Translate.vc / Portuguese → Turkish / Milli
Milli translate Turkish
1,431 parallel translation
A posição da NSC é que aceitemos a proposta do Sloane e o usemos como agente duplo dentro do Convénio.
LAUREN : Milli Güvenlik Kurulu Sloane'un teklifini kabul edip onu Mutabakat'a sokmamız taraftarı.
Vai ser a nossa nova ligação ao Conselho de Segurança Nacional.
Milli Güvenlik Kurulu'yla yeni irtibatımız o olacak.
O NSC crê que podemos saber mais acerca do Pacto seguindo o movimento do Sark, na esperança de que nos conduza aos cabecilhas.
LAUREN : Milli Güvenlik Kurulu Sark'ı izleyerek Mutabakat'a ve önemli adamlarına ulaşacağımızı umuyoruz.
Agora que o assassínio do Lazarey foi relacionado com o Pacto, o NSC decidiu investigar a morte dele. - Achas que eles não sabem?
Lazarey'in ölümü Mutabakat'a bağlandığı için, Milli Güvenlik bu cinayeti araştırıyor.
E com a pouca sorte que temos tido, o NSC atribuiu esta investigação à mulher do Vaughn.
Talihsizliğimize bak ki, Milli Güvenlik bu soruşturmayı Vaughn'un karısına verdi.
A CIA e o NSC vão saber que matei o Lazarey.
CIA ve Milli Güvenlik, Lazarey'i öldürdüğümü öğrenecek.
Quando souberem, o NSC não vai hesitar submeter-te aos procedimentos que existem para recuperar a tua memória.
Ve öğrendikleri zaman Milli Güvenlik,.. ... hafızanı geri getirmek için her türlü prosedürü uygular.
O NSC estava a terminar o caso da tua mãe e todos tivemos de depor.
Milli Güvenlik Kurulu annenin dosyasını kapatıyordu. Hepimiz ifade verdik.
O Departamento de Defesa, o NSA, etc.
Milli Güvenlik, Savunma Bakanlığı, ne varsa.
Recebi informações do NSA.
Milli Güvenlik'ten istihbarat geldi.
O NSC está directamente ligado a nós.
Milli Güvenlik bizimle eş zamanlı bağlantıda.
Ele arranja as plantas das instalações da NSA onde guardam os artefactos Rambaldi.
Bize Milli Güvenlik Teşkilatı'nda Rambaldi eserlerinin olduğu tesisin planlarını alacak.
O Tippin é uma ameaça credível à segurança nacional, ou seja, de agora em diante, querem ser consultados em todas as decisões.
Tippin milli güvenlik için bir tehdit oluşturuyor. Yani bu andan itibaren bu araştırmanın her adımında onlara danışmamızı istiyorlar.
As instalações da NSA usam fechaduras topo de gama.
Milli Güvenlik Teşkilatı muazzam bir kilit sistemi kullanıyor.
A NSA usa agora um cartão com sincronização temporal.
Milli Güvenlik Teşkilatı artık belli zamanlarda şifreleri değişen kartlar kullanıyor.
O Director Robert Lindsey, do Conselho de Segurança Nacional, vai coordenar connosco.
Milli Güvenlik Kurulu Müdürü Robert Lindsey bizimle çalışacak.
Estou aqui para vos informar que a negociação do Sark pelo agente que sobra foi autorizada pelo NSC.
Milli Güvenlik Kurulu'nun ajanınız karşılığında Sark'ın bırakılmasına izin verdiğini bildirmeye geldim.
Desde quando o NSC anseia tanto negociar com terroristas?
Milli Güvenlik, ne zamandır teröristlerle işbirliği yapmaya bu kadar hevesli?
Esta operação foi cancelada por ordens do Conselho de Segurança Nacional.
Milli Güvenlik Kurulu'nun emriyle bu operasyon iptal edilmiştir.
Esqueceu-se que sou o Director do Conselho de Segurança Nacional?
Milli Güvenlik Kurulu'nun müdürü olduğumu unuttunuz mu?
Deve saber que, para além de ser a nova ligação ao NSC, também sou a mulher do Michael Vaughn.
Bilmeniz gereken bir şey var. Milli Güvenlik Kurulu'nun yeni irtibatı olmakla birlikte Michael Vaughn'un karısıyım.
Por enquanto não vou dar esta informação à NSC.
Bunu Milli Güvenlik'ten saklayacağım.
Bem... É por isto que pessoal da CIA não se devia casar com pessoal da NSC.
İşte bu yüzden CIA'dekiler Milli Güvenlik'tekilerle evlenmemeli.
Tenho um encontro com a NSC.
Milli Güvenlik Kurulu'yla toplantım var.
As técnicas da NSC para recapturar a minha memoria são invasivas.
Milli Güvenlik'in hafızamı geri kazandırma teknikleri çok tehlikeli.
Acabei de falar ao telefone com o nosso colaborador da NIS em Sofia.
Az önce Milli İstihbarat'ın Sofya'daki adamıyla konuştum.
Estavam num laboratório secreto da NSA, no Nevada.
Milli Güvenlik Teşkilatı'nın Nevada'daki gizli bir laboratuarındaydılar.
- Se a NSA ainda o tiver. - Certo.
Tabii kalp hâlâ Milli Güvenlik Teşkilatı'nın elindeyse.
Jack, vai com a NSA e transfere o coração para a base naval e avisa o Marshall que vai para Zurique.
Jack, Milli Güvenlik Teşkilatı'na git ve kalbi Donanma Üssü'ne götür. Ve Marshall'a söyle o da Zürih'e gidecek.
Quer dizer...
- Yani Bayan Bowman. - - Çünkü o Milli Güvenlik Teşkilatı'ndan ve Brandon'ın adamı. Aslında...
NSA - GABINETE DE LOS ANGELES
Milli Güvenlik Teşkilatı Los Angeles Bürosu
O Conselho de Segurança Nacional já o tem na solitária há quase um ano.
Milli Güvenlik Kurulu bir yıldır onu hücrede tutuyor.
Este é o Robert Lindsey, a nossa ligação ao NSC.
Bu Robert Lindsey. Milli Güvenlik Kurulu temsilcisi.
O Conselho de Segurança Nacional, primeiramente, o Robert Lindsey... - Conheceste-o?
Başta Robert Lindsey olmak üzere Milli Güvenlik Kurulu- -
Decidiu tornar-me um exemplo. Numa jogada de poder do NSC e aqui estamos.
Milli Güvenlik'in gücünü göstermek için ibreti alem olsun diye beni buraya tıktı.
Se os quiser de volta, mande o NSC libertar o meu pai imediatamente.
Onları istiyorsanız, Milli Güvenlik'in derhal babamı serbest bırakmasını sağlayın. Pardon?
Vou instruir a NSA para adicionar todas as derivações de genomas e genética à lista de vigia do Echelon.
Milli Güvenlik Teşkilatı'na haber vereyim. "Genetik" kelimesiyle ilgili her şeyi Echelon'un izleme programına yüklesinler.
O serviço do parque a encontrou.
Onu Milli Park Hizmetleri bulmuş.
- Por causa da Segurança Nacional.
Milli güvenlik meselesi.
Uma rapariga loira está desaparecida e a Guarda Nacional presta-se a ajudar.
Sarışın kız kaybolunca Milli Muhafızlar yardıma koşuyor.
Temos uma unidade aérea da Guarda Nacional em Naranja.
Naranja'da Milli Muhafız birliği var.
A culpa é minha, a Guarda Nacional quis evacuar-nos às 14h00, mas queria amarrar o meu barco.
- Suç bende, efendim. Milli Muhafızlar saat ikide bizi tahliye etmek istemişti. Ama teknemi bağlamam gerekiyordu Çıktığımızda göz gözü görmüyordu.
E esse é o hino da Suécia.
İşte İsveç Milli Marşı da böyle.
Os antecedentes do Sen. Laken foram incríveis especialmente no referido a educação segurança nacional e medidas anti-crime.
Senatör Laken'ın olağanüstü bir sicili var, bilhassa da eğitimde, milli güvenlikte ve suç engelleme girişimlerinde.
Uma cama de fabrico militar... ligeiramente usada dos meus dias na Guarda Nacional.
Bir adet az kullanılmış portatif ordu karyolası Milli Muhafız teşkilatındaki günlerimden kalma.
Bem, é bom saber que a Guarda Nacional estava a dormir bem de noite, enquanto eu estava no Pacífico Sul a evitar balas e a usar coral como papel higiénico!
Ben Güney Pasifik'te kurşunlardan kaçıp, tuvalet kağıdı diye mercanları kullanırken Milli Muhafız teşkilatındakilerin, geceleri güzel bir uyku çektiklerini bilmek iyi oldu.
- Isso parece vindo de um grupo fatela.
- Evet, bu çok Milli Vanilli tarzı.
CIA, NSA...
Merkezi Haber Alma, Milli Güvenlik.
Quando estava a monte, tinha sempre de assinar com um nome falso, por exemplo, quando visitava um parque estatal.
Biliyor musun... Aslında her yerde sahte bir isimle imzalar attım ve bunu millî parkı ziyarette de yaptım.
E os parques nacionais?
Millî park demek.
Fornecer informações falsas no registo de um parque nacional é crime federal, crime esse que cometeu em todos os parques nacionais, de Acadia a Zion.
Bir millî parkın kayıtlarında yanlış bilgi verilmesi federal bir suçtur. Buna yasaya dahil olan Zion Ulusal Parkı'nda bile.