Translate.vc / Portuguese → Turkish / Médico
Médico translate Turkish
27,763 parallel translation
O médico legista disse que morreu por causa de uma doença cardíaca não diagnosticada.
Adli tabip teşhis edilemeyen bir kalp rahatsızlığından hayatını kaybettiğini söyledi.
- Sei que sim, mas é melhor um médico examinar isso.
Bence de ama emin olmak için bir doktora baktır.
Ela deveria ir mesmo ao médico.
Kesinlikle doktora gitmeli.
Quando vi um caroço no meu peito morri de medo do que o médico poderia dizer.
Göğüsümdeki yumruyu öğrendiğimde doktor ne der diye paniklemiştim.
Deverias ir mesmo ao médico.
Her neyse. Cidden doktora gitmelisin.
Foste ao médico o ano passado por causa das costas.
Geçen sene sırtın için gitmiştin.
Mãe, é normal ficar com medo de ir ao médico. - Qualquer um ficaria.
Doktordan korkman doğal bir şey, herkes korkar.
E se houver a hipótese de esta Wiccan-pedia não funcionar, vais ao médico?
Karı-koca ilacı işe yaramazsa lütfen doktora gider misin?
Pela última vez, não preciso de um médico.
Son kez söylüyorum, doktora gerek yok.
A tua salada de bruxaria tem 24 horas para funcionar. Se não, vamos ao médico.
Karı-koca ilacının yaraması için 24 saat bekleyelim eğer işe yaramazsa doktora gidelim.
Devias ver um médico.
Bir doktora gitmelisin.
Certo. Vais ver um médico.
Tamam, bir doktora görünüyorsun.
Um médico de pessoas vivas.
Gerçek, yaşayan insan doktoruna.
De acordo com o médico legista a cabeça da vítima... foi cortada por uma lâmina afiada.
Otopsiye göre kurbanın kafası oldukça keskin bir kılıç tarafından kesilmiş.
A menos que um de vocês seja médico.
Siz çocuklaran biri doktor değilseniz.
Eu falaria com um médico para lhe receitar antibióticos.
Ben olsam doktorumla antibiyotik almak için konuşurdum.
Sete pessoas. E precisamos de um médico no pássaro. Receberam?
7 kişiyiz, helikopterde doktor bulunsun, anlaşıldı mı, tamam.
Chegou o médico, amigo.
- Sıhhiye geldi.
Não, Charlie, eu consigo andar. Não preciso do médico.
- Yürüyebilirim Charlie, sedye istemez.
Não. Vou buscar o estojo médico do Doc e um pouco de água.
Hayır, doktorun sıhhiye çantasını ve suyunu alacağım.
Vasquez, estojo médico, já!
Vasquez, sıhhiye çantasını getir!
Depois da tareia que levaste, ao menos levaram-te a um médico.
Dayak yedikten sonra en azından seni hastaneye getirdiler.
Não preciso que o Avi me leve ao médico.
Avi'nin beni doktora götürmesine gerek yok.
Lembras-te daquele médico coreano?
Şu sıska Koreli doktoru hatırlıyor musun?
Aquele médico... é o seu oncologista?
Şu doktor. Onkoloğun mu?
É uma senhora do consultório do seu médico.
- Doktorunun ofisinden bir kadın.
Eu disse ao médico que tomei os meus comprimidos para o coração.
Doktora kalp ilaçlarımı aldım demiştim.
Muito bem, então, temos algumas esposas zangadas que almoçam juntas, e a palavra de um médico contra a da Tessa - que este tipo tomou a medicação correcta.
Tamam, elimizde sık sık birlikte yemeğe giden iki kızgın eş ve adamın ilaçlarını aldığına dair doktora karşılık Tessa var.
Preciso de um médico.
Bir doktora görünmeliyim.
Havia uma data de emails do médico dela.
Doktorundan gelen bir sürü mail vardı.
Temos que sair agora para levar a Sophie ao médico e ainda chegar ao aeroporto ao final da tarde.
Sophie'yi doktora götürüp öğlene kadar havaalanına yetişmek için çıkmamız gerek.
- Então, és médico a sério?
Tam gün mesai doktoru falan mısın?
Não és médico, és um assassino, um Regressado.
Sen doktor değilsin, bir katilsin. Bir hortlak.
Pensam que só é preciso inteligência para ser médico, não, não.
İnsanlar doktor olmak için sadece zekâ gerektiğini düşünür. Ama hayır.
Um médico a sério vai além dos limites.
Gerçek bir doktor sınırları zorlar.
O médico vai procurar até encontrar e depois arranca-ta.
Doktor da bunu bulana kadar araştırır ve onu söker çıkartır.
Não estamos num hospital. O Reggie não é médico.
Burası gerçek bir hastane değil, Reggie de gerçek bir doktor değil.
- Se não é médico, é...
- Bir doktor değilse...
Sentia-me melhor com autorização do médico.
Doktoru onay verseydi daha rahat hissederdim.
Daí o diálogo saudável e aberto entre doente e médico importar.
Bu yüzden sağlıklı ve açık bir hasta doktor ilişkisi çok önemlidir.
O médico quer entender-te.
Doktor sadece seni anlamak istiyor.
O médico garantiu que já não sente dor.
Artık acı çekmediğine dair doktor garanti verdi.
Nunca fui médico, embora tenha estudado cirurgia.
Hiç gerçek bir doktor olmadım. Ama ameliyat üstüne çalıştım.
O médico-legista disse que ia a correr que escorregou e foi atropelado.
Sorgucu yargıç raporuna göre koşarken toprak setten düşmüş - ve ona bir kamyon çarpmış.
Até lá, sou o médico-legista com SPT.
O zamana kadar bana TSSR adli tabip de.
Por isso, escolhemos o agricultor, o professor, o médico, o polícia...
O yüzden bunun yerine ; çitfçi öğretmen, doktor, polis çalışmasını bilen erkek ve kadınları seçtik.
Mas soube que há outra vez um médico na cidade.
Ama kasabada yeni bir doktor olduğunu duydum.
É médico, não é?
Siz doktorsunuz, değil mi?
Mas um médico de uma cidade pequena, o médico de uma cidade pequena, vai ser procurado pelas pessoas para obterem respostas.
Ama bir küçük kasaba doktoru olduğu için küçük bir kasabanın tek doktoru olduğu için insanlar cevapları onda arayacak.
O médico disse-me que não tem conectividade neural. Então não sentes nada? Não, sinto muita coisa.
Hodgins benden gerçeği sakladı doktoru bana sinir bağlantılarının olmadığını söyledi herhangi bir şey hissetmiyor musun hayır bir çok şey hissediyorum kızgınlık öfke biraz da alaycılık fakat sonuncusunun his mi yoksa gerçekten huysuz bir davranış mı olduğunu bilmiyorum bir davranış teşekkürler aydınlattığın için teşekkürler
O médico diz que precisa de descanso.
- Doktor dinlenmesini söyledi buna uyacaksın.