkürler. - Sadece okumanı istiyorum.
Queres que a Angela te leia a sina?
Angela falına baksın mı?
Leia isso!
Şunu oku.
"Urgente, Stone. Leia agora."
Beni oku! " konulu bir tane geldi.
Mas, como não me escuta, vou dar-lhe uma lista, ao menos leia alguns livros.
Madem sözümü dinlemiyorsunuz, bir kitap listesi vereyim bari birkaç tanesini okuyun.
Leia-a
Oku.
- Então leia música.
- O zaman nota okuyun.
- Sim, leia o que eu disse.
- Söylediklerimi oku bakalım.
- Leia, é divertido.
- Oku bak, harika.
Está livre, filha minha. Leia.
Artık özgürsün kızım, okusana!
Vá para o seu quarto, leia seus livros... e durma.
Odana git, kitaplarını oku ve uyu.
Leia na parede.
Git, duvardakileri oku.
E, tipo, eu sou como o James T. Kirk e ela é, tipo, a Princesa Leia, ou isso. Não sei.
Sanki ben de James T. Kirk'üm o da Prenses Leia ya da başka biri.
Leia.
Oku.
Leia a placa.
Yazıyı okusana
- Eu li a sua declaração. - Então leia novamente.
İfadenizi okudum O zaman tekrar oku
Conta a tua história. Talvez eu leia a reportagem.
Hikayeni ezik bir polise anlat, belki sonra rapordan okurum.
Leia o livro do Sr. Colson.
Bay Carlson'u bir oku.
Qualquer um que leia jornais, acharia estranho eu comprar mecanismos de tempo mas preservativos e vinho comprados por uma mulher relativamente atraente... é um... foco de atenção mais provocante para um adolescente.
Çok komik. Gazete okuyan herkes, saat alan herkese dikkatle bakmaları gerektiğini bilir.
Leia a carta, Elle.
Mektubu oku Elle.
Detesto ficar aqui, ela não tem nada que se leia!
Buradan nefret ediyorum. Okuyacak kitap bile yok.
- Sim. Leia-me mais pontos mortos e diga-me o que vê.
Kör noktaları oku, ne gördüğünü söyle.
Eu percebo que isto leia diferentes camadas de solo, mas como é que vai encontrar um corpo?
Bu şeyin toprak altındaki farklı tabakaları gördüğünü biliyorum. Ama ceset bulmayı nasıl başaracak?
Você vai querer que leia sua mão ou vai preferir usar a hipnose?
Avuç içinizi okumamı ister misiniz? Yoksa hipnozu mu tercih edersiniz?
Depois, se chegar um documento e não houver quem o leia, o Mayor e a equipa importam-se?
Zaten ondan sonra bir belge ortaya çıkarsa..... ve bunu birileri gözden kaçırmış olursa başkanın.. ekibinden kimse bunu s.kine takar mı sence?
Leia os seus obituários e tome seu café que eu tomo conto de tudo mais.
Sen sadece ölüm ilanlarını oku ve kahveni iç. Ben her şeyi hallederim.
- Quer que eu os leia?
Okumamı ister misin?
Leia os meus lábios.
Dudaklarımı oku.
-... isto não é uma palavra. - Leia.
- Böyle bir kelime yok.
Por favor leia o juramento em voz alta. Juro dizer a verdade sem omissão ou engano.
Sanık inatla suçu işlediğini çeşitli sebeplerle red etmiş, ve hiç bir pişmanlık göstermemiştir.
Leia a ficha.
Dosyayı oku.
Eu juro pelo Luke e pela Leia.
Luke ve Leia üstüne yemin ederim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]