English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Microsoft

Microsoft translate Turkish

137 parallel translation
2000 Microsoft!
Microsoft, 2 bin.
Estávamos dois anos à frente da Microsoft quando o Drake, na sua infinita sabedoria, abortou o programa.
Drake, o muhteşem bilgeliği sayesinde programı sonlandırdığında,... Microsoft'un iki yıl önündeydik.
Devia ter ficado na Microsoft.
Microsoft'ta kalmalıydım.
Estes parvalhões não vão trabalhar para a Microsoft.
Bu aptal herifler gidip lanet Microsoft için çalışmayacaklar.
Pai, sabe o que é concorrer com a Microsoft ou a IBM?
Baba, biliyor musun Microsoft ve IBM gibi markalarla yarışmak nelere mal olur?
Uma Constelação IBM. Uma Galáxia Microsoft. Um Planeta Starbucks.
I.B.M. Yıldızküresi, Microsoft Galaksisi, Starbucks Gezegeni.
As acções da Microsoft desceram 3 pontos.
Microsoft üç puan düşmüş.
- A Microsoft não respeita as regras!
Microsoft Apple'ı yok edecek.
Vou investir US $ 909 e você US $ 606. Mantemos o nome Microsoft.
Evet Paul, ben 909 dolardayım, sen 606 Microsoft adını sürdürüyoruz.
Microsoft?
Microsoft?
Ninguém tinha ouvido falar nela.
Tanıdığım hiç kimse ne Microsoft'u ne de Bill Gates'i duymuştu.
Quando o pessoal da Microsoft apareceu... Como íamos saber quem eram?
Ve sonra Microsoft'tan adamlar çıkageldiğinde kim olduklarını nereden bilebilirdik?
Presidente da Microsoft.
- Microsoft'un başkanı. - Görüştüğümüze sevindim.
Criámos parte da sua linguagem.
- Microsoft olarak tasarımımız...
Era uma pequena empresa, a Microsoft.
Microsoft küçücük bir şirketti.
Acha bem os gajos da Microsoft virem aqui?
Bu Microsoft'çuları buraya sokmanın uygun olduğundan emin misin?
E parte dela são os nossos amigos da Microsoft.
Ve bir parçası da Microsoft'taki arkadaşlarımız.
Dás as costas e és morto. Isso é o que eu vejo. Isto é o que os vejo nos programas da Microsoft.
Adamlarımız Japonya'dan bu NEC ile döndüler içinde Microsoft programları yüklü.
São quase idênticos aos nossos.
Sizin Microsoft programlarınız. Bizimkilerle neredeyse aynılar.
Hoje, a Microsoft possui parte da Apple Computer.
Microsoft, Apple Bilgisayarları'nın bir parçasının sahibidir.
- Como a Microsoft?
- O bilgisayar şirketi gibi mi?
Os japoneses estão desenvolvendo um software novo... para acabar com a Microsoft.
Japonlar Microsoft'a rakip olacak bir yatırım yapıyor.
As autoridades do Estado e do Governo em Washington, D. C opõem-se abertamente à proposta da Microsoft.
Washington'daki devlet ve eyalet yetkilileri Microsoft'un önerisini açıkça reddetti.
Tudo se deve a uma tentativa da Microsoft em comprar um Estado.
Bu Microsoft'un bir eyaleti satın alma istemiyle ilgili.
O Gig comprou uma empresa obscura chamada Microsoft em 1990.
Gig 1990'da Microsoft'un gizli bir hissesini satın aldı.
É uma sorte não seres do tempo do Conflito Microsoft.
Microsoft çatışmasında yaşamadığın için şanslısın.
Somos Neandertalianos da Microsoft viciados no surf á Netlândia, a cagar nos nossos ninhos.
Medeniyetsiz internet bağımlısıyız. Kendi yuvamıza sıçıyoruz.
- Vendi a minha empresa à Microsoft.
- Şirketimi Microsoft'a sattım.
Eu estava na Agenda 2000 e uma das pessoas que estavam lá era Graig Mundie, que é uma espécie de alto macaquinho da Microsoft.
Agenda 2000 deydim ve mmm, Craig Mundie adında bir adam vardı, Microsoftla epey haşır neşir yakınlar,
E eu olhei em seu crachá e disse : "Eu vejo que você trabalha para a Microsoft."
Ve şey, Onun rozetine baktım ve dedimki, "Microsoft için çalışıyorsunuz"
É um desafiante ao Microsoft Windows NT.
Microsoft Windowsa düello!
E... você pode realmente culpar em parte a Microsoft.
Ve mmm... um, Cidden bu konuda Microsoftu suçlayabilirsin,
Bill Gates, da recém-fundada Microsoft, escreveu uma carta aberta à comunidade onde ele argumentou ponto-a-ponto a favor do conceito relativamente novo de software proprietário.
Yakın zamanlarda Microsoftu kuran Bill Gates birliğe açık bir mektup yazdı gerçek tescilli yazılımın ne olduğunu nokta nokta vurgulayan bir mektup.
Assinado Bill Gates, Sócio-proprietário, Microsoft.
Yazan Bill Gates, Genel şef, Micro-Soft.
Este é o caso, por exemplo, da Microsoft.
Durum budur, mesela Microsoft.
Essencialmente, o Apache se tornou a aplicação que motivou os Provedores de Acesso e as companhias de comércio electrónico a escolherem o Linux ao invés do Microsoft Windows.
Aslında, Apache ISS leri motive eden gerçek uygulama oldu. ve e-ticaret şirketleri Microsoftun Windowsuna karşı Linuxu seçtiler
E a Netscape recorreu ao código aberto essencialmente para lutar contra a Microsoft, que estava dando de graça o Internet Explorer, mas não permitindo a mais ninguém ter o código fonte, não permitindo companhias colaborarem.
Ve Netscape Microsoftu dövmek için bir yol olarak açık kaynağa geldi aslında Internet Explorer'a rakipti, ama kimsenin kaynak kodları almasına izin yok firmaların işbirliği yapmasına izin yok
Entretanto, o problema era que nós estávamos vendo, com aquilo, com o passar do tempo, nosso software estava competindo contra outros softwares, particularmente o da Microsoft e com o passar do tempo, o preço do nosso software teve que cair
Yine de problemi, zaman geçtikçe görüyorduk bizim yazılımımız mmmm... diğerlerinin özellikle Microsoftun yazılımlarıyla yarışıyor olmuştu. ve zaman geçtikçe, yazılımımızın değeri düşmeliydi.
Agora o problema real foi que eles temeram que a Microsoft alcançassem monopólio no mercado de navegadores e que eles, então, usassem este monopólio para distorcer os padrões
Onları asıl ürküten asıl problem Microsoft browser pazarı üzerinde tekel elde edecekti ve bu tekeli tabiki kötüye kullanacaklardı.
Então olhei para os competidores, particularmente a Microsoft.
Sonra rakiplere baktım özellikle Microsofta
Este era o ponto onde haveriam acções hostis pela Microsoft ou outra companhia de software de código fechado. Este era o ponto em que uma guerra-relâmpago de marketing sério poderia ter nos afundado, mas uma vez que a grande base de dados dos vendedores mudou abriu caminho para outras ISVs e isso iniciou o efeito de bola de neve.
ve database satıcıları darbe yemişti konu buydu, bu düşmanca hareket Microsoft ve diğer kapalı kaynak yazılım firmalarından gelmişti işte bu hadise ciddi pazarlama saldırısı bize göçertebilir databasecilerin uğradığı ilk büyük darbede diğer ISV ler için yol açılmıştı kar topu etkisi başlattı
E um ano depois, eu acredito, a Microsoft estava conversando sobre liberar alguns códigos fonte
1 yıl sonra, eminimki Microsoft bazı kodları yayınlama konusunu görüşüyordu
Agora se você é apenas um cara na rede que não está fazendo isso por trabalho e você escreve um manifesto e ele se espalha pelo mundo e um ano depois o vice-presidente da Microsoft está falando sobre ele...
Eğer siz bu işi sadece iş için yapmayan netteki heriflerden biriyseniz ve bir bildiri yazmışsınız bütün dünyada yayılıyor ve bir yıl sonra Microsoft ahlaksız başkanı bunun hakkında konuşuyor
Eu acho que o caso do Departamento de Justiça deixou as pessoas cientes do fato que você deve ao menos procurar por alternativas à Microsoft.
Sanırım bu Adalet bölümü departmanı insanları gerçeğin farkına vardırdı.
E que, apesar de tudo, talvez a Microsoft não seja esse sonho americano e este tipo de mudança de percepção
nihayet Microsofta alternatif bir şeyler bakabilirsin belki de Microsoft Amerikan Ruyası falan değil ve bu bir algılama değişikliği
você pode claramente ver que pessoas apenas pegaram da Microsoft por concordarem e talvez eles ainda estão comprando da Microsoft, mas ao menos eles estão mais cientes das versões de hoje em dia.
çok net görebilirsin Bu insanlar Microsoftu kendi rızalarıyla aldılar ve belki hala alıyorlar ama nihayetinde onlarda piyasanın daha çok farkında şu günlerde
Microsoft, na verdade usa o Linux como defesa.
Microsoft genelde Linuxu savunma olarak kullanır
Enquanto nós, na comunidade Linux, estamos mais preocupados sobre deixar a Microsoft se tornar a notícia, mas teve um artigo da Slashdot em Dezembro de 98 onde um camarada chamado Matt mostrou que... um cavalheiro na Austrália conseguiu receber um reembolso pela
biz her zamanki gibi, dernekte gibi oturup endişelenip duruyorken Microsoft alemin kralı olacak diye üzülüyoruz 98 yılı Aralık ayı falan bir makale çıktı Matt adında bir herif bir şeye işaret ediyordu
Nós marchamos em volta e para cima da estrutura de estacionamento, que é lá encima, e foi lá onde a Microsoft tinha uma recepção esperando por nós com bebidas e uma grande placa que dizia...
Park yapılan kısma ilerledik ve işte şurada ve burada, Microsoft da burada yapmıştı tanışmayı içkiler ve büyük bir afiş var...
"Microsoft dá Boas-vindas à Comunidade do Código Aberto".
"Microsoft, Açık Kaynak Birliğine hoşgeldin der"
E as câmaras de notícias locais filmaram Eric Raymond e a representação da Microsoft.
ve yerel kameralar Eric Raymond ve Microsoft temsilcilerini çekiyor

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]