English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mercedes

Mercedes translate Turkish

1,188 parallel translation
De vez em quando, gosto de tirar o Mercedes da estrada.
- Zaman zaman Mercedes'imi araziye çıkarmayı seviyorum.
O teu pai queria um Mercedes, mas eu não entro num carro alemão.
Baban Mercedes istedi ama ben Alman arabasına binmem.
Aqui no Reservatório de Lockraven, a Polícia procede à operação de resgate do Mercedes do Congressista Phillip Hamersly, de Nova Iorque.
Polis, Lockraven Gölü'nden New York Milletvekili Phillip Hamersly'nin Mercedes'ini çıkartıyor.
Aqui no Reservatório de Lockraven, a Polícia está a remover o Mercedes do Congressista Phillip Hamersly, como podem ver, aqui mesmo atrás de mim.
- Polisler, Lockraven Gölü'nden... Milletvekili Phillip Hamersly'e ait Mercedes'i çıkarıyor. Arkamda görebilirsiniz.
São como as do Mercedes Benz descapotável, o carro preferido de uma mulher jovem e inteligente.
Genellikle genç ve profesyonel kadınların tercihidir.
É a mulher que nos deteve no Mercedes, sem dúvida.
Bu Mercedes'le yolumuzu kesen kadın.
Procuramos um Mercedes e um Continental pretos.
Siyah bir Mercedes ve siyah bir Continental'i arıyoruz.
Um Mercedes e um Continental pretos?
Siyah Mercedes ve siyah Continental?
Não cesso de me maravilhar Temos 2 Mercedes pretos, um vai para este, o outro para oeste.
Terslikler bitmeyecek mi? 2 tane siyah Mercedes var, biri doğuya gidiyor, diğeri batıya.
Vai num Mercedes sedan em direcção ao sul.
Bir Mercedes'in içinde. Güneye doğru gidiyor.
Senhores, vindos de roubar bancos na Holanda, Itália e Bélgica, o bando do Mercedes acaba de chegar a França.
Evet beyler! Hollanda, İtalya, Belçika Bankalarını soyan Mercedes çetesi şimdide Fransaya geldi.
Se dentro de um minuto não aparece o Mercedes, começo a fumar, tomar café e a urinar.
Pekala bakın sizi uyarıyorum. 1 dk kaya kadar Mercedesleriyle çıkıp gelmezlerse, kahvede alırız, arabadanda ineriz ve sigarada içeriz.
O que se passa com o bando do Mercedes de que me falou?
Söylesenize şu Mercedes çetesi ne oldu?
"O bando do Mercedes" Diz-te alguma coisa?
Mercedes çetesi size birşeyler anımsatıyormu?
Não sei muito de Mercedes, a minha especiadade é Ferraris.
Hayır hayır Mercedes konusunda uzman değilim, Ferrari konusunda daha çok bilgim vardır.
Este é o bando "do Mercedes". Se trocarem por Ferrari, eu aviso-te.
İşte burada çetenin ismi "Mercedes" ama sana söz veriyorum Ferrari'ye geçtiklerinde sana haber vereceğim.
- Um Mercedes vermelho, que horror!
- Kırmızı Mercedesler ne korkunç.
Brilhante! Mercedes : alemães!
Uluslararası ilişkiler mi okudun?
Queres descansar 5 minutos?
Mercedes olduğuna göre Almandır.
Felizmente que não és um especialista de Mercedes.
Mercedes uzmanlık alanın olsaydı ne yapardın?
Se eu fosse o do Mercedes e soubesse que ele tinha insónias, viria à noite, é muito mais discreto.
Eğer Mecedes şöförü olsaydım ve garajın kapanmadığını bilseydim buraya gece gelmeyi tercih ederdim. Nede olsa gece daha gizli değilmidir?
Se houver problemas, chama a central e diz-lhes que localizei o Mercedes.
Eğer işler kötüye giderse hemen 2.kanalı ara ve Mercedesin plakasını ver.
Tive um dia de merda.
Bu akşam bir Mercedes davası var.
Apanhamo-los esta noite ou não me chamo Emilien Barbadec.
Şu Mercedes çetesi akşama hapiste olacak aksi halde benim adım Emilien Barbadec değil!
Um Mercedes vermelho não passa despercebido.
... Kırmızı bir Mercedes gözden kaçmaz değilmi?
Um Mercedes vermelho que desaparece.
Gözden kaybolan bir Kırmızı Mercedes var.
Chefe, 4 alemães num Mercedes que não é vermelho. Interessa-lhe?
Şef Kırmızı olmayan bir mercedesde 4 alman var bu bizi ilgilendirimi?
mas os contentores do lixo, o talho, o Mercedes...
Çöpler sonra Kasap dükkanı, üzerine Mercedes olayı herşey.
Porquê um Mercedes vermelho se cinzento é mais discreto?
Neden gri mercedes kullanmak varken kırmızı olanını seçiyorlar.
Digo-te como trocaram de um Mercedes cinzento para um vermelho.
Kırmızı Mercedesi nasıl gri hale getirdiklerini anlatmam işine yararmı?
Um bonito Mercedes vermelho entra, e sai um cinzento, clássico, e desaparece.
Güzel Kırmızı bir Mercedes park alanına yada başka bir yere gidiyor.. ... ve yerine Gri Mercedes ortaya çıkıyor ve gözden kayboluyor.
Mercedes?
Mercedes mi?
Vês, não tinhamos que seguir os Mercedes.
Görüyorsun değilmi mercedesleri değil!
Tinhamos que seguir o camião dos Mercedes.
Onların kamyonunu takip etmek gerekiyormuş!
Quer dizer que o Mercedes năo é seu?
Yani, Mercedes de sizin değil mi?
Dave, arranjas-me um Mercedes para amanhã?
Dave, bana yarın için bir Mercedes bulabilir misin?
Trudie Tucker não tem categoria para guiar um Mercedes.
O, Trudie Tucker'ın altında Mercedes olmamalıydı.
Quando saír, quero que a minha me venha buscar nele. Neste Mercedes 500 SEC, atestado e polido.
Ve dışarı çıktığımda karımın yüksek topuklu ayakkabı giyerek yakıtı konulmuş ve temizlenmiş olarak o Mercedes 500 SEC arabayla. gelip beni buradan almasını istiyorum.
Que fizeste tu ao Mercedes meu?
Ne yaptın ona?
Aquele idiota comprou logo a seguir um valente Mercedes.
Kalle tutuklandı. Gerizekalı soygundan bir hafta sonra bir mercedes aldı.
Havia um miúdo a quem eu não deixava lavar o meu Mercedes que veio ao Oásis e começou a disparar contra mim.
Mercedes'imi yıkamasına izin verdiğim bir çocuk Vaha'ya gelip bana ateş etmeye başladı.
Tem um Mercedes 300E cinza 87.
87 model gri bir Mercedes 300E'si vardı.
Tem uma casa em Montecito, um Mercedes CLK 320 e uma casa na colina com uma piscina olímpica.
Son model bir Mersedes'i ve Montecito tepelerinde havuzlu bir evi var.
Não o Mike do Mercedes, o Mike do Mustang.
Mercedes'i olan Mike değil. Mustang'i olan Mike.
Ele tem muito trabalho para fazer no seu Mercedes.
Mercedes'i bozuldu.
Você saca mas é logo um Mercedes, isso é que é.
Sen anca kocaman bir Mercedes'in masraflarını düşersin.
O mecânico da Mercedes foi muito honesto...
Mercedes tamircisi çok dürüst ama...
Marcas de pneus.
Lastik izleri bu izler klasik üstü açık Mercedes Benz lastiğine benziyor.
Achas que esse tipo vai aparecer sem mais nem menos, com o seu belo Mercedes? Sim?
Adamın buraya Mercedesi ile geleceğinimi sanıyorsun?
Niles, não é o teu Mercedes estacionado lá em baixo?
Niles.
O Mercedes?
Mercedes mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]