English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Malick

Malick translate Turkish

145 parallel translation
Sargento Mestre Stuart Malick.
Başçavuş Stuart Malick.
Um tipo, o Malick, alvejou-me no peito e doeu.
Bir tanesi var, Malick. Adamım, beni göğsümden vurdu.
Quando chega o Malick?
Malick'in buraya gelmesini istiyorum.
Os convidados vão ficar sentados mais tempo do que num filme do Terrence Malick.
Misafirlerimiz bir Terrence Malick filminde oturduğundan daha uzun süre oturur be.
TMTOLO!
Terrence Malick's tree of life online oyunu mu?
Acho que é um filme do Terrence Malick.
Sanırım Terrence Malick filmi.
Confia em mim, Malick!
Bana güvenmelisin, Malick.
- Diz-lhes para se afastarem, Malick!
- Geri çekilmelerini söyle, Malick!
Percebeu, Malick?
Anladın mı Malick?
Não é comigo que se deve preocupar. Fizemos um acordo uma vez, Malick, mas nunca o cumpriu.
Anlaşma yapmıştık Malick ama sen anlaşmaya uymadın.
Portanto, o Malick queria assassinar-me.
Malick ölmemi istedi.
- Sou o Gideon Malick.
- Benim adım Gideon Malick.
Não, eu entrego relatórios semanais ao...
Hayır ben haftalık rapor alıyorum. Malick'ten.
Malick. Desculpa?
Anlamadım?
- O Gideon Malick
Gideon Malick.
Se o Malick se deu a tanto trabalho, os teus agentes correm muito perigo.
Eğer Malick bu kadar ileri gittiyse, ajanların ciddi tehlikede.
Malick.
Malick'ten.
A tua equipa descobriu alguma novidade sobre o Malick?
Takımın yeni bir şey keşfetti mi? Malick hakkında?
- Achas que ele está a mobilizar-se?
Malick'in onları silahlandırdığını mı düşünüyorsun?
E tanto quanto o Malick sabe, estou a ir normalmente ao trabalho.
Malick konusuna dönersek de, iş yerinde sıradan bir gün olacak.
Ouve, o Malick tem estado a usar os meus homens como cobaias.
Malick'in deney faresi gibi kullandığı kişiler benim adamlarım.
- Será só mais um dia normal. Mas marquei uma reunião com o Malick e assim...
Sıradan bir gün, Malick ile görüşme planladım ve...
Assassinaste a Rosalind para não investigar o Malick?
Malick'i araştırmasın diye Rosalind'i mi öldürdün?
Ora, Coulson! Acha mesmo que a Rosalind ia impedi-lo de abrir outro portal?
Hadi ama Coulson Malick'in başka bir geçit açmasını Rosalind durdurabilir mi sanıyorsun?
O Ward disse que o Malick está a tentar abrir um portal.
Ward, Malick'in geçidi açmaya çalıştığını söyledi.
Era o Gideon Malick.
Gideon Malick'ti.
Malick está à espera.
Bay Malick bekliyor.
O Ward e o Malick já estão dez passos à nossa frente.
Ward ve Malick çoktan on adım öndeler.
- O Malick quer abrir outro portal.
- Malick başka bir geçit açmaya çalışıyor.
É uma imagem em direto do castelo onde têm o Fitz e a Simmons.
Bu kalenin canlı uydu görüntüsü. Ward ve Malick'in, Fitz-Simmons'ı tuttuğu yer.
- Porque o Malick está a tentar abrir outro portal.
Malick başka bir geçit açmaya çalışıyor.
Esta caçada é uma fantasia... e a única razão pela qual o Malick te enviou é porque és dispensável.
Bu bir köpan avı. Malick'in senin göndermesinin tek nedeni harcanabilir biri olman.
O Malick tinha razão.
Malick haklıydı.
O Malick enviou o Ward para trazer de volta um antigo deus da HYDRA?
Malick bir çeşit Hydra tanrısını getirmesi için Ward'u mu gönderdi?
Gideon Malick.
Gideon Malick.
Mesmo que consiga provar isso, o Gideon Malick tem uma participação na economia da maioria dos países.
Bunu kanıtlayabilsen bile Gideon Malick'in neredeyse her ülkenin ekonomisinde desteği vardır.
O Malick pode ter sangue nas mãos dele... mas, as minhas estão atadas.
Malick'in elleri kanlı olabilir. Ama benim de elim kolum bağlı.
Lamento ele não te ter dado abertura para ires atrás do Malick.
Üzgünüm, sana Malick konusunda ipucu vermedi.
Há uma pessoa que poderá ter informações sobre o Gideon Malick.
Gideon Malick konusunda bilgili olabilecek biri var.
Vale a pena tentar, se nos aproximar do Malick.
Malick'e yaklaşabileceksek, denemeye değer.
Mas, estão a dizer-me que o Gideon Malick é intocável.
Bana Gideon Malick'in dokunulmaz olduğunu söylüyorlar.
Concentra-te no Gideon Malick.
Gideon Malick'e konsantre ol.
Fala-me do Gideon Malick.
Bana Gideon Malick'i anlat.
Certificou-se disso, se estou a falar com o Gideon Malick.
İşini sağlama almıştın. Tabii Gideon Malick ile konuşuyorsam.
Gideon Malick não se mostrou disponível para quaisquer comentários.
Gideon Malick'e konu hakkında yorum yapması için ulaşılamıyor.
Faz-me pensar o que é que o Malick terá do lado dele.
Acaba Malick'in elinde ne var?
O meu instinto diz-me que o Malick terá alguém lá.
İç güdülerim Malick'in orada olacağını söylüyor.
Têm informação de que precisamos e que o Malick gostaria de ter.
Ellerinde bize lazım olan bilgiler var ve bu bilgilere Malick de ulaşmak isteyecektir.
A obsessão do Malick por inumanos continua.
Malick'in Inhuman'lara olan takıntısı devam ediyor.
Malick?
Malick?
Se não é o meu velho amigo Malick.
Eski dostum Malick.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]