Martínis translate Turkish

Temos bourbon e martínis.

"Old-fashioned" ve martini var.

Martínis são óptimos.

Umarım benden daha şanslısındır.

- Tenho de ir. - Vá lá, a Alice está lá dentro a beber martínis e a ler a Hello. Ela adoraria ver-te.

Ayrıca içerde Martini falan da içebiliriz ne diyorsun?

Vinho de maçã, uísque de maçã, gim de maçã, martínis de maçã ; sumo de maçã com vodka, acetona de maçã.

Elmalı şarap, elmalı viski, elmalı schnapps, elmalı martini, içinde Snapple olan votka, elmalı aseton.

- Tony, querido. Dois Martínis.

Tony canım, iki tane daha.

Ficaram chocados e furiosos mas dois martínis depois acalmaram-se e decidiram ajudar-nos.

Biraz kızdılar ve şok oldular fakat iki sek martiniden sonra sakinleştiler ve bize yardım etmeye karar verdiler.

Então... Isto são Martínis de felicidade ou de tristeza?

Bunlar mutluluk martinileri mi yoksa mutsuzluk mu?

Gostaria de dizer a todos... que faço martínis fantásticos.

Duyduk duymadık demeyin çok güzel Martini hazırlarım.

Esse é o problema dos martínis.

İşte martininin olayı bu.

Onde estão os martínis?

Nerede kaldı bu martiniler?

No útero, sobrevivi aos martínis que a minha mãe bebia à noite, por isso, o teu bebé também vai sobreviver a isto.

Ben annemin her gece içtiği martinilere rağmen sağ çıktıysam senin bebeğin de bundan sağ çıkar.