Translate.vc / Portuguese → Turkish / Midtown
Midtown translate Turkish
179 parallel translation
ARENA DE MIDTOWN
MIDTOWN SPOR SALONU
CENTRO DE CONTROLO DO METRO CENTRO DA CIDADE
DEMİRYOLLARI KONTROL MERKEZİ MIDTOWN
Estas cenas são de alguns momentos atrás, do centro de controlo do metro.
Bu görüntüler kısa bir süre önce Midtown'daki Demiryolları Kontrol Merkezi'nin önünde çekildi.
Finalistas do Liceu de Midtown, não andem por aí.
Midtown High son sınıf öğrencileri. Sallanmayın.
Não sei o que se passa nesses colégios particulares, Osborn, Não sei o que se passa nesses colégios particulares, Osborn, mas no Midtown... Sigam.
O gösterişli özel okulların nasıl olduğunu bilmiyorum ama Midtown High'da...
No Centro Midtown de Crises Infantis.
Çocuk şu anda nerede? Midtown Çocuk Kriz Merkezinde.
Doutor Cavanaugh, Midtown General.
Dr Cavanaugh, Midtown hastanesi
- É na Midtown?
- Midtown'da mı bu dükkan?
Não... isso já é a meio da cidade.
Hayır, orası Midtown *.
Meio da cidade...
Midtown.
- O Clube Midtown.
- Midtown Kulübü.
Se conseguisses fazê-lo, talvez fosse obrigado a dar-te o Clube Midtown.
Dinle, eğer bunu becerebilirsen Midtown Kulübü işini sana vermem için baskılar gelebilir.
Sabia que se aliciasse o Alex com o Clube Midtown, ele se recomporia.
Midtown Kulübü işini Alex'e verince işe döneceğini biliyordum.
Costumava ficar num hotel na Midtown até ter visto a reportagem do Dateline.
Ve bir yerde kalıyordum şehir merkezinde. Ta ki randevu hattında görene kadar.
e se ele envenenou esta mulher, tirou umas fotos do cadáver, e apareceu no mesmo apartamento uma hora mais tarde, depois da Midtown North o chamar para fazer o trabalho?
Eğer kadını zehirlediyse ve cesedin resimlerini çekiyse. Polis iş için arayınca da bir saat sonra tekrar aynı binaya geldiyse.
Agora ouça, vá ter comigo ao Midtown Park.
Şimdi dinle... Midtown Parkında buluşacağız.
- E na Midtown?
- Midtown'da mı bu dükkan?
No centro da baixa, Rua 36.
Midtown Winslett, 36.
Deu àquele rapaz de Midtown um 7.
- Midtown'lı adama 7 verdin.
Este rapaz da Central ficou com o caso.
Midtown'lu bu çocuk davayı yakalamış.
ASSASSINO DE MIDTOWN FEZ SUA SÉTIMA VÍTIMA
ŞEHİR KATİLİNİN YEDİNCİ KURBANl
Viu a primeira página hoje, aquele maluco de Midtown?
Şu şehir manyağını.
Se precisar de ajuda para pegar o assassino de Midtown, me liga.
Şehir Katili'ni yakalamakta yardım gerekirse beni ara.
Parece que cuidaram do Midtown para você.
Biri "Şehir Katili" ni gebertmiş.
O assassino de Midtown foi morto hoje.
Şehir Katili bu akşam öldürüldü.
Não sei o que se passa nesses colégios particulares, Osborn, mas no Midtown...
O gösterişli özel okulların nasıl olduğunu bilmiyorum... O gösterişli özel okulların nasıl olduğunu bilmiyorum ama Midtown High'da...
O tráfico está um pouco lento até Midtown mas o 285 está se movendo bem.
Trafik şehir merkezine doğru biraz sıkışık, fakat 285 nolu karayolunda akış iyi.
A animação é feita por uma firma de fora... e trabalhamos com a Midtown Trust nas finanças.
Bilgisayar modellemesi üzerinden anlaşma yaptık..... ve Midtown Trust'la finansal olarak çalışıyoruz.
Ligámos à Cozumel, à Midtown Trust.
Midtown Trust'tan Cozumel'i aradık.
Vamos ficar no Soho Grand... e o Museu de Arte Nova é em Midtown, por isso, o carro tem de estar lá às 6 : 30, para termos muito tempo para ficar no meio do trânsito.
Peki, Soho Grand'de kalıyoruz... - ve Yeni Sanat müzesi şehir merkezinde... demek arabanın 6 : 30'da orada olması gerek... ki trafikte beklemek için bol bol zamanımız olsun.
- Em Reisterstown Road?
Midtown Yolu'nun dışında.
Está a abrir um novo restaurante no centro da cidade e contratou o Simpkins para ser o R.P.
Midtown'da yeni bir restoran açıyor ve halkla ilişkilerini yapması için Simpkins'i tutmuş.
35º andar, baixa de Manhattan.
Midtown Manhattan. New York Şehri.
As enfermeiras em Midtown.
Midtown'daki hemşireler gibiler.
Ele testemunhou na audiência do Henry Darius, o assassínio de três enfermeiras em Midtown.
Henry Darius'un cezai ehliyet duruşmasında ifade vermişti.
Ofereceu-me um acordo se confessasse. Aquelas três enfermeiras em Midtown?
Midtown'daki o üç cinayeti itiraf edersem benimle uzlaşılacağını söylemiştin.
Javier Fernandez, preso no mês passado por invasão a um armazém em Midtown.
Javier Fernandez. Geçen ay şehir merkezindeki bir depoya izinsiz girmekten tutuklanmış.
UNIVERSIDADE MIDTOWN Acreditar
İnanan biri daha
A Beth mora em Midtown.
Beth şehrin göbeğinde yaşıyor.
Midtown fica para aquele lado.
Orası da bu tarafta.
- Algo horroroso está em Midtown!
- Şehrin ortasında korkunç şeyler oluyor!
- Está a falar de Midtown?
- Yani şehrin göbeğini mi?
E agora é a altura do "Canto do Cãozinho", alguns pequenos anjos à procura de um novo lar, cortesia do Abrigo de Animais de Midtown.
Ve şimdi de "hayvanlar köşesi" küçük meleklerden bazıları Şehirmerkezi Hayvan Barınağı'nda yeni sahiplerini bekliyor.
Quinn, procura uma cervejaria no West Side em Midtown. Nós vamos para lá.
Quinn, Midtown'ın Batı Yakası'ndaki bütün bira fabrikalarının dökümünü istiyorum.
Túnel Holland, Túnel Midtown, Ponte de Manhattan.
Hollanda Tüneli, Midtown Tüneli, Manhattan Köprüsü.
Foi visto no Club Omega, Suffragette City, e acreditamos que pode ir a bares semelhantes no centro da cidade.
Suffragette City'de Omega kulüpte görüldü. Ve Midtown bölgesindeki benzer kulüplere takıldığına inanıyoruz.
ESTÚDIO DE GRAVAÇÄO MIDTOWN Antes de mais nada, me deixe lhe explicar tudo.
Sen heyecan yapmadan, olan biteni açıklamama izin ver.
Em Nova Iorque.
- Şu anda burada mı? New York, Midtown'da.
ASSASSINO DE MIDTOWN MORTO
ŞEHİR KATİLİ ÖLDÜRÜLDÜ!
Que está a escrever de qualquer parte, de Midtown.
Midtown'da bir yerde.
Então? !
- Midtown'un o yoğun trafiğinde mi?