English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Marthe

Marthe translate Turkish

56 parallel translation
"Posso visitar a Tia Marthe?"
"Marthe halamı ziyarete gidebilir miyim?"
Frau Marthe Schwerdtlein
Bayan Marthe Schwerdtlein.
"Veja Tia Marthe o que eu encontrei na minha gaveta..."
"Bak Marthe hala çekmecemde ne buldum..."
"Perdão, amável senhora. Procuro a Frau Marthe Schwerdtlein!"
"Affedersiniz, güzel bayan, Bayan Marthe Schwerdtlein'i arıyorum!"
Sim, Marthe, é difícil.
Evet, Martha. Zor bir mesele.
- É uma ideia. Agora que a Tia Martha está de novo ao leme da Hallelujah Press, ela quis que cada um de vocês ficasse com uma lembrança.
Şey, Marthe Teyze şu an Hellelujah Basımevi'nin başına tekrar geçti.
A irmã Marthe tirou uma ameixa seca do bolinho!
Rahibe Marthe, o bu sabah erik tartı yedi...
- É muito feio, irmã Marthe.
- Bu çirkin bir şey, rahibe Marthe.
Não arreliais a irmã Marthe?
Bugün neden Rahibe Marthe'ya iltifat yok?
Sim! Irmã Marthe!
Rahibe Marthe!
Assim, Jeanne Beroldy enfrenta sozinha o futuro, enquanto Marthe, a filha de 9 anos, tenta conter as lágrimas.
Böylece 9 yaşındaki Marthe göz yaşı dökerken Jeanne Beroldy gelecekle tek başına yüzleşmek zorunda kaldı.
Amo-te, Marthe.
Seni seviyorum, Marthe.
Marthe!
Marthe!
Acho que está a afastar-me daqui porque não quer que veja a Marthe.
Beni buradan uzaklaştırmak istiyorsun, sırf Marthe'yi görmeyeyim diye.
Separar-me da Marthe não vai mudar o que sinto por ela.
Beni Marthe'dan ayırman ona karşı hislerimi değiştirmeyecek.
Eu e a minha filha, Marthe, temos uma vida sossegada.
Ben ve kızım Marthe sessiz sakın bir hayat yaşıyoruz.
Bem, quanto a Mme. Daubreuil não estou bem certo, mas parece-me que a filha dela, Marthe, estava preocupada com algo.
Madam Daubreuil'dan pek emin değilim, ama bana kızı Marthe bir konu için endişeli gibi göründü.
Marthe, tem calma, tudo se resolverá.
Marthe, sakin ol. Her şey düzelecek.
Sabes o que eu quero, Marthe...
Ne kadar istediğimi biliyorsun, Marthe...
Não posso viver sem ti, Marthe.
Sensiz yaşayamam, Marthe.
- A Marthe Daubreuil.
- Marthe Daubreuil.
Marthe, filha da mulher que Paul Renauld odeia e teme.
Marthe, Paul Renauld'nun nefret ettiği ve korktuğu kişinin kızına.
Trocou-a por Marthe Daubreuil.
Sizi Marthe Daubreuil'e tercih etti.
A verdadeira assassina de Paul Renauld Marthe Daubreuil.
Paul Renauld'nun gerçek katili Marthe Daubreuil.
Preciso de falar com a Marthe!
Marthe'yla konuşmam gerekiyor!
Onde está a Marthe?
Marthe nerede?
Marthe Daubreuil conhecia o plano de M. Renauld de fingir a sua morte, e, de forma engenhosa, decidiu tirar proveito dele.
Marthe Daubreuil Mösyö Renauld'nun düzenlediği sahte ölümü biliyordu, ve bundan ustaca yararlanmaya karar verdi.
Foi assim que Marthe Daubreuil ouviu a conversa.
Marthe Daubreuil konuşmalarınızı duymuştu.
Mais tarde, Hastings ouviria Marthe a falar com Jack junto àquele muro.
Sonra, Hastings aynı duvarının öteki yanından Marthe ve Jack'in konuşmalarını duydu.
E Marthe ficaria com Jack Renauld.
Ve Marthe'a da Jack Renauld'ya sahip olacaktı.
Sim, Marthe e a sua mãe planearam a longo prazo.
Evet, Marthe ve annesi her şeyi planladı.
Renauld desempenhou o papel que lhe sugeri, forçar a mão de Marthe Daubreuil.
Oui. ( Evet. ) Madam Renauld Marthe Daubreuil'ün gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için mükemmel bir rol oynadı.
Planeia visitar Marthe Daubreuil em segredo, mas é visto pelo Chefe de Estação.
Gizlice Marthe Daubreuil'ü ziyaret etmeyi planlıyordu, ama istasyon şefi tarafından görüldü.
Planeia enterrar o vagabundo na cova e é então que Marthe Daubreuil ataca.
Planı evsizi o açtığı çukura gömmekti ama ansızın Marthe Daubreuil saldırdı.
Marthe Daubreuil foge do local.
Marthe Daubreuil oradan kaçtı.
Ofereci a terceira faca a Marthe Daubreuil.
Üçüncü bıçağı Marthe Daubreuil'e vermiştim.
Pegue as crianças na Marthe.
Çocukları Marthe'den al gel.
Marthe.
Marthe.
- E Marthe e Béla?
- Ya Marthe ve Béla?
Eu sei que não tenho currículo, Marthe, nem habilitações para traduzir um calhamaço do Ken Follett!
Demek istediğim Marthe, biliyorum bir özgeçmişim ya da 60 santim kalınlığındaki Ken Follett kitabını çevirme yeteneğim olmadığını biliyorum.
Sim, claro, eu compreendo, Marthe.
Tabii ki anlıyorum Marthe.
- A sério, Marthe, salvaste-me o dia. - Então? !
- Marthe günümü gün ettin.
Marthe, uma rodada de cervejas para a equipa de construção.
Marthe! Tadilatçılara bir şeyler ver.
Marthe vai-lhe dar a chave.
Marthe, anahtarı verir.
Por um segundo, senhor.
- Adama iyice bakabildin mi Marthe?
Marthe, ele era alto? Não mais do que eu.
- Marthe adam uzun muydu?
Jovem para você é algo diferente do que para mim, Marthe.
30? - Gençti.
Marthe Jusserand.
- Adınız nedir?
Oficial de polícia, Marthe Jusserand, senhor.
- Marthe Jusserand.
Deu uma boa olhada nele, Marthe?
Polis memuresi Marthe Jusserand, efendim.
Eu diria... 30.
Genç kelimesi ikimize farklı şeyler ifade edebilir Marthe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]