Translate.vc / Portuguese → Turkish / Marta
Marta translate Turkish
975 parallel translation
" E Marta, irmã de Lázaro disse :
" Ve Lazar'ın kız kardeşi Martha dedi ki :
Não tenho camisa. Nem um casaco de pele de marta.
Kontrolüm de yok, vizon kürküm de.
- É mesmo pele de marta?
- Gerçek vizon kürk mü?
Sempre admirei pele de marta.
Vizon kürkleri oldum olası beğenmişimdir.
O avô está tão doente que tem de ser levado para o Hospital de Santa Marta.
Büyükbaba çok hasta. Catania'daki Santa Marta Hastanesi'ne götürülmesi gerekiyor.
Fico bem num casaco de marta, querido.
Vizon kürk bana çok yakışır.
Casacos de marta, os dedos cheios de anéis.
Samur kürkler, pırlanta yüzükler.
Ao pé dessa pele de marta, o meu vison parece um cobertor.
Şu samurun yanında yeni vizonum eski bir gündelik ceket gibi kalıyor.
- Qual deles é de marta?
- Hangisi samur?
- Marta.
- Samur.
- Disse marta ou rata?
- Samur mu? Samur mu dedi Gable mı?
A Marta ficou muito queimada. Ela e a miúda.
Marta ve küçük kız feci şekilde yandılar.
A Marta morreu.
Marta öldü.
A Marta morreu a caminho do hospital.
Marta hastane yolunda öldü.
A HISTÓRIA DO CASAMENTO DE STlG E MARTA
STIG İLE MARTA'NIN EVLİLİKLERİNİN HİKÂYESİ
Chama-se Marta.
Adı Marta.
- Não connosco.
Marta ve ben olmadan.
Stig Ericsson, aceita Marta Olsson como sua mulher?
Stig Ericsson, Marta Olsson'un kanunen eşiniz olmasını kabul ediyor musunuz? Ediyorum.
Marta Olsson, aceita Stig Ericsson como seu marido?
Marta Olsson, Stig Ericsson'un kanunen eşiniz olmasını kabul ediyor musunuz?
Se tivesse que descrever o Stig e a Marta desde a primeira vez que nos encontrámos há quatro anos que quadro pouco fidedigno e incompleto pintaria.
4 yıl önce, daha yeni tanışmışken Stig ile Marta'nın tasvirini yapmaya kalksaydım bu tümden yanlış ve eksik bir tasvir olurdu.
Quando a Marta veio atender, ainda tinha tudo nos seus olhos.
Marta kapıya geldiğinde her şey hâlâ gözlerinin içindeydi.
A Marta estava um pouco calada.
Marta biraz sessizdi.
Levantou-se para ir buscar um conhaque, mas à vinda passou pela Marta.
Stig, kanyak almak için kalktı ve sonra dönerken Marta'nın arkasından geçti.
- Estás a ver, Marta? - Sim.
Bakın hele!
Era mentira, Marta!
- Hepsi yalandı, Marta.
Perdoa-me, Marta.
Affet beni, Marta.
Só há uma pessoa que me pode ajudar, e é a Marta.
Bana bir kişi yardım edebilir ; o da Marta.
Querida Marta. Deves estar surpreendida depois de não teres notícias minhas há 3 meses.
Sevgili Marta, eminim 3 ay aradan sonra benden gelen bu mektup seni şaşırtmıştır.
Querida Marta. Fiquei tão contente com as tuas palavras que quase chorei.
Canım sevgilim Marta sözlerin beni öyle mutlu etti ki, ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Não sei o que lhe passou por essa cabeça de pele de marta!
Sen aklını kaçırdın galiba!
Marta?
Mink mi?
Um carro novo, um casaco de marta, perfume de 50 dólares a onça.
Yeni araba, kürk manto. Parfüm, Küçük bir şişesi 50 Dolar.
Um carro novo, um casaco de marta e não tem um relógio na espelunca.
Araba yeni, kürk manto var ama evde bir saat yok.
Como uma marta?
Uç uç böceği gibi mi?
A marta é difícil de apanhar.
Onları bulmak çok zor.
Com as suas estolas de marta e os seus Chryslers.
Mink kürklerin ve üstü açık Chryslerlı sen.
Eu tinha um de marta antes desse.
Daha önce bir samurum vardı.
Queres sugerir a quem devo deixar as minhas tiaras e casacos de marta?
Ve herhangi bir öneriniz var mı, elmas tacımı ve kürk mantolarımı kime bırakayım?
Essa é Marta.
- Bu Marta. - Nasılsınız?
Marta, Qual é o seu?
Hangisi senin?
Por que não fala com Märta Lundberg?
Neden Marta Lundberg'e sormuyorsun?
- Märta. - Sim, Tomas.
Marta...
Märta, para o seu próprio bem... você pode sair daqui, por isso, vá o mais rápido possível.
Marta, kendi iyiliğin için... Buradan gidebilirsin, bir an önce gitmelisin.
Que história de amor.
Evet Marta, aşk hikâyeleri böyle.
Quantas mulheres poupariam o bastante para comprar um casaco de marta?
Kaç kadın ev masraflarından kısıp vizon kürk alabilir?
Chega para comprar à sua mulher um casaco de marta de 10.000 dólares?
Eşinize 10,000 dolara vizon kürk almaya yetecek kadar mı?
Meu amigo respondeu : "sim, para durar de setembro a março".
Arkadaşım da "Eylülden marta kadar" demiş.
Jurava que estes caudas de rato eram pele de marta.
Bu sıçan kuyrukları vizon diyordu.
- É obra da Marta?
Marta'nın işi mi bu?
- Pára, Marta.
- Kes şunu, Marta.
Marta!
Martha.