Translate.vc / Portuguese → Turkish / Morra
Morra translate Turkish
2,496 parallel translation
Será mais fácil que morra e comece tudo de novo.
Ölüp tekrar başlamak daha kolaydır.
Acho que posso perder-me... E talvez apodreça e morra... num terminal esquecido e vazio... cuja existência ninguém saiba.
Sanırım kaybolurum ve kimsenin orada olduğumu bilmediği unutulmuş boş bir havaalanında çürüyüp ölürüm.
Viva e morra neste dia.
Yaşa ve öl bugün.
Viva e morra neste dia.
Yaşa ve öl bugün.
"Viva e morra neste dia."
Yaşa ve öl bugün.
Viva e morra neste dia...
Yaşa ve öl bugün.
Viva.. e morra... neste dia.
Yaşa ve öl bugün.
É o que a guerra faz aos homens. Nada há de bom ou nobre em morrer na lama, a menos que morra com dignidade.
İşte savaş erkeklere bunu yapar ve çamur içinde ölmenin onurlu hiçbir tarafı yoktur zarafet içinde ölmedikten sonra.
Lutem até que um de vocês morra.
Biriniz ölene kadar dövüşün!
Refém abatido, Refém abatido Não deixe que ela morra!
- Rehine vuruldu. Rehine vuruldu. - Onun ölmesine izin verme!
Não deixe que ela morra!
- Sakın ölmesin!
Não deixe que ela morra!
Sakın ölmesin!
Talvez não queira que morra.
Belki ölmemi istemiyor.
Queres que a tua mãe morra?
Kendine gel! Annenin ölmesini mi istiyorsun?
A não ser que morra engasgado.
Tabii eğer boğulmazsam.
Clark, vais deixar que a Lois salte e que morra?
Clark, gerçekten Lois'in atlayıp ölmesine izin mi vereceksin?
Pai, não morra!
Baba, lütfen ölme!
Visto um fato com músculos e espero que morra de riso?
Toka, kaslar, elbise, kahkaha yeterli mi?
Talvez ele morra se eu o esfregar, bem devagarinho...
Belki her yerini çok yavaşça sabunlarsam öldürebilirim.
Não vai haver promoções, a menos que alguém morra.
Birileri ölmedikçe burada terfi falan olmayacak.
Por alguma razão temos a oportunidade de cuidar que ele não morra.
Hangi sebeple olursa olsun babanın hayatta kalmasını sağlama şansımız var.
Não podes deixar que morra, certo?
- Ölmesine izin veremezsin, tamam mı?
Diga-me como posso impedir que o meu filho morra.
Oğlumu ölmekten nasıl kurtaracağımı söyle bana.
Estás a sugerir que morra?
Öleyim mi diyorsun yani?
O importante é que acredites quando digo que não quero que o legado do teu pai morra.
Önemli olan şey babanın mirasının ölmesini istemediğimi söylediğimde bana inanman.
Tem 20 minutos antes que ela morra.
Kız ölmeden önce 20 dakikan var.
O John está a tentar fazer com que o Damon morra.
John Damon'ı öldürmeye çalışıyor.
O custo de vida sobe para garantir que há quem morra.
İnsanların ölmesini sağlamak için yaşamsal harcamaların değeri artıyor.
- Agora queres que morra?
40 yaşıma girerken beni mi öldürteceksin?
- Queres que ele morra?
- Tabii kardeşinin serbest kalmasını istiyorsan.
- Morra?
- Serbest kalması mı?
Suicídio por um polícia? Evita que ele morra na prisão?
Polise kendini öldürterek mi hapiste ölmekten kurtulacak?
E não queres que ele morra, porque eles se amam.
Birbirlerini sevdikleri için adamın ölmesini istemiyorsun.
Mas se me ajudar a encontrá-lo pode ser que você não morra.
Belki bulmama yardım edersen sen ölmezsin.
Eles conhecem aquilo e podem negociar antes que alguém morra.
Herkesi tanırlar ve birisi öldürülmeden nasıl pazarlık edileceğini de bilirler.
Leia um livro e morra misteriosamente.
Kitabı oku, gizemli bir şekilde öl.
Não. Não vou deixar que outro amigo morra.
Bir arkadaşımın daha ölmesine müsade etmeyeceğim.
Não deixes que morra inutilmente ficando aqui e deixando que te matem.
Gidip kendini öldürterek anısını lekelemek mi istiyorsun?
Que um qualquer filho da mãe, que não usou um capacete ou um cinto de segurança, morra.
Kask ya da emniyet kemeri kullanmayan aşağılık bir herifin ölmesini bekliyoruz.
- Não, para caso, o capitão morra e eles precisem que eu pilote o barco.
Hayır, kaptan ölürse falan gemiyi ben kullanayım diye.
Por favor, não morra...
- Dedim sana iyi diye. Lütfen ölme. Lütfen ölme.
Eu não quero que ninguém morra, Eli.
Ben kimsenin ölmesini istemiyorum, Eli.
Há quem morra a fazer isto.
Yarışırken ölenler var.
Temos que tirá-lo daí antes que morra.
- Kanamadan ölmeden önce onu yere indirmeliyiz.
- Queres que ela morra ali?
Burada ölmesini mi istiyorsun?
Está disposto a deixar que o seu agente morra?
Ajanının ölmesini mi istiyorsun?
- Estou muito fraca. É o meu destino que eu morra quando chegar a minha hora.
Çok zayıf düştüm ve kendi zamanımda ölmek benim alın yazım.
Que morra.
Bırak açlıktan ölsün!
Há uma parte dela que quer que a Sra. Hamish morra.
Bayan Amish'in ölmesini istediğini gördüm.
O combate dura até que um deles morra.
Karşılaşma taraflardan biri hayatını kaybedene kadar sürecek.
Não quero que ninguém morra.
Bense kimsenin ölmesini istemiyorum.