Masao translate Turkish

Masao, tem cuidado!

Dikkat et Masao.

O Masao adorava sushi, também quando tinha a tua idade

Senin yaşındayken Masao'da "Shushi" yi severdi.

Foi descoberta a corrupção do agente Sakamoto Masao

Ajan Sakamoto Masao mahvetmek olduğunu buldu.

- Responda à pergunta!

- Sakamoto Masao!

- Sakamoto Masao!

- Soruyu cevapla!

Tenho que manter a minha promessa a Masao

Masao'ya olan sözümü tutmalıyım.

Masao preocupou-se por ti no final

Masao, sonuna kadar senin için kaygılandı.

Conhecia o teu pai Masao Sakamoto

Senin Babanı tanıyorum Masao Sakamoto.

Desenvolvida por Masao Maruyama Argumento Original de Satoshi Kon

Geliştiren : Masao Maruyama Hikaye : Satoşi Kon

Recebi uma chamada esta manhã do meu contacto lá, Masao, a dizer-me que a reunião foi um desastre do tamanho da Margaret Dumont, mas depois...

Bu sabah Masao aradı. Görüşmeleri Margaret Dumont kadar büyük bir felâketmiş.

Depois, uns 20 minutos mais tarde o Masao ligou-me e definiu um tempo para a nossa apresentação.

Yaklaşık 20 dakika sonra da Masao beni arayıp sunumumuz için tarih ayarlamak istedi.

Eis o Arcebispo de Palermo Saverio Cincotta, é o seu terceiro conclave, o Cardeal Masao Takada, arquivista e bibliotecário da Santa Igreja Romana.

İşte Palermo başpiskoposu Saverio Cincotta, bu onun üçüncü kardinaller toplantısı. Kardinal Masao Takada, Kutsal Roma Kilisesi'nin arşivci ve kütüphanecisi.

Masao Furusawa era o génio da engenharia de que Rossi precisava para redesenhar a Yamaha.

2004 GÜNEY AFRİKA Masao Furusawa, Rossi'nin Yamaha'nın yeniden tasarımı için ihtiyaç duyduğu mühendislik dehasına sahipti.

Braços de palito, pernas fraquitas, do tamanho de Masao Kume.

Kürdan gibi kollar, sopa gibi bacaklar... Tıpkı Masao Kume gibi.

Quem é Masao...

- Masao kim...

Qual deles é o Masao Kume?

Hangisi Masao Kume?

Hmm. Este é Masao Kume.

İşte bu Masao Kume.

Masao Kume era pequeno. Impotente. Nada mais, mais que um criado.

Masao Kume küçük, güçsüz bir hizmetçiydi.

E esse dia chegou quando os mongóis invadiram Japão.

Masao Kume için o gün Moğollar Japonya'yı istila edince geldi.

Masao Kume acreditava que nada era mais poderoso do que a vontade A vontade de enfrentar o seu medo... e de agir.

Masao Kume hiçbir şeyin istekten bir insanın korkusuyla yüzleşip harekete geçme isteğinden daha güçlü olmayacağına inanmıştı.

Encontrei-o na rua, meses depois do acidente e o vesti como o Masao.

Onu kazadan aylar sonra sokakta buldum ve Masao gibi giydirdim.