English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Metrô

Metrô translate Turkish

4,670 parallel translation
A polícia disse que está parado, e o sinal de telemóvel caiu.
Metro, şehirde trafiğin alt üst olduğunu ve telefon şebekesinin devre dışı kaldığını söyledi. Bunu öldürülmeden önce yapmış olmalı. Bu Samuels.
Numa delas, ela corre para o metro, mas não consegue apanhá-lo.
Birisinde, kız koşuyordu ve metroya binmeye çalışıyordu. Ama yetişemiyordu.
Estou bem, querida. Ia a sair do metro quando dois tipos o esfaquearam.
Yoldan geçerken iki kişi onu bıçakladı.
Achamos que a apanhámos no metro.
Onu muhtemelen trende yakalarız.
- Por agora, tem para aí um metro.
- Şu anda bir yarda uzunluğunda.
Ou no metro.
Ya da metroya.
Eu já os chamei. Do metro, os agentes...
Metro, memurlar...
Carrie Mathison? Polícia Metropolitana de DC.
Carrie Mathison, DC Metro Polisi.
Numa sala que é... um metro maior, apenas.
Bu odadan 1 metrekare daha büyük bir odada.
Instalação de Triagem Metropolitana de D.C., Correios dos E.U.A.
D.C. Metro Sınıflandırma Tesisi, Amerika Posta Hizmeti.
Encontre-me na estação de metro da rua Broad em 10 minutos.
10 dakika sonra benimle Broad Caddesi metro durağında buluş.
Está numa estação abandonada 30 metros abaixo de Manhattan.
Manhattan caddelerinin 30 metre altında terk edilmiş bir metro durağındasın.
- Vais de metro?
- Metroyla mı gideceksin?
"Operação França" e o "O Sequestro do Metro".
"Kanunun Kuvveti"... "Metrodan Kaçış".
Ontem, na ponte Sam seong e hoje no metro. Agora, aqui.
Dün, Samseong köprüsü, öğlen metroda ve şimdi burada.
A que horas é que eu saí do metro?
Metrodan indiğim saat?
Eu vi tudo o que aconteceu no metro.
Ben metroda olan her şeyi gördüm.
A ligação está desligada, mas consegui confirmar que o sinal veio da linha 2 do metro.
Lakin kapatıldığı için, sadece iki nolu metro hattında olduğunu söyleyebilirim.
- Ele vai para o metro!
- 395. bölgeden de görülebilir.
Norte...
Eski metro hattı.
- O comboio está a chegar?
Metro mu geliyor?
NOTA DE RESGATE - $ 1 MILHÃO, 24 / 3 ÀS 14 : 20 METRO LINHA 3, YANGJAE
~ FİDYE NOTU ~ 1 MİLYON DOLAR, 3 / 2414 : 203. METRO HATTI, YANGJAE
Eletrocutado enquanto trabalhava na carris do metro.
Metro rayları üzerinde çalışırken elektriğe kapıldı...
Eletrocutado enquanto trabalhava nos carris do metro.
Metro rayları üzerinde çalışırken elektriğe kapıldı...
Electrocutado enquanto trabalhava na carris do metro.
Metro rayları üzerinde çalışırken elektriğe kapıldı...
Diverte-te a guardares uma estação metropolitana deserta.
Boş bir metro istasyonunu korurken iyi eğlenceler.
Estou na estação de metro do Federal Triangle.
Federal üçgendeki metro istasyonundayım da ondan.
Metropolitano?
Metro mu?
Porque és amiga de alguém que mora na estação do Metro?
Neden metro istasyonunda yaşayan heriflerle arkadaşlık ediyorsun?
Aquilo não existe. Pedi ao meu amigo do FBI para investigar o teu amigo do Metro.
Hatta FBI'daki dostlarım senin şu metro istasyonundaki...
Aqui está. A Liv e o pai estão a falar sobre um sem-abrigo que ela dava esmolas no Metro.
Liv babası ile Union istasyonunda yaşayan bir evsiz için ne yapabileceği hakkında bazı görüşmeler yapmış.
Eu costumava ter 1 metro e 20.
Benim boyum eskiden 2.30'du.
Um novo vizinho ou um desconhecido no metro?
Yeni bir komşu veya metrodaki bir yabancı?
Eu entendo, mas, 55 dólares o metro quadrado é um achado.
Anılıyorum ama karenin bir ayağının çeliği, 55 dolar.
- Posso deixar-te no metro?
- Seni metroya bırakabilirim. - Neden ki?
Está a dirigir-se para a estação do Metro.
Metroya doğru ilerliyor.
É por isso que odeio apanhar o Metro.
Bu yüzden alt geçitlerden nefret ediyorum.
Tem mais ou menos um metro e meio entre a árvore e o berço.
Ağaçla beşik arasında 1 metre var.
O metropolitano.
Metro.
Demos as mãos no metro?
Metroda el ele tutuştuk mu?
"O coelho apalpou várias mulheres no metro."
Tavşan metroda birden çok kadını taciz etmiş.
Primeiro levo-os ao metro, e depois acompanho-te ao carro.
Onları metroya götüreceğim, sonra da seni arabana bırakacağım.
Encontraste um tipo no metro com um saco cheio de orelhas humanas.
Metroda bir torba insan kulağı olan bir adamı yakaladın.
A polícia tem um informador na bando, mas não dizem quem é.
Metro PD'de bir çete muhbiri var ama ondan vazgeçemiyorlar.
A carga alar é de 120 kg por metro quadrado.
Kanat yükü metrekare başına 120 kilo.
Uma noite, ficamos bêbados após um espectáculo no Metro.
Bir gece, Metro'daki bir gösteriden sonra sarhoş olduk.
Metro por meio metro.
Ne düşünüyorsun, bir bavul mu?
Os canos pequenos podem ter apenas 1 metro de largura.
Küçük borular 1 metre bile olabilir.
- O Metro.
- Metro.
Não tinha forças para andar 1 metro.
Bir adım atacak kuvvetim kalmamıştı.
- Talvez numa estação de metro.
Belki de bir metro istasyonunda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]