Mekong translate Turkish

Ferido, Delta do Mekong.

Mekong Deltasında yaralandı.

Nas neves de Bastogne, no delta do rio Mekong e no cerco de Khe Sanh.

Bastogne'un karlarında, Mekong Deltası'nda... ve Khe San kuşatmasında.

No nosso percurso sobrevoaremos Anaheim, Azusa e o delta do Mekong, antes de chegarmos a...

Uçuş rotamız şöyle olacak Anaheim, Azusa ve MeKong Deltası'ndan şeye doğru...

Um barco atravessa o MeKong.

Mékong üzerinde bir araba vapuru.

É a travessia de um braço do rio MeKong.

Mèkong nehrinin bir kolunu geçiyoruz.

Era ele que cruzava o MeKong naquele dia... em direcção a Saigon.

O gün Mékong nehrini geçiyor... ve Saygon'a gidiyordu.

Só conheço aqui, o MeKong, Saigon.

Sadece burayı biliyorum : Mékong'u ve Saygon'u.

O Rio Mekong apodrece os pés aos magalas.

Vietnamlılar, piyadelerin ayaklarını kesmeden yerler.

A Mekong acabou de passar pela fenda espacial...

Şef, Mekong az önce döndü.

Vou agora ter com o Chefe O'Brien e a Tenente Dax, à Mekong.

Ben şef O'Brien ve teğmen Dax'in yanlarına gidiyordum.

Mekong para Rio Grande.

Rio Grande'den Mekong'a.

Separem-se, Mekong.

Mekong oradan uzaklaşın.

Rio Grande para Mekong e Orinoco.

Rio Grande'den Mekong ve Orinoco'ya.

Runabout Mekong da Frota Estelar.

Yıldız Filosu mekiği Mekong.

Que vantagem temos em relação ao Mekong?

Mekong'un ne kadar önündeyiz?

Estado do Mekong?

Mekong'un konumu?

O Mekong saiu de warp e ajustou o rumo para o mesmo destino.

Mekong rotasını aynı yöne ayarladı.

À velocidade atual, o Mekong está dois minutos e um segundo atrás desta nave.

Şu anki hızla, Mekong, bu geminin iki dakika, bir saniye arkasında.

Computador, identificar novo rumo do Mekong.

Bilgisayar, Mekong'un yeni rotasını belirle.

Monitorizar a atividade do transportador de e para o Mekong.

Bilgisayar, Mekongdan yapılan tüm ışınlanma etkinliklerini izle.

Odo para Mekong.

Odo'dan Mekong'a.

Agora, temos de a levar para o Mekong.

Hemen Mekong'a gitmemiz lazım.

Em missão de reconhecimento num delta do Mekong.

- Yıl 1968'idi. Mekong deltasındaki karışıklığı önlemeye çalışıyorduk.

O Mekong, amigo. O Mekong.

Mississippi değil, Mekong.

Está no Delta do Mekong, cercado.

Pekala. Diyelim ki Vietnamda Mekong Deltasında biryerdesin.

Hung Nhu e o Mekon Delta e o macaco de pé de barbatana.

Haung Nguyen, Mekong Delta, with a web-footed ape.

- Escuta, idiota eu tinha 22 anos, embebedei-me com uísque do Mekong e álcool tailandês.

- Dinle adi herif 22 yaşındaydım, Mekong viskisi ve Tayland otuyla kafa çekmiştim.

O objectivo era abater este grupo Vietcongue... que escondia armas ao longo do rio Mekong.

Amaç, Mekong nehri boyunca silah saklayan... Vietnamlı bir grubu ele geçirmekti.

Diz-lhe que preciso de "sumiço" dentro de dois dias...

İki gün sonra Kampong ve Mekong nehirlerinin...

O seu tiro mais famoso foi de um barco no Delta Mekong. Estoirou os miolos a um sniper inimigo a 800 metros. Tem 72 homicídios confirmados no Vietname, mais 9 não oficiais.

En ünlü atışını Mekong Deltası'nda seyir halindeki bir tekneden yapmışsın. 8 metre mesafedeki düşman pusu nişancısını kafasından vurmuşsun.

Se chegarmos ao Rio Mekong...

- Evet. Eğer Mekong Nehri'ne varabilirsek...

No Delta do Mekong, os Vietcongues enfiaram-me bambu debaixo das unhas.

Mekong Delta'sında, Vietkonglar tırnaklarımın altına bambu kıymıkları sokmuştu.

Um peixe-gato do Mekong, pesa mais de 270 quilos.

"Mekong Dev Kedibalığı", 275 kilodan fazla.

Bagre de Mekong.

- Mekong yayın balığı.

Mekong do Vietnã, Salween de Burma, e o Yangtze e o Amarelo, ambos da China.

Vietnam'ın Mekong, Burma'nın Salween ve ikisi de Çin'e akan Yangtze ve Sarı Nehir.

Max, como Escobar vai capturar o tenente no Delta do Mekong?

Tamam, ee Max, Escobar Teğmen Dawson'ı nasıl yakaladı Mekong Delta da?

Os glaciares dos Himalaias são a fonte de todos os grandes rios asiáticos,

Himalayalar'daki buzullar İndus, Ganj, Mekong, Yangzi Jiang gibi büyük Asya nehirlerinin kaynağı.

O Indo, o Ganges, o Mekong, o Yangtzé Kiang... 2 biliões de pessoas dependem deles para água potável, e para irrigarem as suas colheitas, como no caso do Bangladesh.

2 milyar insanın içme suyu ve sulama suları bu kaynaklara bağlı. Aynen Bangladeş'de olduğu gibi.

Quando eu andava a desbastar encostas no delta do Mekong tu e o teu namorado ainda mamavam.

Ben Mekong Deltası'nda Vietnamlıların tozunu atarken senle erkek arkadaşın hala analarınızın memelerini emiyordunuz.

- Não sei o que é o delta do Mekong.

Mekong Deltası nedir bilmiyorum beyefendi.

Delta do Mekong, 1969.

Mekong Deltası, 1969.

Hoje, oito mil homens das Forças Aliadas reforçam o domínio no Delta do Mekong, prendendo um número indeterminado de norte-vietnamitas e vietcongues.

Ve bugün müttefik güçlerin Kuzey Vietnamda ve Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi'nde * Mekong Deltası üzerinde sıkıştırdığı 8,000'den fazla adamın tutuklandığını bildiririm.

Estou a imaginar-te de paraquedas no Delta Mekong, a dizer aos vietnamitas para deixarem o teu marido em paz.

Mekong Delta'sına paraşütle atlayıp siyah pijamalılara kocanı rahat bırakmalarını söylediğini hayal ettim de. Yapmalıymışım.

No Delta do Mekong, num barco de patrulha.

Mekong Deltası'nda.

E tu foste apanhado a passar o Mekong ilegalmente.

Mekong'u yasadışı olarak geçerken yakalanmışsınız.

O aflatoxina B1 é comummente encontrado em águas profundas de arrozais, e crescem no delta do Mekong.

Aflatoxin B-Bir derin sulardaki çeltik tarlalarında bulunuyor. Mekong Deltasında büyüyorlar.

No Delta do Mekong.

Mekong Deltası'na.

Tive um Natal melhor no Delta do Mekong.

Mekong Deltası'ndaki Noel'im daha iyi geçmişti.

Mekong a desligar.

Mekong tamam.

Daqui Mekong.

Burası Mekong.

Mekong.

The Mekong.