Translate.vc / Portuguese → Turkish / Menáge
Menáge translate Turkish
425 parallel translation
Ou se fosse eu tentava levar isto a uma ménage-a-trois.
Ya da en azından üçlüye dönüştürbilir misin, bir dene.
- Tem alguma carta para Menage?
- Menage için mektup var mı?
Porque não fazemos um ménage a trois?
Neden üçlü yapmıyoruz?
Quero dizer, um ménage à trois.
Yani üçlü takılırız.
Pensaste que tentaríamos uma menage a trois?
Üçlü takılırım diye düşündün değil mi?
Não me sinto a fazer parte de uma "ménage à trois".
Bir üçlü ilişkinin parçası olmak istediğimi sanmıyorum.
Já alguma vez fizeste uma "Ménage à trois"?
Hiç üçlü takıldın mı?
Digo à Sandi que quero ter um ménage à trois com ela e a amiga.
Yani ben Sandi'ye oda arkadaşıyla beraber... -... ménage à trois ( Üçlü ilişki ) yapmayı önereceğim.
Quê? Não sei a pronúncia correcta, mas creio que é ménage à trois.
- Tam okunuşunu bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla "ménage à trois"
- No ménage.
- The ménage.
Não esperava um "menage-a-trois".
Bir yabancıyı beklemiyordum.
Um agradável jantar. Mas um "ménage" não tornaria a situação esquisita?
Ama üç kişi sorun olmaz mı?
Ménage à trois.
Üçlü takıl.
Não tenho a certeza como se pronuncia nem nada mas acho que é ménage à trois. O quê?
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama üçlü ilişki diyebiliriz.
A Rachel disse-me que estavas doida por um ménage à trois comigo e a Drew Barrymore.
Çünkü Rachel bana ben ve Drew Barrymore ile üçlü takılmayı çok istediğini söyledi.
Ele não escolheu nenhuma porque estava a tentar convencê-las a uma ménage.
Birini seçmedi çünkü üçlü bir ilişki kurmak istiyordu.
"Ménage à trois", acho que é assim que se diz.
Üçlü yapmışlar.
- Olá. - Olá. Talvez as duas queiram fazer um ménage a trois esta noite?
Belki de bu gece üçlü bir ilişki yaşamak istersiniz?
É uma coisa de homem, ménage à trois.
-'Penis'deme, Renee. Bu tamamen erkeklikle ilgili.
Fiz uma "ménage à trois" com duas miúdas da claque.
İki ponpon kızla da küçük bir üçlü yapmıştım.
Pronto para um "ménage à trois"?
"Menage a trois" yapmaya hazır mısın?
Então Chefe, nunca ouviste falar duma "menage à trois"?
Yapma Şef. Hiç üçlü yapmak diye bişey duymadın mı.
Olhem lá! ... Que pensam vocês do "ménage à trois"?
Söyle, üçlü tehlike durumunda ne yapılır?
Olha... porquê é que não te enrolas aí com o Nick, e chamamos-lhe ménage?
Şurada Nicky'le oynaşsanıza dörtlü olur.
Algum ménage à trois?
Bir tür üçlü aşk ilişkisi mi?
Esta é a Cassandra Menage, Directora-Geral de Vegan...
Bu bayan Cassandra Menage, Vegan'ın yöneticisi.
Está encarregada dos Assuntos Humanos e Alienígenas.
Bayan Menage İnsanlar ve Yabancılar arasındaki ilişkilerden sorumlu
E quando se encontrar novamente com Miss Menage, em Vegan, nunca se viram antes. Entendido?
Sen ve Bayan Menage Veganda karşılaşırsanız, daha önce birbirinizi hiç görmediniz.
- Miss...
- Menage.
- Menage.
- Menage.
A Directora dos Assuntos Humanos e Alienígenas, Cassandra Menage, - irá mostrar-lhe os seus aposentos.
Kalacağınız yeri göstermesi için İnsan ve yabancı ilişkilerinden sorumlu Cassandra Menage'i görevlendirdik.
Menage.
Menage.
Cassandra Menage.
Cassandra Menage.
Miss Menage vai estar lá a cantar.
Hem Bayan Menage'da bizim için şarkı söyler.
Miss Menage, enchanté.
Bayan Menage.
Vamos sentar-nos aqui, Miss Menage... Por favor!
Buraya oturalım mı Bayan Menage?
Miss Menage regressou ao apartamento.
Bayan menage odasına geri döndü
Miss Cassandra Menage!
Karşınızda Cassandra Menage.
Tem de ser você a tratar disso. Chame Miss Menage.
Bunu sen halletmelisin.
Não resista, querida...
- Bayan Menage'i de yanına al. - Direnme bebeğim!
Nós não viemos cá para lixar a vossa pequena ménage a trois.
Buraya partinizi mahvetmeye gelmedik.
Vamos fazer um menage à trois.
Haydi üçlü yapalım!
Ei, quando estão a fazer a habitual "ménage à trois" do fim de semana e o luar reflecte-se nas vossas cabeças e rabos, isso não é confuso?
Bakın, haftasonları her zamanki gibi birbirinize çakarken... ayışığı hem kafanızdan hem kıçınızdan yansıyorken, bu durum kafanızı karıştırmıyor mu?
Conversas porcas, ménage à trois, brinquedos.
Edepsiz konuşmalar, üçlü yapmak, oyuncaklar.
Às vezes, fazíamos um "ménage a trois".
Çünkü bazen üçlü yapardık.
Ménage à trois?
- Üçlü gibi mi?
Acho que seria ménage à cinq. Credo!
- Beliye ne dersin?
Uma pequena acção de'menage a trois'.
Üçlü ilişki mi? Evet.
Sei que a tua fantasia preferida sempre foi um ménage à trois e que gostas da Blanche, lá do clube...
En büyük fantezinin her zaman için ménage à trois olduğunu biliyorum. Her zaman kulüpteki Blanche hoşuna giderdi.
Ménage!
Bekleyin kızlar!
Vamos ter um menage.
Üçlü seks yapacağız.