Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mérlin
Mérlin translate Turkish
2,113 parallel translation
Não deve ter sido fácil, desmascarar o Merlin daquela maneira.
Merlin'i böyle teşhir etmek senin için kolay olmamalı.
O Gaius que eu conheço nunca ansiaria pelo enforcamento do Merlin, independentemente do que ele tivesse feito.
Benim tanıdığım Gaius, her ne yapmış olursa olsun Merlin'in asılışını asla dört gözle beklemez.
O Merlin disse a verdade.
Merlin doğruyu söylüyordu.
O Merlin está a preparar um plano.
Merlin'in bir planı var.
Não tem piada, Merlin. Não, não, claro que não.
Komik değil Merlin.
E devo assegurar-vos que o Merlin está completamente inocente.
Şunu da söylemem gerekiyor ki, Merlin tamamen masumdur.
Visto que soltar o goblin foi culpa tua, Merlin, não sei bem se mereces agradecimentos.
Cini serbest bırakanın sen olduğunu düşünürsek Merlin herhangi bir teşekkür hak ettiğini zannetmiyorum.
Merlin...
Merlin.
O Merlin deve estar a voltar.
Merlin şimdiye dek dönmüş olmalıydı.
O seu nome é Merlin.
Onun adı Merlin.
Estás a aprender, Merlin.
Öğreniyorsun Merlin.
Tinhas de abrir essa bocarra, não é, Merlin?
O koca ağzını açmak zorundaydın, değil mi Merlin?
Merlin! Atrás de ti!
Merlin, arkanda!
- Merlin.
- Merlin.
Merlin, traz-me água fresca toalhas, uma agulha e fio de seda.
Merlin bana temiz su, havlu, iğne ve ipek iplik getir.
Este é o meu servo, Merlin.
Bu benim hizmetkârım Merlin.
Merlin!
Merlin!
Obrigado, Merlin.
Sağ ol Merlin.
Merlin, acho melhor vires comigo.
Merlin, benimle gelsen iyi olur.
- Merlin, o Sir Oswald é um cavaleiro.
Merlin, Sör Oswald bir şövalye.
O Merlin já devia ter voltado.
Merlin şimdiye dek dönmüş olmalıydı.
Estás bem, Merlin?
Sen iyi misin Merlin?
Intercedi para proteger o Merlin.
Merlin'i korumak için müdahale ettim.
Merlin, a tua preocupação com o meu bem-estar é comovente.
Merlin, iyiliğim için endişelenmen gözlerimi yaşartıyor.
Merlin.
Merlin.
- Merlin...
Merlin...
Porque é que nunca confias em mim, Merlin?
Neden bana hiç güvenmiyorsun Merlin?
- Eu sou o Merlin.
- Ben Mer- -
Quero mostrar-te uma coisa, Merlin.
Sana bir şey göstermek istiyorum Merlin.
Merlin...
- Merlin?
Merlin aconteceu alguma coisa que não me estejas a contar?
- Merlin... - Bana anlatmadığın bir şeyler mi oldu?
Apesar de algum mérito ser do meu servo, o Merlin.
Ama tabii bir kısmı Merlin sayesinde oldu.
Merlin, tens de ter cuidado.
Dikkatli olmalısın Merlin.
- Calma, Merlin.
- Sakin ol Merlin.
Merlin, acho que estás a exagerar.
Merlin, bence abartıyorsun.
Merlin...
Merlin...
Quase nunca tens razão, Merlin, mas esta é uma das raras ocasiões.
Sen pek haklı çıkmazsın Merlin, ama bu o nadir durumlardan biri.
Não sabemos quando vai acontecer, Merlin.
- Nasıl? Merlin, ne zaman olacağını bilmiyoruz.
Sim, e um preparado de pulmonaria officinalis.
Evet ve Pulmonaria karışımı. Ciğerotu Merlin.
Pulmonária, Merlin.
Çeyrek ons al.
A culpa não foi tua, Merlin.
- Senin suçun değildi Merlin.
O cinto com a espada, Merlin.
Kılıç kemerim Merlin.
Mudar o futuro não é uma coisa simples, Merlin.
Geleceği değiştirmek basit bir mesele değildir Merlin.
Merlin, ainda não aprendeste nada?
- Hiçbir şey öğrenmedin mi Merlin?
Merlin? O que se passa?
Merlin?
O seu nome é Merlin.
Onun adı... Merlin.
Descobre o que se passa.
Sorun neymiş öğren. Ve Merlin?
E, Merlin... o mais depressa que puderes.
- Acele et.
Tenho sim, Merlin.
Yalnızım Merlin.
- Vai apenas com o Merlin e a Gwen.
Gwen ve Merlin'le geliyor. Harika.
Merlin?
Merlin!