English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mangá

Mangá translate Turkish

1,822 parallel translation
Tens alguma coisa com manga?
Hiç mangolu var mı?
Acho que não temos manga.
Hiç mango olduğunu sanmıyorum.
Não é o único truque que tenho na manga.
Hey, kollarımı sıvadığım tek şey bu değildi.
"Uma manga? É como uma arma : Que anda para cima e para baixo, esculpida como uma tarte de maçã".
Bu savaş topu : aşağı yukarı oyulmuş elmalı tart gibi.
Com o jogador estrela Quentin Fields fora do jogo, vamos ter de ver o que o treinador Lucas Scott tem na manga para fazer os Ravens entrarem na linha.
Yıldız oyuncu Quentin Fields'ın sahalardan uzak kalması sonrasında Koç Lucas Scott'un Kuzgunlar'ı tekrardan rayına oturtmak için neler planladığını göreceğiz.
Ainda há outro truque da ciência na sua manga?
Yeni bir bilimsel numara daha mı yumurtlayacaksın?
É apenas a minha manga.
Elbisemmiş.
Querido, não achas que a tua mãe pode ter um truque na manga?
Tatlım, annenin bir numarası olabileceği aklına gelmedi mi?
- Tenho uma manga.
Gömleğimin kolu var.
A marca bronzeada que encontramos no punho da manga da camisa da vítima.
- Kurbanın kol ağızlarında fondöten izlen bulduk.
Foi aquele corrupto manga de alpaca do Quartel-general, que me disse.
Karargahtaki masa süprüntüsünün bana anlattığı buydu.
Chefe, há velcro na manga.
Şef, kolunun üzerinde cırt cırt var.
Na grelha, com o molho de manga e lima da Syl...
Syl'in mangolu salsa sosuyla ızgaraya attık mı...
- Um pouco. - Mas o molho de manga salvou o dia.
Biraz ama mangolu salsa sosu günü kurtardı.
Talvez alguém as entregue. Ai sim, como? Tenho uma carta na manga.
Pezuela'yı deliğinden çıkarmaya çok yaklaştık hala kutunun dışarıda bir yerlerde olduğunu düşünmesi işimizi yarayacak, tek şey.
É melhor confirmar com o seu comandante de companhia.
Manga Komutanınıza tekrar sorsanız iyi olur.
Informa os líderes de equipa que estamos de partida.
Manga komutanlarına iletin, Harman konumuna geçiyoruz.
Deve perceber que tem um trunfo na manga.
Burada baskı altında olduğunun farkındasındır.
Uma companhia será subdivida em dois pelotões. Os pelotões em duas secções e as secções em duas esquadras.
Bölük iki müfrezeye bölünecek, bir müfreze iki mangaya, bir manga da iki birliğe bölünecektir.
A mistela de manga que tu gostas.
O sevdiğin mangolu içeceğin.
- Não tinhas nenhuma na manga?
Bileklerinde gizli kartlar falan yok muydu? - Hayır.
Arregaça a tua manga.
Kolunu sıyır.
Não tens nenhuma agulha hipodérmica na manga, pois não?
Yanında hiç iğne yok değil mi?
A sua manga está a descair.
Kolların aşağıya inmeye başladı.
Levante a manga.
Kolunu sıva.
Esta noite paga, tipo, uma manga, mas, desde que não estragues mais nada, posso deixar-te viver.
Bu gece anca tek bir kolunun geri ödemesi gibi olur ama hiçbir şeyi mahvetmediğin sürece, yaşamana izin verebilirim.
Não vais usar uma t-shirt de manga cava e calções no "A Vista", Drama.
"The View" programında kolsuz bir şey ve lanet bir şort giymeyeceksin, Drama. Sen kimsin?
Nada na minha manga.
Benim kolumda değil.
Parece um ananás na manga dele.
Kol ağzında ananas şeklinde bir çıkartma var galiba.
Ainda não. A Lindsay ainda está a trabalhar no adesivo do ananás que encontrei na manga da vítima.
Lindsay de kurbanın kolundaki ananas şeklindeki çıkartma üzerinde çalışıyor.
É que tens a manga a arder.
Çünkü gömleğinin kolu alev almış.
Forme o pelotão.
Manga buraya.
Uma maneira de planear contar a verdade para dizer uma outra mentira, é achar um presente de sua esposa, que não tenha nada de dinheiro, de alguma camisa de manga comprida.
Doğruyu söylemekten yalan söylemeye geçişte karınızdan bir hediye bulmak - ki hiç parası yok - uzun kollu bir gömlek...
Quando a verdade aparecer é bom que esteja de "camisa manga curta"... Por um futuro com milhares de dias
Kısa kollu işte kalacağınız gerçeği varken ortada hem de binlerce gün daha.
Além disso, ainda tenho alguns truques na manga.
Üstelik, hala bildiğim birkaç numara var.
Ainda tenho um trunfo na manga.
Bunu ben de düşünüyorum.
Raistlin, tens alguma coisa na manga?
Raistlin, cüppende bir şeyler yok mu?
Tens qualquer coisa escondida na manga.
Bir şeyler tasarlamışsın.
Dá-me um pelotão e deixa-me lutar.
Bana bir manga ver, savaşayım.
Como pode cobrar $ 4 por uma manga?
Bir mangoyu 4 dolara nasıl satarsınız?
- Arregaça a manga.
Bunu sonra yaparım.
A sua manga.
Kolunuz.
No outro dia vi-o a ler Manga porno no comboio.
Geçen gün sizi trende anime porno okurken gördüm.
Mas aquele livro de Manga não é mesmo meu.
Ama o çizgi roman gerçekten benim değildi.
Se tem algum truque na manga, é o momento certo.
Eğer cebinde falan bir şeyler kaldıysa şimdi tam zamanı.
A manga.
Kolun.
E agora, depois de vocês, filhos da mãe terem conseguido numa semana transformar o Clay Davis no Martin Luther King Júnior, é que vêm ter connosco, com isso que tinham debaixo da manga, a pedir-nos um júri federal branco, para remediar o problema?
Sizin gibi şehir züppeleri yüzünden şerefsiz Clay Davis, bir haftada Martin Luther King kesildi başımıza. Şimdi de bize gelmiş başından beri cebinizde olan bu belgelerle beyaz yüzlerden oluşan federal bir jürinin sorununuzu çözmesini mi bekliyorsunuz?
Eu visto camisolas de manga comprida... por baixo de camisolas de manga curta... por baixo de camisolas de manga comprida.
Birisi şu yerleri silsin. Ne dedin, ne?
Felizmente para ti, tenho um truque ou dois na manga.
Şanslısın ki bir iki numaram var.
Não tenho truques na manga. Isto é...
Sadece bu kadar.
Expulsando a noite tenho a tendência de usar a minha mente na minha manga
# İçtim bütün gece # İçtim bütün gece # Aklımı koluma takmak gibi bir eğilimin var

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]