Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mingo
Mingo translate Turkish
87 parallel translation
Ouviste Mingo?
Duydun mu Mingo?
Talvez tenhamos sorte e ele espere em casa por nós, Mingo.
Belki şansımız vardır, ve bizi evde bekliyordur, Mingo.
Mingo, eu quero-o vivo.
Mingo, onu ölmeden yakalamalıyım.
Tira-lhe a arma, Mingo.
Tabancasını al, Mingo.
Roy, Mingo!
Roy, Mingo!
Isto não é para ti um desafio, Mingo?
Bu senin sınırlarını zorlamaz, değil mi, Mingo?
Mingo!
Mingo!
- Vê se o Mingo sabe alguma coisa.
Mingo'da ne var baksana. - Tamam.
Mingo. Mingo.
Mingo.
Estás a receber alguma coisa do Ansel?
Hey, Mingo. Ansel'den bir haber var mı?
Mingo, escuta, estão a sair.
Mingo, dinle, şimdi çıkıyorlar. Ansel'le kal.
Eu e o Mingo temos que preparar as aves.
Ben ve Mingo kuşları hazırlayacağız.
Mas não sei nada mais do que o mestre e o Mingo me ensinaram.
Ama sahip ve Mingo'dan öğrendiğimden başka bir şey bilmiyorum.
Eles são como unha e carne... Vão todas as semanas às lutas de galos, com o velho Mingo.
Her hafta, yaşlı Mingo ile horoz dövüşlerine gidip iki parmaktan daha yakın oluyorlar.
Os galos vão, Mingo, mas tu ficas aqui.
O kuşlar gidiyor Mingo, ama sen burada kalıyorsun.
Mestre, o Mingo está bem.
Sahip, Mingo iyi. Çok iyi.
Mingo, olha eu...
Mingo, bak, ben...
O terráqueo Flash Gordon será executado às 29h 15m hora de Mingo.
Halka duyurudur. Flash Gordon, Mingo saatiyle 29.15'te öldürülecektir.
- Vejo-te na Cidade de Mingo.
- Mingo City'de görüşürüz.
Vamos ouvir o que a Cidade de Mingo está a dizer.
Bakalım Mingo City'de neler oluyor.
Mingo.
Mingo.
Mingo, se desviares as tuas cenas e não me meteres no meu caminho, vamos dar-nos bem.
Mingo, pılını pırtını topla ve benden uzak dur.
MINGO PACE - Assalto a Automóveis Homicídio Involuntário
Mingo Pace, 1994 yılında mahkum edildi
Desta vez vou-te mostrar, Mingo...
Bu kez ne bahane bulacağız Ringo?
Mingo, Mingo...
Ringo! Ringo neredesin?
Encontrei-te Mingo.
İşte buradasın Ringo.
Se o Fanty e o Mingo tiverem razão quanto aos ordenados, este pode ser um dia muito belo para nós.
Fanty ve Mingo yanılmıyorsa bizim için... kârlı bir gün olabilir.
O que nos fariam o Fanty e o Mingo... se falhássemos o golpe?
Fanty ve Mingo işi mahvettiğimizi duysalar... ne yaparlar biliyor musunuz?
- Ele é que é o Mingo.
- O Mingo. - O Fanty.
- Ele é o Fanty.
Sen Mingo'sun.
Você precisa de um Mingo
Biraz sosyalleşmelisin.
Ming, gostas de Salt-N-Pepa? ( sal e pimenta )
Mingo, Salt-N-Pepa'yı sever misin?
O que é que ele fez, "Massa"? O pequeno desgraçado continua a aborrecer o Mingo, a incomodar as minhas aves.
Küçük maymun horozlarımı dolaştırırken Mingo'yu rahatsız ediyor.
O Mingo tem muito trabalho a fazer, rapaz.
Mingo'nun yapılacak çok işi var evlat.
Então, vou pôr o teu maldito traseiro na carroça quando o Mingo e eu formos lutar.
Öyleyse Mingo'yla dövüşe giderken o boklu kıçını da arabaya bindireceğim.
O Mingo não gosta de crianças.
- Mingo çocukları sevmez.
Faz aquilo que o Mingo te disser. E comporta-te, ou vendo-te aos selvagens Cherokee.
- Mingo ne yapmanı söylerse onu yap ve hareketlerine dikkat et, yoksa seni Çeroki vahşilerine satarım!
O segundo negro que eu comprei foi o Mingo.
Aldığım ikinci zenci Mingo'ydu.
Traz esse galo para o ringue, Mingo.
- Şu horozu kümese gönder Mingo.
Anda lá, Mingo!
Hemen şimdi Mingo! - Geri çekilin beyler!
- Afastem-se, cavalheiros.
- Hadi Mingo!
- Vamos, rapaz.
- Hadi Mingo!
Mingo, o que diabo estás a fazer, rapaz?
Mingo sen ne halt yiyorsun? Dövüştür şu horozları!
- Muito bem, Mingo!
- Aferin sana Mingo! - Evet, Mingo!
Senhor Kidd, estes são os meus empregados : senhores Olin Mingo,
Bay Kidd, bunlar elemanlarım :
Lamar Simms e este é Roy Gannon.
Bay Olin Mingo, Lamarr Simms, bu da Roy Gannon.
Apanha-o, Mingo!
- Onu yakalayacaksın Mingo!
Vamos, Mingo!
- Gidelim Mingo!
- Anda lá, Mingo!
Çekilin.
- Vamos, Mingo!
Horozlarınızı çembere atın!
- Bom trabalho, Mingo?
- İyi iş çıkardın Mingo!