Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mccain
Mccain translate Turkish
206 parallel translation
Desde que aquele vagabundo matou o Xerife MacCaine.
Bir serserinin Marshall McCain'i öldürdüğünden bu yana.
Tão perto da liberdade, Henri Young e Rufus McCain voltaram para a prisão, enquanto os outros vão entrar no necrotério.
Özgürlüğe, hem yakın hem de çok uzak daha şanssız olan arkadaşları morgun yolunu tutarken hayatta kalan kaçaklar, Henri Young ve Rufus McCain geri götürüldüler.
Os presidiários McCain e Young vão ser acusados de tentativa de fuga.
Mahkumlar, McCain ve Young firar suçuyla suçlanacaklar.
O outro sobrevivente da fuga foi Rufus McCain, traiu os companheiros avisando Glenn.
Başardın. Kaçış teşebbüsünden hayatta kalan diğer kişi Rufus McCain idi. Hücre arkadaşlarına ihanet etti.
McCain foi recompensado e está com os presos comuns.
Onları müdür yardımcısına ihbar etti. McCain ödüllendirildi ve diğer mahkumların yanına döndü.
Henri, o McCain espetou-te no calabouço.
Henri, McCain, o seni hücreye gönderdi. Hücreye gönderdi.
McCain ainda está aí.
McCain hala burada.
Henri Young atacou Rufus McCain, ferindo-o com uma peça de metal afiado.
"Henri Young, Rufus McCain... ve işte, göz alıcı ve yaralayan... "... keskin çelik alet...
Rufus McCain, como já foi dito, em 11 de Junho de 1941, provocando-lhe a morte.
"... adı geçen Rufus McCain'in böylece... " "... 11 Temmuz 1941'de ölümüne neden oldu. "
11 anos depois, mataria Rufus McCain.
Onbir yıl sonra, Henri Rufus McCain'i öldürecekti.
Porque matou Rufus McCain?
Şimdi, hadi. Rufus McCain'i neden öldürdünüz?
Porque matou McCain?
McCain'i niye öldürdünüz?
Porque matou Rufus McCain?
Rufus McCain'i niye öldürdün?
Porque matou Rufus McCain?
Rufus McCain'i niye öldürdün?
Porque matou Rufus McCain?
- Nasıl etmezsin? - Niye öldürdün onu?
- Falo de Rufus McCain.
Rufus McCain'den bahsediyorum.
Rufus McCain.
Rufus McCain'i?
Estava no segredo por culpa de McCain.
Seni o deliğe McCain gönderdi, değil mi?
Rufus McCain foi assassinado por Henri Young.
Rufus McCain Henri Young tarafından öldürüldü.
Todas as testemunhas afirmarão isto : Henri Young matou Rufus McCain.
İddia makamının çağıracağı bütün tanıklar size Henri Young'ın Rufus McCain'i öldürdüğünü anlatacak.
Transformou-se numa arma. Mas a mão que pegou na arma contra McCain era outra.
Kendisi bir cinayet silahıydı, ama bu silahı tutan ve McCain'in boğazını kesen el başkasına aitti.
- Acuso Alcatraz de assassinato.
- Alkatraz'ı McCain cinayetinden suçluyorum!
Vi-o próximo de McCain.
Rufus McCain'in arkasında duruyordu.
- Está bem. Espetou um objecto de metal, depois soube que era uma colher, no pescoço de McCain.
Ve metal bir objeyi ki sonradan öğrendim kaşık olduğunu McCain'in boğazına batırdı.
É culpado da morte de Rufus McCain?
Rufus McCain cinayetinden suçlu musunuz?
Henri Young... é culpado pela morte de Rufus McCain?
Henri Young Rufus McCain cinayetinden suçlu musun?
Uma pergunta... Mr. McCain?
O zaman şunu sorayım, Bay Mc Kane miydi?
Estavas a ler uma entrevista com o John McCain.
John McCain'in röportajını okuyormuşsun.
Parish, McCain, cubram as saídas!
Parish, McCain çıkışları kollayın.
Parish, McCain, respondam.
Parish, McCain, cevap verin.
Olha! É uma guitarra Stratocaster de 1957, como a que tocava Bobby McCain.
Bak, bu bir 1957 Stratocaster hani Bobby McCain'in çaldığından.
Esta guitarra foi a do Bobby McCain.
Bu gitar... Bobby McCain'nindi.
Entre todos os músicos do mundo porque chegou às minhas mãos a guitarra de Bobby McCain?
Neden Bobby McCain'nin gitarı bana ulaştı ki?
Quero dizer, que raio faz uma loja rasca com a guitarra de McCain?
Kalitesiz bir gitar mağazasının McCain'nin gitarıyla ne işi olabilir?
Parece a guitarra Strat que Bobby McCain tocava.
Bobby McCain'nin çaldığı strat gitara benziyor.
Sabes de quem era antes de ser do McCain?
McCain'den önce kimindi biliyor musun?
Bobby McCain...
Bobby McCain...
Falando de casamentos espera até eu dizer para a congressista que fui convidado para o casamento do sobrinho do John McCaine.
Bakalım Rudd'a McCain'in yeğeninin düğününe geldiğimi söyleyince ne olacak.
Numa entrevista, o Senador McCain teve palavras de apoio... para os que foram aterrorizados com a vaga de crimes do atirador.
Bir görüşmede, Senatör McCain... bu teröristlere nişancı cinayetlerinin son çılgınlığından sonra... destekleyici sözler söyledi.
- Agente Especial McCain, FBI.
Kimsiniz siz?
- Sr. Tippin, está preso.
Özel Ajan McCain, FBI. Bay Tippin tutuklusunuz.
É quase do tamanho da caixa onde meteram o McCain.
- Evet, gerçekten çok küçük. Hatta McCain'i koydukları kutu kadar.
"A policia está a investigar o desaparecimento de William Coles Jr... " da Coles Consolidated Equities, e do consultor financeira da empresa, Richard McCain.
Polis, William Coles'un kaybolmasını araştırıyor, Coles Adalet Birliği'nin veliahdını, ve de malî danışmanı Richard McCain'i.
Coles e McCain.
Coles ve McCain.
McCain e Coles conseguiram libertar-se.
McCain ve Coles kaçmışlar.
Então, ou eles foram novamente capturados o que faz de nós três sequestradores ou um de nós é o Coles e o outro o McCain.
Sonra tekrar yakalanmışlar, ki bu da aramızda adam kaçıran üç kişi var demektir. - Ya da birimiz Coles, diğerimiz de McCain.
Quem quer que seja o Coles ou McCain, estão mortos, a não ser que consigamos escapar.
Coles ve McCain her kimse, buradan çıkmazsak ölmüş olacaklar.
Não te mexas, McCain!
Sakın kıpırdama McCain!
McCain.
McCain.
De McCain?
McCain'den mi?
Serei tão bom como Bobby McCain.
Bobby McCain kadar iyi olacağım.