Translate.vc / Portuguese → Turkish / Magneto
Magneto translate Turkish
161 parallel translation
Alcança depressa e muda para mag. Quer dizer, magneto.
Çabucak uzanıp manyetoya geç.
Muito bem. Magneto preparado?
Tamam magneto takımı?
Afasta-te, por favor, estás a pôr pó no magneto.
Geri çekil, manyetosunu tozlandırıyorsun.
- Depois, ajustas o magneto.
- Sonra da manyetoyu.
- Magneto.
- Manyeto.
Entras reajustas o magneto, reajustas o estrangulador.
İçine oturursun manyetoyu ve kısıcıyı tekrar ayarlarsın.
É simples. Este magneto tem potência suficiente para arrancar o atrelado a um camião.
Basit : bu mıknatıs koca bir para arabasını yoldan çekip alacak kadar güçlüdür.
Liga o magneto.
- Mıknatıstaki düğmeye bas!
Bem, há uma leve hipótese de haver forças magneto-dinâmicas actuando no cometa que são muito subtis para nossos sensores detectarem.
Peki ala, sensörlerimizin çok zor tespit edebileceği manyeto dinamik güç iletimi yüzünden, kuyruklu yıldız, çok zor fark ediliyor.
Mutantes. Aqui está a salvo do Magneto.
Burada Magneto'ya karşı güvendesin.
- O que é um Magneto?
- Magneto nedir?
Passou a ser o Magneto.
Magneto oldu.
Dê-me 48 horas para descobrir o que o Magneto quer de si, e dou-lhe a minha palavra de que usarei todo o meu poder para o ajudar ajuntar o que perdeu àquilo que procura.
Magneto'nun senden ne istediğini öğrenmem için bana 48 saat ver, ve söz veriyorum, seni kaybettiğine ve aradığına kavuşturmak için tüm gücümü kullanacağım.
O que lhe quer o Magneto?
Sence Magneto ondan ne istiyor?
Não tenho a certeza de que seja ele que o Magneto quer.
Magneto'nun onu istediğinden emin değilim.
- E porque não encontra o Magneto?
- Niye Magneto'yu böyle bulmuyorsun?
É a oportunidade que o Magneto quer.
Bu tam Magneto'nun aradığı fırsat.
- E o que quer o Magneto da Rogue?
- O halde Magneto Derbeder'den ne istiyor?
Espere aí. Disse que esta máquina retira o seu poder do Magneto.
Bu makinenin gücünü Magneto'dan çektiğini söylediniz.
Sei para onde o Magneto vai.
Magneto nereye gidiyor, biliyorum.
O Magneto está aqui em Liberty Island.
Magneto Liberty adasında.
Não sabe que a máquina dele mata e a julgar pelo que o Professor viu, se o Magneto deu à Rogue poder bastante, pode matar toda a gente em Nova Iorque.
Makinesinin öldürdüğünü bilmiyor. Profesörün dediklerine göre, eğer Magneto Derbeder'e yeterli güç verirse, New York'taki herkesi yeryüzünden silebilir.
Magneto, porque é que está aqui?
Magneto neden buradasın?
O que não sei é o que Magneto fez a ele.
Bilmediğim şey Magneto'nun ona ne yaptığı O gece neden kaçtın?
- O Magneto deve estar por trás disto.
- Bence bu Magneto'nun işi.
Fala com ele? - Magneto.
Onunla irtibatınız var mı?
Sim, falo.
- Magneto. Evet
O Magneto inverteu o Cerebro.
Magneto Cerebro'yu çevirmiş.
Está com o Magneto.
Magneto ile birlikte.
- É o micro e o magneto MD. - És tu?
Daire yapacaksın.
Está a atrair o magneto da agulha.
Mıknatıslanmaya neden oluyor.
A Segurança Interna andava a seguir o Magneto.
Ulusal Güvenlik Magneto'yu izliyordu.
Onde está o Magneto?
Magneto nerede?
Diz-me onde está o Magneto.
Magneto nerede söyle.
A captura dela só irá provocar o Magneto.
Onun yakalanması Magneto'yu kışkırtır.
Não entendo. O Magneto é um fugitivo.
Magneto bir kaçak.
- O Magneto vai buscar a Mística, certo?
- Magneto, Mystique için gelecek.
- O problema não é o Magneto.
- Sorun o değil.
E tem de encontrar o Magneto e detê-lo.
Trask, Magneto'yu bul ve durdur.
Se o Magneto quer uma guerra, nós damos-lha.
Magneto savaş istiyor. Alsın bakalım.
Temos imagens por satélite da base de operações do Magneto.
Magneto'nun operasyon merkezine uydu bağlantımız var.
- Está com o Magneto.
- Magneto ile beraber.
- Estás a dizer que viste o Magneto?
- Magneto'yu gördün mü? - Evet.
- Se o Magneto apanha a cura, nada o deterá.
- İlacı ele geçirirse durdurulamaz.
- Contra o Magneto? Ele vira-os do avesso.
- Magneto onların içini dışına çıkarır.
Ou podiam fazer uma jaula de plástico duro como a do Magneto no X-Men 2.
Ya da X-Men 2'deki Magneto'sunki gibi sert bir manyetik kafes yapabilirler.
Quero dizer, o Irão e a Coreia do Norte não são como o Dr. Octopus e o Magneto.
Yani İran ve Kuzey Kore... Dr Ahtapot ve Manyeto gibi değiller.
Ou podem fazer uma cela de plástico rígido... Vamos, meu!
Ya da X-Men 2'deki Magneto'sunki gibi sert bir manyetik kafes yapabilirler.
Magneto posicionado.
Birleşme sağlandı.
O magneto. Não se separa.
- Neg, çıkmıyor.
Tenho mais que fazer. O Magneto é que tem razão.
Magneto haklı.