English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Malin

Malin translate Turkish

94 parallel translation
Malin, chamas a isso bater as almofadas?
Örneğin Malin, buna yastıkları dövmek mi dersin?
- Malin, tens de dar lustro à chaleira.
- Malin, çaydanlığı parlatacaktın.
- 5, Malin, 5...
- Beş Malin, beş...
- O que foi que ouviste, Malin?
- Ne duydun Malin?
Malin, a pobre criada, adicionou subitamente um par de gémeos à população da aldeia.
Zavallı hizmetçi Malin aniden kasabanın nüfusuna bir çift sağlıklı ikiz ekledi.
Malin, os miúdos e a desgraça.
Malin'e ise çocukları ve utancı kalmıştı.
Não queremos ter nenhum idiota à nossa frente.
Evet önümüze malin tekinin oturmasini istemeyiz.
Volte depois, Malin.
Daha sonra gel, Malin.
Eu tenho sido um merdas e... sou eu, não és tu.
Malin tekiyim. Senle alakasi yok.
Malin Persson de 6 anos desapareceu.
Altı yaşındaki Malin Persson ortadan kayboldu.
- É a Malin.
- Bu Malin.
- Malin quem?
- Malin de kim?
É da Malin.
Bu Malin'in.
É a Malin.
Bu Malin.
Encontrámos a Malin.
Malin'i bulduk.
- Malin!
- Malin!
Malin!
Malin!
Sim, o nome dela é Malin, sueca.
Evet, adı Malin. İsveçli.
Meu nome é Malin.
- Merhaba, adım Malin.
Malin disse que você sabe alemão.
Malin Almanca bildiğini söyledi.
Malin é uma deusa.
Malin tam bir kısrak!
Era desse que você contava, Malin? Sim.
Bahsettiğin eleman bu muydu Malin?
Para comemorar a mudança de Malin para sua casa.
Malin için "taşınma" partisi. Sizin evde.
Malin, dá uma olhada.
Malin, bak.
Malin! Seu amigo tá zuado.
Malin, arkadaşın kustu.
Ele te prefere, Malin.
Malin, buraya gel.
Você é muito melhor que ela. Malin!
O karıdan her şekilde daha güzelsin.
È a Malin.
Bu Malin.
Porque é que a tua irmã tinha a chave da bicicleta de Malin?
Malin'in bisiklet anahtarı niye Sophie'de olsun ki?
- Eu vi! ¡ Malin!
- Gördüm onu!
Malin, onde estás?
Malin, neredesin?
Malin, desculpa!
Malin, çok üzgünüm!
Ele queria agradecer-te por teres encontrado a Malin.
Malin'i bulduğun için, sana teşekkür etmemi söyledi.
Só levei a Malin a dar uma volta.
Malin'i götürmem gerekiyordu.
Pensei que não era capaz de ter mais filhos... então deste-me a Selma e a Malin.
Bir daha çocuk yapamayız sanmıştım... Sonra bana Selma ve Malin'i verdin.
- A Malin está a tentar identificá-los.
Malin kimliklerini tespit etmeye çalışıyor.
- Olá, fala a Malin.
- Merhaba, ben Malin.
Olá, é a Malin.
Merhaba, ben Malin.
Você e Malin escrevem sobre os antecedentes... de Teleborian e um pouco sobre St. Stephen.
Senle Malin, Teleborian'ın geçmişi ile St.Stephen Hastanesi hakkında bir şeyler karalayacaksınız.
É a segurança de Malin e Christer também.
Bu olay Malin ile Christer'i ve onların güvenliğini de ilgilendiriyor.
Conversei com Christer e Malin.
Christer ve Malin'le konuştum.
Encontrei a Malin.
Malin'le birlikte oldum.
Estava desejoso de encontrar a Malin.
Malin'le buluşmaya can atıyordum.
- Malin, segure-o.
Malin, onu sabit tut.
Malin?
Malin?
Olá, acabo de chegar em casa e Malin tinha organizado uma festa.
Demin eve geldim ve Malin'in parti verdiğini gördüm.
AS BUSCAS POR MALI CONTINUAM JÁ Á SEIS MESES
Malin'i arama çalışmaları altı ay sonra hala sürüyor.
Meu nome é Malin.
Benim adım Malin.
É também muito sexual... – Não há nenhum outro tipo de comunicação que capte a atenção assim, como um anúncio
'Malin var? ' Cinsel çagrisimi da büyük.
- É de Malins, certo?
- Malin'in sırası, değil mi?
- A Malin?
- Malin mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]