English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Maloney

Maloney translate Turkish

111 parallel translation
- As irmãs Maloney?
- Maloney kardeşlere mi?
E sorriu abertamente e disse : " Está bem, Srta.
O da gülümseyerek şöyle dedi : ... "Pekala Bayan Maloney."
Chamou-me Maloney.
Düşünebiliyor musunuz "Maloney" dedi.
"Maloney"!
"Maloney"!
Tirem às irmãs Maloney.
Maloney Kardeşleri kesin.
Se se tivesse dado ao cuidado de estudar a história do seu próprio país, Sr. Maloney seria o primeiro a sabê-lo.
Ülkenizin tarihini incelemek için zaman ayırsaydınız Bay Maloney... -... bunu ilk siz kabul ederdiniz.
"Pedido por Joseph P. Maloney, 426 Main Street, Barlow Creek."
Evet. Talep Joseph P. Maloney tarafından yapılmış. "426 no'lu ana cadde, Barlow Köyü'nde bulunuyormuş."
Então você deve ser J. Maloney.
Öyleyse siz J. Maloney olmalısınız.
Ao falar comigo até pode ser que ganhe algum.
Aslında Bay Maloney, benimle konuşarak para kazanabilirsiniz.
Diz-me porque pôs uma lápide numa campa vazia?
Bana neden boş bir mezara bir mezar taşı diktirdiğini söylemek ister misin Maloney?
E deve ser o tipo do cachimbo, que falou com o Maloney.
Şu pipolu adam da Maloney'e gelen adam olmalı.
O Joe Maloney anda desejoso de fazer alguma coisa e vou deixar.
Joe Maloney bu iş için ölüp bitiyordu, bu iş onun.
O Maloney não está disposto a isso, pois não?
Ama Maloney bunu yapmaz, değil mi?
Mr. Maloney?
Bay Maloney mi?
Pode falar mais alto?
Biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz Bay Maloney?
Por que razão mudou de ideias?
Fikrinizi değiştiren nedir Bay Maloney?
Não seja tonto, Mr. Maloney.
Aptal olmayın Bay Maloney.
Está a admitir que Edward Shoebridge está vivo?
Anladım. Bay Maloney, Edward Shoebridge'in hala hayatta olduğunu kabul mü ediyorsunuz?
- O Maloney?
- Maloney mi?
Achas que o Maloney nos queria matar?
- Sence Maloney bizi öldürmeye mi çalıştı? - Evet.
O Maloney deve tê-lo enterrado no jardim e não quer que o encontremos.
Büyük ihtimalle Maloney'nin arka bahçesine gömülüdür. Ortaya çıkarmamızı istemiyor.
Parabéns pelo trabalho que fez no nosso carro.
Arabamıza yaptığıkların için tebrikler Maloney.
Sabe bem o que estamos a fazer na estrada.
Yolun ortasında ne yaptığımızı çok iyi biliyorsun Maloney.
Vá andando sozinho. Nós dispensamos.
Bu seferlik sen yalnız git Maloney, biz yokuz.
É o Maloney.
Maloney!
Sim, Joseph Maloney, eras um homem generoso.
Evet Joseph Maloney, çok cömert bir adamdın.
Não foi assim, Mrs. Maloney.
Öyle olmadı Bn.
Foi o contrário.
Maloney, tam tersi oldu.
- Preciso de falar consigo.
- Bn. Maloney, sizinle konuşmam gerek.
O seu marido tentou matar-me e a senhora sabia.
Bn. Maloney, kocanız beni öldürmeye çalıştı ve siz de bu işin içindeydiniz, değil mi?
Onde está ele?
Bn. Maloney, nerede o?
Se o Joe Maloney tivesse sido mais eficiente, estariam ambos mortos.
Eğer Joe Maloney işini düzgün yapsaydı, şimdi ikisi de ölü olurdu.
A Frieda Maloney está na prisão?
- Frieda Malaney hapse girdi.
A Frieda Maloney era apenas uma vigilante do campo.
- Frieda Malaney? O sadece bir kampta gardiyandı.
O caçador de nazis. Frieda Maloney.
- Şu Nazi avcısı Frieda Malaney.
Frieda Maloney.
Frieda Malaney.
A senhora Maloney está casada há 27 anos com um súbdito americano.
Bayan Malaney 27 senedir bir Amerikan vatandaşı ile evli.
Frau Maloney não responderá a isso.
- Bayan Malaney buna yanıt vermeyecek.
Creio que Frau Maloney pode responder a mais uma pergunta.
Sanırım Bayan Malaney bir soru daha yanıtlayabilir.
Wheelock. O cão de Maloney nasceu a onze de Dezembro, dez semanas.
Wheelock Malaney'nin köpeği 11 Aralık'ta doğmuş.
O Lieberman visitou a Frieda Maloney na prisão.
Lieberman, Frieda Malaney'yi hapiste ziyaret etti.
Maloney falou-lhe das adopções.
Malaney ona evlatlıklardan bahsetmiş.
Maloney, vais-te reformar daqui a três meses.
Hey Maloney, üç ay sonra emekli olacaksın.
Boa noite, Maloney.
İyi geceler Maloney.
Está aqui o extracto do Banco para mostrar que é verdade, para que vejam que é cada centavo que o Edward Maloney tem.
Elinizdeki banka defterim bunu kanıtlar size... Edward Maloney'nin sahip olduğu her bir senti orada görüyorsunuz.
O que quer de nós, Maloney?
Maloney'e ne yapmamızı bekliyorsun?
Este Maloney é corajoso.
Bu Maloney berbat bir adam değil mi?
Foi o Maloney.
- Bu Maloney olmalı.
Vá buscar as armas e entregue-as ao inspector Maloney.
Silahları alıp Komiser Maloney'e vereceksin.
O Maloney estará no parque de diversões ás 3 da tarde, hoje.
Öğleden sonra 3'te Maloney'i, eğlence parkının okyanus tarafına getireceğim.
- Foi o Maloney.
- Ben değil, Maloney yaptı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]