Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mart
Mart translate Turkish
3,153 parallel translation
Tens noção que ensinar foi a primeira coisa em que falhei desde a minha tentativa falhada para completar uma elevação em Março de 1989?
Mart 1989'da talihsiz bir şekilde metin olmayı denediğimden bu yana ilk kez öğretme işinde başarısız olduğumun farkında mısın?
É estranho como a actividade me relembra o cheiro do bourbon do Kmart.
Bu etkinliğin, K-Mart viskisinin kokusunu getirmesi çok garip.
E que nasceu no dia 4 de Março.
Doğum tarihi de martın dördü.
Março de 1900
"Mart 1900"
Oferece-me um chápeu.
Beni bir şapkayla şımart.
Algumas pessoas são tão mimadas.
Birileri çok şımartılıyor.
Por exemplo, sei que nasceu a 10 de Março de 1908.
10 Mart 1908 de doğdun.
Eu tinha tanta esperança naquele rapaz... 11 DE MARÇO
O çocuk için büyük ümitlerim vardı. 11 MART
Os liquidatários, sobre o Imposto sobre Rendimento deles, em dívida em Março de 1931.
Alıcılar. Son tarihi Mart 1931 olan gelir vergisi beyanında.
Desde Março.
Mart'tan beri var.
O sol desaparecia em Outubro e reaparecia em Março.
Güneş Ekim'de batıyor, Mart'ta doğuyordu.
Não, gosto de ser mimado.
Şımartılmayı severim.
Aqui, atira algum queijo àqueles patos.
Hadi, biraz peynir at şu martılara.
Não, não mordem. Os patos não mordem. Vá lá.
- Martılar insanları ısırmaz, merak etme.
O Lester faleceu em Março.
Lester geçen Mart'ta öldü.
Foi mimada Por todos na aldeia
~ Bütün köylüler tarafından şımartılmış. ~
18 de março de 2011.
18 Mart 2011
Mais de um milhão de cópias já foi pedido, só nos E. U...
ABC HABERLERİ - NlGHTLlNE 19 Mart 2010 Ama Amerika'da şimdiden 1 milyon kopya sipariş edildi bile.
Existe outra, mas as gaivotas cagaram a lente toda o que provavelmente não vai ajudar.
Bir tane daha var ama martılar sürekli camına pisliyor yani pek bir yardımı olmaz sanırım.
Anuncio hoje a minha candidatura à presidência dos EUA.
Mart 1968 Amerika Birleşik Devletleri için başkanlık adaylığımı açıklıyorum.
Acabou de divorciar-se, estou a dar-lhe tempo.
Daha yeni boşandı. Mart'ta. Ben de bir süredir kafasını toplamasını bekliyordum.
Ele fez todas as corridas desde Março de 1996.
Mart 1996'dan beri her yarışa katıldı.
- Em Março, na Europa.
- Mart ayında Avrupa'da.
Bem, não há muito tempo daqui até Março, Vince.
Yani şimdi Mart'a kadar o kadar da fazla zaman yok Vince.
Não podemos entrar no Wall-Mart e comprar.
Wall-Martta satılan bişey değil ki.
Antes do Wal-Mart e Dukakis, manteiga de amendoim e geleia num só pote.
Wal-Mart'tan, Dukakis'ten fıstık ezmesiyle jöleyi bir kavanoza sokmadan önceydi bunlar.
Papa Inocêncio VIII desse nome, solicitou uma reunião com o Sacro Colégio Pontifício, neste terceiro dia do mês de março, no ano de nosso Senhor, de 1492.
Innocent Efendimizin 1492 yılının Mart ayının bu üçüncü gününde Kutsal Kardinaller Heyeti'nin toplantısını başlatır.
Em Março de 2009, o Leonard pediu uma ordem de restrição contra o Nolan.
Mart 2009'da Leonard, Nolan'a karşı bir uzaklaştırma emri çıkartmış.
Vejamos, eu lembro-me das gaivotas
Bakalım ne olacak, martıları hatırlıyorum.
Bom, gaivotas na praia, muito bom.
Tamam, sahildeki martılar, bu iyi.
- Queres ir acertar numas gaivotas?
- Martı vurmaya gitmek ister misin?
Vamos disparar contra gaivotas verdadeiras com armas verdadeiras?
Gerçek silahlarla gerçek martı mı vuracağız?
- Em França mimavas o inimigo, Jimmy?
Siz Fransa'da düşmanları şımartıyor muydunuz?
O meu favorito é futebol, mas também gosto de beisebol e basquetebol.
Futbol benim favorim ama beyzbolu ve mart çılgınlığını da severim.
Março 2005
Mart 2005
Março de 2005
Carlsbad, KALİFORNİYA Mart 2005
Ela é uma menina mimada, pai.
Şımartılmış çocuk.
Não, na realidade, fui presa por estar a protestar na abertura do novo Wal-Mart.
Yok, hayır. Wal-Mart açılışını protesto ettiğim için tutuklandım.
Alguma vez te perguntaste a que sabe uma gaivota?
Hiç martı etinin tadını merak ettin mi?
Um monte de carcaças de gaivotas a apodrecer cobertas por lodo tóxico.
Toksik çamurla kaplanmış bir yığın çürüyen martı leşi.
O meu amor é uma gaivota
# Aşkım olmuş bir martı #
"Sou uma gaivota".
Bir martıyım ben.
Arizona, hoje no avião sentámo-nos junto a um jovem encantador, e ele disse que ia com o parceiro participar numa parada.
Arizona, uçakta genç bir adamla yan yana oturuyorduk ve bize mart ayında partneriyle birlikte törene gideceğini söyledi. Gösteri için miymiş ne?
A Large Mart tem a mesmo promoção a decorrer hoje.
Large Mart da bugün aynı kampanyayı yapıyor.
Julgamento sete.
Harvard Mühendislik Binası 7. Deneme. 5 Mart.
17 de Março de 2010.
17 Mart 2010.
O barulho das gaivotas a passar.
Martıların pır pır edişi ve bir birleriyle kendi dillerinde...
A minha Jugni
~ Bütün köylüler tarafından şımartılmış. ~
Ele nasceu a 1 de Março de 1994, às 12h56, numa terça-feira.
1 Mart 1994 Salı günü gece 12.56'da doğdu.
Março de 1492.
Mart, 1492.
Prepara-te para ser paparicada.
Şımartılma zamanı.