Martins translate Turkish

Ia falar-vos do Holly Martins, um americano que veio todo este caminho para visitar um amigo.

Size Holly Martins hakkında birşeyler anlatayım. Amerikalı. Buraya bir arkadaşını görmek için gelmişti.

Martins estava falido e Lime ofereceu-lhe uma espécie de emprego.

Martins meteliksizdi ve Lime birlikte iş yapmak için ona teklifte bulunmuştu.

- Martins.

- Martins.

- Holly Martins.

- Holly Martins.

Leve o Sr. Holly Martins para casa.

Bay Holly Martins evine bırakıver.

Holly Martins, senhor?

Holly Martins, efendim?

- O Sr. Holly Martins, o escritor. - Quem?

- Bay Holly Martins, yazar.

Martins?

Martins?

- Digo-lhe uma coisa, Sr. Martins.

- Hoşgeldin mi? - Bakın size ne diyeceğim Bay Martin.

Oiça, Sr. Martins, se concordar em ser nosso convidado, teríamos muito prazer em tê-lo.

Dinleyin Bay Martins, eğer konuğumuz olmayı kabul ederseniz, - Bu bize şeref verecektir.

- Número 8, Sr. Martins.

- 8 numara Bay Martins.

- Sr. Martins? Desculpe.

- Bay Martins?

- Sr. Martins?

- Bay Martins?

- Sr. Martins!

- Ah, Bay Martins!

Chamo-me Holly Martins.

İsmim Holly Martins.

- A passear, Martins?

- Sen hâlâ buralarda mısın Martins?

Vá para casa, Martins, como uma pessoa sensata.

- Evine dön Martins, her mâkul insan gibi.

A morte é o fundo de tudo, Martins.

Ölüm herşeyin sonudur Martins.

- Sim. Importava-se, Sr... - Martins.

Evet, buyurmaz mıydınız Bay...

Martins, podia ir directo ao assunto, por favor?

- Martins. - Martins, konuya gelelim lütfen?

Olá, Sr. Martins.

Merhaba Bay Martins.

- O Sr. Popescu, o Sr. Martins.

- Bay Popescu, Bay Martins.

Ajudei o Harry a arranjar os documentos dela, Sr. Martins.

- Onun evrak sorununu halletmesinde Harry'e yardım ettim Bay Martins.

Foi terrível, Sr. Martins.

Çok feciydi Bay Martins.

Algum gelo para o Sr. Martins.

Biraz daha Bay Martins'e buz lütfen.

A que homem se estaria a referir, Sr. Martins?

Size bunu kim söyledi Bay Martins?

- Sr. Martins.

- Oh, Bay Martins.

Sr. Martins!

Ah, ah, ah! Ah, Bay Martins!

Tenho muito prazer em apresentar o Sr. Holly Martins do outro lado.

Başka bir ülkeden gelmiş olan Bay Holly Martin'i size takdim etmekten gurur duyarım.

Acredita, Sr. Martins, na linha de pensamento?

Hayatın akışına inanıyor musunuz Bay Martin?

É uma piada do Sr. Martins, com certeza.

- Bu elbette Bay Martins'in küçük bir şakası.

O Sr. Martins está envolvido num novo livro?

Yeni bir kitaba başlayıp başlamadığınızı sorabilir miyim?

- Um romance, Sr. Martins?

- Bir roman mı Bay Martins?

É um escritor lento, Sr. Martins?

Biraz yavaş mı yazarsınız Bay Martins?

- Não, Sr. Martins.

- Niçin, hayır Bay Martins.

Nunca desistiu de um livro, Sr. Martins?

- Daha önce hiç bitirmediğiniz oldu mu Martins?

Disse-lhe para se ir embora, Martins.

Gitmen gerektiğini söylemiştim Martins.

Pare de se comportar como um idiota, Martins.

Oh, bu acayip davranışlara bir son ver Martins.

Arranje-me o ficheiro do Harry Lime e um whisky para o Sr. Martins.

Bana Harry Lime dosyasını getir ve Bay Martins'e bir viski ikram et.

- Lamento, Martins.

- Üzgünüm, Martins.

O Martins sempre disse que você era um pateta.

Martins bir ahmak olduğunuzu hep söyler.

Mas oiça, Martins.

Buraya bak Martins.

Honesto, sensato, sóbrio, o inofensivo Holly Martins.

Dürüst, duygusal, bağımsız,.. .. ulu Holly Martins.

Sr. Martins, senhor, volte para trás, volte para trás!

Bay Martins, efendim, arkaya, arkaya!

Martins! Tenha cuidado, Martins.

Dikkatli ol Martins.

Seja sensato, Martins.

Duygusal birisin Martins.

E martins-pescadores que cruzavam o ar, estendendo a sua sombra sobre as trutas.

Balıkçıllar dalıyor ve ok gibi uçuyorlardı. Gölgeleri alabalıklarla yarışıyordu.

Aquele é o Martens, o caçador de índios.

O Martins, Kızılderili avcı.

Sr. Martins?

Bay Martins?

Martins, volte para trás!

Martins, geri dön!

Martins!

Martins! Martins!