English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Lúpus

Lúpus translate Turkish

348 parallel translation
Lúpus?
Verem mi?
Tenho lúpus?
Deri veremi mi? !
Lúpus? ! É lúpus?
Deri tüberkülozu mu?
Lúpus? É lúpus?
Deri tüberkülozu mu?
Diagnosticaram-me lúpus, o ano passado.
Geçen yıI deri veremi teşhisi kondu.
A doente tem 40 anos, lúpus, tratada com prednisona.
Hasta 40 yaşında, deri veremi geçmişi var, prednizon tedavisi görmüş.
Uma senhora com dor no peito, lúpus e insuficiência renal.
Göğüs ağrısı, kadın. Deri veremi, böbrek yetmezliği.
- Nada. Ela tem lúpus, insuficiência renal, e queixou-se de dores no peito...
Deri veremi ve böbrek yetmezliği var, göğüs ağrısı çekiyor.
- Dr. Lúpus sabe que está aqui.
Lupus burada olduğunuzu biliyor. - Daha fazla bekleyemem.
- Dr. Lúpus!
- Hemşire, lütfen. - Dr.
Lúpus eritematoso sistémico.
Sistemik lupus eritamatöz.
Fazer amor comigo faz-te pensar num padre com lúpus?
Benimle sevişmek sana deri veremi olan bir piskoposu mu düşündürüyor?
Pode ter um surto de lúpus com a inflamação no pulmão.
Ciğerde iltihap toplanmasıyla deri veremi azmış olabilir.
O lúpus faz o sangue coagular com mais facilidade.
Deri veremi, kanının daha kolay pıhtılaşmasına neden oluyor.
É um indício de lúpus activo!
İyi değil. Deri veremi bir göstergesi.
Está a ter um surto agudo de lúpus.
Akut deri veremi alevlenmesi.
A Sra.Guerrero é uma paciente com Lúpus, que apresenta dispneia.
Bayan Guerrero nefes darlığı çeken bir deri veremi hastası.
No ano passado, eu pensei que tinha lúpus.
Geçen yıl deri veremi oldum sanmıştım.
Reescrevi : "Futura esposa", "O regresso do lúpus", e o "Telemóvel."
"Müstakbel eş" i, "Deri veremi geri geldi" ve "cep telefonu" nu tekrar yazdım.
Pediram-me para não usar a palavra lúpus, à última da hora, o que está certo.
Bizden "deri veremi" lafını kullanmamamızı istediler son dakikada - - ama sorun değil.
Abro a dizer lúpus e fecho a dizer lúpus. Então, como... como dou a volta a isto?
"Deri veremi" diyerek başlıyorum, "deri veremi" diyerek bitiriyorum, ne olmuş yani - - bununla nasıl döktürebilirim ki orada?
Não tem lúpus.
Deri veremi de yok.
Tinha aquele velho lupus na minha mira e assustas-te-o.
Tam o yaşlı kurda nişan almıştım ve sen onu ürküttün.
O lupus está a matar o nosso gado.
Kurt, hayvanlarımızı öldürüyor.
Bolas, se conseguisse ter aquele lupus na mira...
Oğlum, eğer o kurda nişan alabilirsem..
Se não fossem os lupus que atacam o gado, destruiria cada numo, cada...
Eğer hayvanlarımıza saldıran kurt için gerekmeseydi, bütün tüfekleri yok ederim, bütün...
Ouvi um lupus uivar e um voador nocturno piar nos bosques.
Kurdun uluduğunu duydum ve ağaçlardaki baykuşların öttüğünü.
O Puppis contou-me que o capitão é mais rápido que um lupus.
Puppis, Kaptanın kurttan daha hızlı olduğunu söyledi. Hayır.
- Um lupus atacou.
- Kurt saldırdı.
Matei o lupus!
Kurdu öldürdüm!
Sim, filho, mataste o lupus.
Evet evlat, kurdu öldürdün.
Lembras-te de como foi quando mataste o lupus?
Kurdu öldürdüğün zamanı hatırlıyor musun?
- Canis lupus.
- "Kurt dokusu." - "Kurt dokusu." mu?
- Canis lupus?
Evet.
Uma agência governamental ordenou que se preparasse um relatório biológico, que justificasse cientificamente o extermínio do presumível culpado
Hükümet yetkilileri, bu yok oluşa neden olan muhtemel şüphelinin efsanelerin ve mitolojinin vahşi yırtıcısı Canis Lupus - Kurt olduğunu kanıtlayacak bilimsel bir rapor hazırlanmasını istedi.
- uma criatura conhecida pelas histórias, mitos e lendas como um feroz assassino : Canis lupus - o lobo.
Koşulların son derece sert olması sebebiyle hiçbir bilim adamı kurtların, Ren geyiklerine saldırıp öldürmesini gözlemleyemedi.
As minhas instruções são localizar um espécimen de Canis lupus, despachá-lo com uma carabina e examinar o conteúdo do seu estômago.
Talimatlarıma göre bir Canis Lupus'u izleyip tüfekle öldürmem ve midesindekileri incelemem gerekiyor.
Canis lupus articus
Canis Lupus Arcticus.
E assim, ele concedeu-me o espaço para a Base Lupus Um.
Böylece, Birinci Lupus Üssü için belirlediğim alanı bana bırakmıştı.
Toda a questão do sustento em torno da Base Lupus Um deixa-me completamente desconcertado.
Birinci Lupus Üssü etrafındaki yiyeceklere dair gizem beni tamamen hayrete düşürüyordu.
Como podia ele saber da Base Lupus a não ser que lá tivesse estado?
Oraya gitmediyse Lupus Üssü'nün yerini nasıl öğrenmişti?
Ela gosta quando tem história.
Bayan Lupus, hikaye istiyor.
Você só é meu "stand-in".
Sen sadece dediğimi yap Lupus.
- Daqui a pouco.
Lupus... Çok ilginç.
Dr. Lúpus, olá.
Dr. Lupus, merhaba.
Eu estava de saída.
Lupus... - Evet. Ben de tam çıkıyordum.
"Lupus", a palavra latina para "lobo".
Lupus. Latince kurt anlamına gelir.
Era muito melhor que o Sr. Lupus.
Bay Lupus'tan çok daha iyiydi.
"É possível que alguém no autocarro tenha lúpus."
Sanki otobüsteki deri veremli biri var. "
Poderá ser lupus?
Deri veremi olabilir mi?
- De Canis lupus.
- Canis lupus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]