Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mouth
Mouth translate Turkish
472 parallel translation
- O velho Satchelmouth.
- Dex'e Satchel Mouth de.
- Síga-me, Sr. Satchelmouth.
Lütfen beni takip eder misiniz Bay Satchel Mouth?
Tiny Mouth, prazer em ver-te.
Minik Ağız, seni görmek ne güzel.
Foi o Tiger Mouth que o fez.
Merkür'ü mahvetmişler.
Oh Lord, open Thou my lips And my mouth
Tanrım, dudaklarımı aç ve ağzımı...
Shall show forth Thy praise And my mouth
Seni onurlandırayım ve ağzımı...
A polícia acredita que os confrontos começaram... devido ao facto de as livrarias não conseguirem satisfazer a procura... do último livro de Sutter Cane... "In the Mouth of Madness."
Polis, isyanların dükkânların Sutter Cane'in son romanı "Çılgınlığın Ötesinde" için verilen ön siparişleri karşılamakta güçlük çekmeleri üzerine başladığını düşünüyor.
"In the Mouth of Madness."
Çılgınlığın Ötesinde.
'In the Mouth of Madness " se espera que bata... todos os recordes de livrarias.
"Çılgınlığın Ötesinde" isimli kitabın önceki tüm yayım rekorlarını kırması bekleniyor.
Vocês também têm máscaras. - Pareces o Mush Mouth, do Fat Albert.
Şişko Albert'deki Mantar Ağız gibisin.
É o "Monty the Mouth".
Geveze Monty.
Anda, vais dormir para sempre!
- Tamam, potty mouth değiştirir. Hadi, tatlım, çık odana. Sonsuza kadar - uyuyun!
Tem cerveja Mickey's Big Mouth?
Mickey's Big Mouth var mı?
Mickey's Big Mouth.
Mickey's Big Mouth?
São os Smash Mouth!
Bu Smash Mouth!
Acabamos de receber noticia de um incidente isolado da doença "foot and mouth" numa quinta muito próxima da central nuclear de Sefton B.
Nükleer Atık hizmeti sunan Sefton B ile ilgili en yeni gelişmeleri sunuyoruz.
Estás a ver um bocado abaixo da boca.
You're looking a bit down in the mouth today.
Uma aplauso para os Smash Mouth!
Smash Mouth için o kadar ver!
Da aldeola de Pickerington, onde os Pirates perdem sempre e o gado anda nervoso. Sou o Bocas McFadden... e aqui comigo neste jogo fora está a Haley James.
Berbat bir takımı ve tedirgin bir ahâlisi olan bu yerden ben Mouth McFadden ve yanımda Haley James ile bu deplasman maçını anlatacağız.
Prefiro não me associar à sua loucura, Bocas.
Senin saçmalıklarına ortak olmaya pek niyetli değilim Mouth.
Na verdade, Mouth, ele é 138 e 3, o Lucas.
Mouth, aslında Lucas 138 - 3 önde.
Ainda não tem nenhum contrato de sapatos, Mouth.
Şu anda bir ayakkabı firmasıyla reklam anlaşması yok Mouth.
Nunca aprendem, Mouth.
İşi bir türlü öğrenemediler Mouth. Gördün mü?
Mouth McFadden, e o meu parceiro malcheiroso, Jimmy Edwards, e, Jimmy, vamos ter doces hoje.
Ben Mouth McFadden. Yanımda pis kokan arkadaşım Jimmy Edwards var. Jimmy, bizi bir ziyafet bekliyor.
Quem não gosta de doces, Mouth?
Kim bir ziyafete hayır der Mouth?
Os locais estão a ficar agitados, Mouth, a julgar pela multidão que rodeia a nossa cabina.
Seyirciler sabırsızlanmaya başladı Mouth. İnsanlar basın odasının etrafını sardı.
Parece que é uma batalha, Mouth.
Bu tam bir savaş Mouth.
Isso mesmo, Mouth.
Bu doğru, Mouth.
- Mouth, como estás?
- Geveze, nasılsın bebeğim?
- Mouth.
- Geveze.
- O meu nome é Mouth.
Benim adım Ağız.
- O teu nome é Mouth.
- Adın ağız.
Mouth, viste a Brooke?
Selam Mouth, Brooke'u gördün mü?
É uma regra da vida, Mouth, se cuspirmos para o ar, apanhamos com ele.
Bu hayatın kuralıdır Mouth, yediğin haltların hepsi, bir gün mutlaka yakana yapışır.
Então, Mouth, demorou menos de uma hora para me deixar e ir ter com o Lucas.
Hadi ama Mouth. Onun için beni bırakıp Lucas'la takılması bir saatten bile az sürdü.
Não há problema em ficares passado, Mouth.
Şaşırman doğal, Mouth.
- Mouth, não tens de fazer isso.
- Mouth, bunu yapmak zorunda değilsin tamam mı?
- Mouth.
- Mouth...
- Mouth, não és assim.
Mouth, bu sen değilsin.
Por isso é que tens tantos amigos, Mouth.
Bunu için bir sürü arkadaşın var Mouth.
Olá, Luke, é o Mouth.
Selam Luke, ben Geveze.
Luke, o Mouth pode ficar com o dinheiro dele, se voltares depressa.
Luke, arayı uzatmadan gelirsen o para Geveze'de kalabilir.
Uma desculpa para andares na rua até à meia-noite.
Mouth senin, geceyarısına kadar dışarıda kalman için bir bahanen olacak.
Vá lá, Mouth. Esforça-te, meu.
Hadi Mouth, biraz sert ol dostum!
- Aguenta pela equipa, Mouth.
- Evet, takım için yap şunu Mouth.
- O que te disse o Mouth?
Mouth sana ne anlattı?
Mouth, eu disse um pássaro.
Mouth, sana bir kuş kaçıralım demiştim dostum.
- Super Mouth.
- Mighty Mouth.
Que tal, Mouth?
Naber Mouth?
Porque é que os tipos não podem ser mais como tu, Mouth?
Neden erkekler senin gibi olamıyor, Mouth?
Mouth.
- Mouth!