Morgan translate Turkish

Morgan?

Morgan?

- Olá, Morgan.

Merhaba Morgan.

Eu agradeço, Morgan.

Buna minnettarım Morgan.

Foi óptimo ver-te novamente, Morgan.

Seni tekrar görmek güzeldi Morgan.

Não estamos do mesmo lado, Morgan.

Onlarla aynı tarafta değiliz Morgan.

Pelo amor de Deus. Morgan, ouve-me.

Tanrı aşkına, Morgan dinle.

Estou preocupado com a Morgan.

Morgan için endişeleniyorum.

Morgan, o teu irmão está bem, ele está bem, não está morto. Ele não está morto.

Morgan, kardeşin iyi, kardeşin iyi, o ölmedi, ölmedi.

Queres dizer que a Morgan Sanders entrou na faculdade.

Demek istediğin Morgan Sanders üniversiteye kabul edildi.

A Morgan Sanders já não existe.

Morgan Sanders artık yok.

Christopher Morgan.

Christopher Morgan.

Sou Chris Morgan.

Selam, ben Chris Morgan.

Qual foi a sua impressão geral do Chris Morgan?

Chris Morgan ile ilgili görüşün nedir?

Quem é o Christopher Morgan?

Christopher Morgan kim?

Meritíssimo, a defesa chama Christopher Morgan.

Sayın yargıç savunma Christopher Morgan'ı çağırıyor.

Queremos interrogá-lo e sugerir que o caso estava incorrecto.

Bay Morgan'a bu dosyadaki belirsizlikleri göstermek istiyoruz.

O Bobby pediu a foto do meu filho e trouxe o Chris para minha casa.

Bobby DeAngelo oğlumun resmini istemişti ve Chris Morgan'ı da evime o getirmişti.

Eu sei, mas o juiz diz que não é relevante, pois o Morgan disse que ia mentir.

- Biliyorum ama yargıç konuyla ilgisi yok diyor. Çünkü Morgan polislere yalan söyleyeceğim demiş.

E o Fogleman diz que não há vídeo da parte do interrogatório onde o Morgan confessa.

Ayrıca Fogleman Morgan'ın itiraflarına ait... -... bir kayıt yok diyor.

Não dá para ver o vídeo, porque o Morgan tampou a lente.

O kısmı göremezsiniz çünkü Morgan kameraya bir peçete koydu.

Sinto muito, amigo, sou o Monger Clyde.

- Üzgünüm dostum ben Morgan Clyde'ım.

Aquela cabra parece a Tracy Morgan.

Bu sürtük Tracy Morgan'a benziyor.

Morgan Stokes.

Morgan Stokes.

Amanda, o meu nome é Morgan Dupree Sou o advogado de bens do Tuck Hostetler.

Amanda, ben Morgan Dupree Tuck Hostetler'ın miras avukatıyım.

O meu nome é Morgan Dupree.

Adım Morgan Dupree.

Vocês gostam de psicologia? Tracy Morgan.

"Hepiniz psikolojiyi seviyor musunuz?" Tracy Morgan.

Eu adoro mesmo o Piers Morgan.

Piers Morgan'ı çok beğeniyorum.

- Morgan...

Morgan!

- Bom plano, Morgan.

Güzel plan, Morgan!

- Morgan. - - La, la, la.

Morgan!

- Morgan, nunca mais fales com ela dessa maneira.

Morgan, sen hiç onunla bu şekilde konuşmazdın.

- Ela não é assim tão velha, Morgan.

O kadar yaşlı değil, Morgan.

- Deves estar a brincar, o Morgan?

Şaka yapıyorsun Morgan mı?

o Morgan dará logo pela diferença.

Morgan her şeyi fark eder.

- Eu disse ao Morgan que estou bem.

Morgan'a iyi olduğumu söylemiştim.

- Ei Morgan, já temos internet.

Morgan, internet bağlandı.

- Ok Morgan.

Tamam Morgan.

Acho que o Morgan só está preocupado contigo porque, ultimamente, tens agido de uma maneira estranha, ok?

Sanırım Morgan senden korkuyor çünkü son zamanlarda çok garip davranıyorsun.

- Morgan, posso usar o teu extra?

Morgan, seninkini de kullanabilir miyim?

- Morgan?

- Morgan.

- Morgan, que se passa?

Morgan ne oldu?

- Morgan, quando chegarmos lá abaixo quero que vás buscar o casaco.

Aşağı indiğimizde paltoyu da al.

- Morgan, eu tomarei conta de ti.

Morgan, ben seni kollarım.

- Morgan?

Morgan?

Era a Morgan?

Morgan mıydı?

- Vês, é a Morgan.

Bak, Morgan orada.

Não gosto de namorar com passas! Não gosto de passas na cara do Morgan Freeman!

Kuru üzüm sevmem, kuru üzümle çıkmayı sevmem Morgan Freeman'ın yüzündeki kuru üzümleri sevmem.

Agente Morgan.

Ajan Morgan.

Agente Morgan, por favor, tens de confiar em mim.

Ajan Morgan? Lütfen, bana güvenmek zorundasın.

Porque estão a interrogar o Chris Morgan?

Bay Morgan lütfen yemin etmek için yerinizi alın. Neden Chris Morgan'ı sorgulayacaklar?

E o Chris Morgan?

Peki ya Chris Morgan?