English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Maeby

Maeby translate Turkish

166 parallel translation
Maeby, aonde vais nesta bonita tarde de domingo?
Maeby, bu harika pazar günü ne yapacaksın? - Cevap vermeyecek.
Na verdade, a Maeby tentava aproximar-se de um rapaz, o Steve Holt, que fazia a audição para o protagonista da peça.
Gerçekte ise Maeby, oyunda başrolü kapmaya çalışan... Steve Holt adındaki bir oğlana ulaşmaya çalışıyordu.
A Maeby decidiu fazer também a audição, para tentar aproximar-se do Steve.
Maeby seçmelere Steve'e yakın... olabilmek için katılmaya karar verdi.
O George Michael também optou por fazer a audição, para tentar aproximar-se da sua prima Maeby.
George Michael da seçmelere kuzeni Maeby'e yakın... olabilmek için katılmaya karar verdi.
É o vestido da Maeby.
Sadece dinle. Maeby'nin kıyafeti.
E o George Michael tinha novidades para a Maeby.
Buster? Ve George Michael haberleri Maeby'den aldı.
O Steve tinha o papel da Maeby.
- Maeby'nin rolünü Steve almıştı.
E o Tobias tinha dado outro papel a ela.
Ve Tobias Maeby'e yeni bir rol vermişti.
E o George Michael viu... a Maeby a partilhar um beijo que devia ter sido dele... com o rapaz que ele quase teve de beijar.
Ve George Michael az kalsın kendisinin öpmek zorunda kalacağı çocukla Maeby'nin, aslında kendisinin hak ettiği, öpüşmesini seyretti.
Mas, para surpresa da Maeby, ela não gostou de beijar o Steve Holt.
Ama Maeby'yi şaşırtan Steve Holt'la öpüşmekten hoşlanmamıştı.
Entretanto, a Maeby encontrou uma morada na agenda da mãe... e estava prestes a descobrir o que os pais andavam a fazer.
Bu arada annesinin ajandasında adresi bulan Maeby... anne ve babasının ne yaptığını öğrenmek üzereydi.
O George Michael esquecia finalmente a paixão por Maeby... e sentia-se feliz por ter uma prima com quem podia ir ao cinema.
George Michael sonunda Meaby'e olan aşkını aşmış ve kuzeniyle arkadaş olarak vakit geçirdiği için seviniyordu.
Preciso que falsifiques uns B.I.s para mim e para a Maeby.
Ee, n'apıyorsun? Ben ve Meaby için sahte kimlik hazırlayabilir misin?
O George Michael e a Maeby voltam ao Les Cousins Dangereux.
George Michael ve Maeby gizlice "Les Cousins Dangereux" filmine girmeye çalışırlar.
Nesta altura, a Maeby encontrou outra oportunidade de se rebelar.
O anda Maeby, isyan etmek için başka bir fırsat buldu.
- Olá, Maeby.
Selam, Maeby.
- Maeby, onde estiveste?
Maeby, nerelerdeydin?
E a Maeby dava uma lição aos pais, por se terem esquecido dela...
Meaby, ailesi onu unuttuğu için onlara bir oyun oynuyordu.
Maeby, podes dar-nos o quarto?
Maeby, bize müsaade eder misin?
A Maeby também continuou a tentar dar uma lição aos pais.
Maeby de hâlâ anne babasına bir ders vermeye çabalıyordu.
Os pais da Maeby não acharam o bilhete, mas achou o Gob...
Bileti Maeby'nin ailesi değil, Gob bulmuştu.
Esta é a prima do George Michael, a Maeby.
Bu George Michael'ın kuzeni Maeby.
A Maeby arranjou sempre formas originais de revolta.
Maeby her zaman asi olmanın yolunu bulmuştur.
Maeby, esta tatuagem ficava-te bem.
Maeby, bu dövme sana güzel olur.
- Levanta-te. Estamos um pouco apertados aqui atrás, Maeby.
Tamam, burada biraz sıkıştık Maeby.
E assim, a Lindsay e a Maeby foram separadas ao mesmo restaurante, para comemorarem o trabalho que não tinham realmente feito, com o dinheiro que não tinham realmente ganho.
- Anne. Lindsay ve Maeby ayrı ayrı aynı lokantaya gittiler... henüz kazanmadıkları paralarla... henüz olmayan işlerini kutlamak için.
- Tio Michael. Sou eu, a Maeby.
- Hey, Michael amca, benim, Maeby.
O Michael e a Maeby foram ao escritório ver se o Gob precisava de ajuda... para a festa, que era dentro de horas.
Michael ve Maeby partiye saatler kala Gob'un yardıma ihtiyacı var mı diye bakmak için ofise uğradılar.
Se o George Michael e a Lindsay tivessem ficado, talvez tivessem descoberto o que o Michael e a Maeby fizeram.
George Michael ile Lindsay biraz daha kalsalardı Michael ile Maeby'nin yaptıkları şeyi görebilirlerdi.
Espera aí, Maeby.
Dur orada, Maeby.
O pai e a Maeby foram numa viagem pela costa.
Görünüşe göre babamla Maeby kıyı gezisine çıkmışlar.
Mas a Lindsay não estava lá para ver a canção toda do Michael e da Maeby... e estava prestes a ter uma revelação semelhante.
Ne yazık ki, Lindsay, Michael ile Maeby'nin şarkı söyleyişinin tamamını izlememişti ve bunun bir benzerini sahnelemek üzereydi.
Sinceramente, se eu fizesse à Maeby o que tu...
Senin bize yaptıklarını Maeby'ye yapsaydım...
Voltando ao liceu, o George Michael encontrou a Maeby. Tive um "5".
Okulda ise, George Maeby'ye rastladı.
Para o George Michael, isto soou a falso, pois sabia que as angariações, uma paixão da mãe dela, seriam evitadas pela Maeby.
George Michael buna inanmamıştı. Çünkü yardım işlerini annesi yaptığı için ona asilik olsun diye Maeby'nin yapmayacağı bir şeydi.
O George Michael foi à angariação de fundos... para a aluna doente que a Maeby mencionara, mas ficou surpreendido por não ver a Maeby.
Ve George Michael, Maeby'nin bahsettiği yardım toplantısına gitti. Ama Maeby'i orada göremeyince şaşırdı.
E foi quando o George Michael percebeu... que a Maeby andava a fazer dinheiro fingindo ser um par de gémeas...
O anda George Michael anladı ki... Maeby birisi hasta olan ikiz kız kardeşler gibi davranarak...
Maeby?
Maeby?
A Maeby tenta depositar o seu cheque.
Maeby çeki bozdurmaya çalışır.
Além disso, podes trazer a Maeby.
- Maeby'i de getirirsin.
Pronto, eu digo à Maeby que vou com ela e a tia Lindsay.
Maeby ve Lindsay halama onlarla birlikte döneceğimi söylerim.
A Maeby estava farta da mãe e decidiu voltar com o Michael.
Maeby annesinin yaptıklarından bıkmıştı. ... Michael'la birlikte dönmeye karar verdi.
O Michael, claro, pensou que a Maeby falava da Ann.
Michael, Maeby'nin Ann'i kastettiğini sandı.
Em nenhuma altura o Michael e a Maeby falavam da mesma pessoa... e havia apenas quatro pessoas no seu grupo.
- Maeby ve Michael birbirlerinden alakasız kişilerden bahsediyorlardı. Toplamda zaten 4 kişilerdi.
E o Michael, a caminho de casa, falava com a Maeby.
Michael eve dönerken, Maeby ile samimiyeti arttırıyordu.
E a Maeby estava farta de os pais estarem sempre a discutir.
Maeby ise ebeveynlerinin sürekli kavga etmesinden bıkmaya başlamıştı.
Agora gozas comigo, sua egoísta amante de música country. - Olá, Maeby.
Şimdi de benimle alay ediyorsun, seni bencil taşra müzik sever bayan seni.
A Maeby foi adoptada?
Maeby evlatlık mı?
Estive a pensar naquela conversa que estávamos a ter na outra noite... sobre de onde a Maeby veio.
Şeyi düşünüyordum şu geçen akşamki konuşmamız vardı ya Maeby'nin nereden geldiğiyle alakalı olan.
- Talvez.
Maeby. ( Maybe = Belki )
- Viste a Maeby?
Hey, Maeby'i gördün mü hiç?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]