English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mills

Mills translate Turkish

1,444 parallel translation
O Herrmann e o Mills ainda estão lá dentro?
- Herrmann ve Mills hâlâ içeride mi?
Vamos, Mills.
Hadi, Mills.
Quanto? Não te culpes, Mills.
- Kendine bu kadar yüklenme, Mills.
E o Peter Mills quer falar consigo.
Ayrıca Peter Mills sizi görmek istiyor.
Que se passa, Mills?
Mills, nasıl gidiyor?
Quem é esta?
- O kimdi? - Mills'in kardeşi, Ellis.
- Queria ver-me, comandante?
- Amirim, beni mi görmek istediniz? - Evet, Mills.
- Peter Mills, tu és gay?
Peter Mills, eşcinsel misin?
Mills, trata da engrenagem.
- Mills, dişliler senin.
- Vamos, Mills. Suporte. Suporte.
- Destek atın, destek atın.
Onde conseguiste isto?
Nerden buldun onu? Oh, defol, Mills.
Vai te lixar, Mills.
Onu ben yaptım.
- Eu vou descobrir. Muitos já tentaram, jovem Peter Mills.
Bir çokları denedi, genç Peter Mills.
Casey! Desculpa a demora, Peter Mills.
Casey!
Mills, onde guardas a bebida?
Mills, likörü nereye koyuyorsun?
- Chester Mills.
- Chester Mills.
Todos os médicos falharam com o Chester Mills.
Chester'i muayene eden her doktor başarısız oldu.
Cruz, Mills, para o autocarro. Cones e sinalizadores.
Cruz, Mills, otobüse binin.
Que tal tu, Mills?
- Peki sen Mills?
- Que tal tu, Mills?
- Ne diyorsun Mills?
Vou mandar-te o Casey, o Cruz e o Mills.
Casey, Cruz ve Mills'i yolluyorum.
Mas o Casey, o Cruz e o Mills subiram mais.
Ama Casey, Cruz ve Mills daha üste gittiler.
Podes ver o meu amigo Peter Mills logo ali, no bar.
Barda arkadaşım Peter Mills'i görebilirsin.
- Peter Mills.
- Ne haber Peter Mills. - Merhaba.
Peter Mills... levanta o braço.
Peter Mills, kolunu kaldır.
Mills, os maçons jogam guloseimas... não sobre um, meu.
Mills, baba politikacılar şeker atar sen de onları toplarsın dostum.
Olá, Ernie. Não deixes o Mills explorar-te.
Ernie, Mills'in bütün işleri sana yaptırmasına izin verme.
- Peter Mills. - Aqui.
- Peter Mills.
Caramba, Peter Mills. Não estavas a brincar sobre o recheio.
Peter Mills yemeklerin lezzeti konusunda ciddiymişsin.
Tu e o Mills voltem em direcção ao túnel.
- Mills'le birlikte tünele doğru yürüyün.
1, 2, 3. Mills.
Bir, iki, üç.
Mills.
Mills.
Isto não irá acontecer de novo. - Olá, Sra. Mills.
Bir daha olmasına izin vermeyeceğim.
Precisamos de falar sobre o Mills.
Siz ikiniz de odama geçin. Mills hakkında konuşacağız.
- Este é o Peter Mills.
- Arkadaşım Peter Mills.
Espera, então o que tens exactamente contra o Mills? Nada.
Mills'le ilgili tam olarak ne yapacaksın?
Tem que ser o Mills.
Mills olmalı.
Hermann, Mills, Cruz, comigo.
Hermann, Mills, Cruz! Siz benimle gelin.
Mills, alcança o Cruz.
Mills, Cruz'a yetiş!
Mills, onde está o Cruz?
- Mills, Cruz nerede?
Chad Mills, 3ª geração de bombeiros.
Chad Mills üçüncü kuşak itfaiyeci.
- Qual a situação do Mills? Desaparecido.
Mills'le alakalı durum ne?
Não estamos com ele.
Mills kayıp.
- Queria, Mills, entra.
Gelsene.
- Cuidado, amigo.
Dikkat et, ahbap. - Hadi, Mills.
O Mills está a ir lá para dentro.
Mills aramaya gitti.
Tu vais ficar bem, Jacob.
Mills. İyi olacaksın Jacob.
Fique de olho no Mills por mim.
- Ayrıca ben yokken Mills'e göz kulak ol.
- Olá, Kelly.
- Merhaba Bayan Mills. - Merhaba Kelly.
Mills, é o Casey.
Mills ben Casey.
Peter Mills, é a coisa mais triste.
- Peter Mills, durumlar kötü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]