Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mâe
Mâe translate Turkish
26 parallel translation
A mâe deles tem muito mais que isso.
Anneleri bundan daha fazla süt taşırlar.
Diga o que você disse pra nossa mâe. Vamos, diga.
Onunla evlenmeye hazırdım.
eu nâo sei exatamente, a minha mâe disse que tinha a levado uns meses antes de... de ter este problema.
Doktor onu ne zaman gördü? Şey, annemin dediğine göre... Tam olarak bilmiyorum...
Na Irlanda, minha mâe costumava chamá-los... Filhotinhos.
Annem İrlanda'da onlara... minik sıpalar ve minik yavrular derdi.
- Mâe, o que è...
- Anne ne...
Entâo o tipo pergunta ao irmão, 'Como está a mâe? '
Sonra adam kardeşine sormuş'Annem nasıl?
Preocupa-me que a mâe lhe retire o apoio financeiro, caso ele escolha alguém menos digno da sua condiçâo.
Eğer hak ettiğinden daha düşük bir ilişkiye girerse korkarım annem ondan tüm ekonomik desteğini çekecek.
Como está a tua mâe?
Annen nasıl?
Ela só tem falta da mâe, mais nada.
O sadece annesini özlemiş, hepsi bu.
- "Seja uma mâe para ele." - "Seja um pai para ele."
- "Ona bir anne olun". - "Ona bir baba olun".
Vocês foram para mim mais que uma mâe e um pai.
Bana bir anne ve baba olmaktan fazlasını yaptınız.
Ele queria pôr o retrato da mâe em cima da cama... ela parece uma bruxa.
Annesinin portresini yatağımızın üstüne koymak istedi kadın da cadı gibi görünüyor!
E a mâe ainda faz a sopa e lhe dá de comer na boca.
Annesi hâlâ ona çorba yapıp elleriyle yediiyor.
Aconteceu igualzinho com o tio da minha mâe.
Annemin amcasının başına gelen şeyin aynısı!
Sim, bem, acho que a minha mâe tem medo que me aleije outra vez.
Evet, ama sanırım annem tekrar incineceğimden korkuyor.
- Mâe... escute.
- Aman tanrım.
Se fizeres, vais acordar a mâe.
Ses çıkarırsan, annem uyanır.
- Você foi chorar para sua mâe?
- Gidip annene mi ağlandın?
Igual a você. Mau, Joe.
Tıpkı senin gibi... mâe jaan.
Tens ideia de como é bom poderes contar tudo à tua mâe sem que ela te julgue?
Annene her şeyini anlatabilmenin ve ne söylersen söyle seni yargılamayacak olmasının ne kadar harika bir şey olduğunun farkında mısın?
E agora, o que é que eu digo para minha mâe?
- Öyle söyleme.
Bom, segundo a minha mâe...
- Evleneceğini ama evlenmedi.
- Mâe...
- Anne...
Mâe! O que aconteceu?
Anne, ne oldu?
Hei, não fales da minha mâe
- O halde annenden nefret etmelisin.
Então eu lhe chamo de almofadinha.
O zaman sana "mâe jaan" diyeyim.