Translate.vc / Portuguese → Turkish / Mô
Mô translate Turkish
8,050 parallel translation
Mô, chegamos, tenho que ir andando.
Geldik tatlım. Artık kapatmam gerekiyor.
Os Mo-mo-mo-monstros!
Kutucüceleri
Egito Antigo 1332 a.C.
Eski Mısır - MÖ. 1332 Eski Mısır.
A Guerra de Troia 1184 a.C.
Truva Savaşı - MÖ. 1184
Então descreve-mo.
Onu bana tarif et o halde.
Disseste-me que era um segredo de família e divulgaste-mo sem mais nem quê.
Bana bu bir aile sırrı dedin ve hemencecik söyleyiverdin... Pat diye.
Deixa-mo aqui.
Sen oraya koy.
O Hank vai dar-mo mesmo antes de chegarmos a casa.
Hank, daha eve bile gitmeden onu bana verecek.
Elas dizem-mo.
Bana söylüyorlar.
"Então gostas da escola este ano?" Foi assim que tu soaste A sério, cala-te!
"Bo sono okollo oron oyo mo?" Aynı böyle konuşuyorsun.
Prefiro fazer a colheita do planeta amanhã a deixar que ela mo tire.
Bu gezegeni yarın hasat edeceğim kız kardeşim onu benden almadan önce.
Ele disse-mo antes de me ter atirado para fora da nave.
Beni hava girişinden atmadan hemen önce söyledi.
Quando mo descreveram, lembrei-me logo do teu noivo.
Onu tarif ettiklerinde nişanlına çok benzediğini fark ettim.
Deram-mo.
Bana verildi.
E ele tirou-mo.
Ve o, oğlumu benden kopardı.
Foi o Wes que mo deu. - Ah, e o que vão vocês fazer esta noite
- Bu gece ne yapıyorsunuz?
Por isso, consegues-mo?
Peki benim için parayı bulabilir misin?
Dá-mo!
Ver o parayı bana.
O Morales entregou-mo.
Morales beni atadı.
Dê-mo cá.
Bana ver.
Já mo disseram.
- Biliyorum. Söylemişlerdi.
- Olá, Mo.
- Selam Mo.
BEIJO, MO.
Öptüm. " Mo.
- Sim. - Quanto tempo ele vai fazer isso, Mo?
- Ne kadar yapacak ki onu Mo?
- Porque somos família, Mo.
- Çünkü biz bir aileyiz Mo.
- Sai da frente, Mo!
- Çekil ayak altından Mo!
- Lamento pela, Mo.
- Mo için üzgünüm.
Não, a Mo não quer que o assine.
- Hayır, Mo bunu imzalamamı istemiyor.
Não, a Mo não queria que assinasses naquela altura.
- Hayır, Mo o zaman imzalamanı istemiyordu.
Sim, vai ser tudo sobre a Mo.
Evet, tüm mevzu Mo olacak.
- Dá-mo, por favor.
- Lütfen, alabilir miyim?
És a segunda pessoa que mo diz.
Bunu bana söyleyen ikinci kişisin
Dá-mo cá.
Ver çabuk.
Eu não sou um fiel amigo, porra!
Ben Ke-mo sah-bee değilim ama!
Cha... Mo... Me...
Benim adım Katniss Everdeen.
O Boggs deu-mo a mim.
- Boggs, onu bana verdi.
Porque é que mo deste?
Neden bana verdin ki?
Ninguém mo deu.
Kimse vermedi!
Dê-mo.
Bana ver.
Está bem, tire-o. Dê-mo cá.
Tamam çıkar hadi ver ceketi.
Três contabilistas diferentes tentaram explicar-mo.
Üç muhasebecim de bana bunu açıklamaya çalışıyordu.
Porque é que não mo disseste durante tantos anos?
Neden bunu bunca yıl söylemedin?
A vaca faz "mu", o bode faz "mé".
İnekler mö'ler, atlar kişnerdi. İnsanlar o zamanlar bunları konuşurdu.
Mudare-mo-nos para Bakersfield.
Bakersfield'e taşınacağız.
Bem, não mo relembres.
Tamam. Daha fazla kurcalama.
Todos os dias, levanta-mo-nos e fazemos o mesmo... uma e outra vez, como isto.
Her gün sabah uyandığımızda kalkıp aynı şeyi yapacağız tekrar ve tekrar, aynen böyle.
Porque não mo sussurras? Quantos foram, Jim?
Neden kulağıma fısıldamıyorsun?
E ao mesmo tempo que você estava a usar o meu nome, eles retiraram-mo.
Ve aynı anda siz benim adımı kullanıyordunuz, işimi elimden aldılar.
Deixe-mo-nos de tretas.
Kim olduğumuzu biliyorsun.
Encontrá-mo-lo e seguimo-lo.
İşaretliyoruz.
Não sentí quando mo tirastes.
Hiçbirşey hissetmedim.