Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mentiroso
Mentiroso translate Turkish
5,231 parallel translation
Você é um mentiroso!
Olamaz!
Mentiroso!
Yalancı!
- Você é um mentiroso de merda.
- Sen yalancının tekisin.
Perdeste, foste enrolado por um bandido reles e mentiroso.
Kaybettin, bu aşağılık pisliğin oyununa geldin.
Tu és um mentiroso!
Sen tam bir yalancısın!
És um mentiroso!
Yalancı seni!
- Você é um mentiroso.
- Çok fena yalancısın.
Então, também é um mentiroso!
- Bu ismin benim için hiçbir anlamı yok. - O zaman yalancısın da!
Estás a chamar-me mentiroso?
Bana yalancı mı demek istiyorsun?
És um mentiroso espantoso.
Harika bir yalancısın.
Também és um bom mentiroso, certo?
Tüm olayı ben üzerime almak istemiyorum. Sen de kendine sağlam yalan söylüyorsun.
És um mentiroso!
Seni yalancı!
Como é que provas a 24 milhões de pessoas que o seu Deus é um assassino e um mentiroso?
Nasıl 24 milyon insana tanrılarının aslında yalancı ve katil olduğunu söyleyebilirsin?
Você é um mentiroso com um cú enorme.
Sen sadece koca bir göt deliği olan çatlak bir adamsın.
Tornaste-te um mentiroso e valentão, e é isso que recebes!
Tüm kadınlara! Yalancı zorbalar! Hak ettiğiniz bu işte!
As nossas filhas viram-na. Mentiroso do caralho!
Kızlarımız onu gördü, seni yalancı piç.
Mentiroso estúpido!
Seni aptal, yalancı piç.
É um mentiroso.
Çünkü götünden uyduruyorsun.
É um maldito georgiano mentiroso.
Gürcü bir yalancı o.
Bem, ele é um mentiroso.
- Evet ama o yalancı.
MENTIROSO
ALDATICI
Um mentiroso de merda que era o senhor Cregg.
Yalancı orospu çocuğu Bay Cregg'e.
Aqueles homens já estão no limite e ele quer espicaçá-los ainda mais ao chamar o Capitão de mentiroso e ladrão e depois parar numa praia deserta e convocar eleições.
Bu adamlar zaten diken üstünde ama bizimki kaptanın yalanlarından hırsızlığından bahsederek onları daha da kızdıracak ve sonra terk edilmiş bir sahilde, seçim konuşuyor olacağız.
És tão mentiroso...
Tam bir yalancısın.
Apenas o torna num... num criminoso drogado, um mentiroso e um... um ladrão sem moral.
O bir yalancı. Ahlaki değerleri olmayan bir hırsız.
Estás a chamar-me mentiroso?
- Bana yalancı mı diyorsun?
Hei, vai-te foder, mentiroso.
Evet, seni unutmuştum, kurnaz.
Seu porco nojento e mentiroso!
Yalan söylüyorsun pis domuz!
Vão acabar consigo, vão chamá-lo de mentiroso, de assassino.
Sizi bastıracaklar, size yalancı diyecekler katil diyecekler.
És um péssimo mentiroso, Naveed.
Berbat bir yalancısın Naveed.
- És um sacana mentiroso!
- Yerini söyleyebilirim.
Já devia saber que não podia confiar num mentiroso como o Heller.
Heller gibi bir yalancıya güvenemeyeceğimi bilmeliydim.
- Sou um ladrão e não um mentiroso.
Ah, doğru. Bir hırsızım ama bir yalancı değilim.
Então, estás a chamar-me mentiroso?
- Bana yalancı diyorsun yani?
Ainda vai demorar. - O meu filho não é mentiroso.
Biraz zaman alacaktır ama oğlum bir yalancı değildir.
O Greg Palmer é um mentiroso patológico.
Greg Palmer patolojik bir yalancı.
Eles colocaram na cabeça que o Greg era um mentiroso.
Greg'in bir yalancı olduğunu düşünüyorlardı.
E o Kleinman ligou para a casa, e, agora, ele estava convencido que o Greg era uma fraude e um mentiroso, e iria escrever sobre isso.
Sonra Kleinman evi aradı,... ve bu sefer o da Greg'in bir sahtekar ve yalancı olduğuna ikna olmuştu. Bunun hakkında yazacaktı.
O Fred ia, apenas, escrever uma história sobre um mentiroso.
Fred'in tek yapacağı, bir yalancı hakkında yazmaktı.
O Greg... não é... um mentiroso!
Greg... yalancı... değil!
Não há nada pior no mundo do que um mentiroso.
Bir yalancıdan daha kötüsü yoktur.
E se tiver tubarões? Foi você quem disse que Kenne era um mentiroso de merda, para começar.
Dostum, Kenne'in sağlam pabuç olmadığını söyleyenlerden biri de sendin.
É um mentiroso e asqueroso.
Yalancı ve fitnecinin teki.
Seu mentiroso de merda.
Seni yalancı bok!
- O Sam é um mentiroso.
- Sam yalan söylüyor.
Chamaste-me mentiroso e deste-me uma sova.
Bana yalancı dedin, ölümüne dövdün beni.
És um mentiroso e um covarde.
Sen bir yalancısın ve korkaksın.
K : Mentiroso!
yalancı yalancı yalancı yalancı.
- Esse mentiroso.
- O yalancı mı?
Porra, eu sabia! Um raro e obscuro dos tempos da Babilónia... chamado Ahghoul, e é um mentiroso!
Babil döneminden kalma eski ve karanlık bir tane.
Mas é mentiroso.
Yalancı ama.