English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Nah

Nah translate Turkish

461 parallel translation
Nah, fooei!
Nah, phooey!
Pensei que fosse um deserto seco a maior parte do tempo. Nah...
Ben çoğu zaman bir çölden ibaret olduğunu düşünürdüm.
E a menina, Wah-kay-nah.
Ve kız, Wah-kay-nah...
- Wah-kay-nah.
- Wah-kay-nah.
Wah-kay-nah.
Wah-kay-nah.
E um deles é muito grande e alto, como o tio Harry.
Bir tanesi nah böyle kocaman, Harry amca gibi.
Aposto que não vês nem a minha camioneta, e está mesmo ali.
Eminim tam orada duran kamyonetimi de görmüyorsundur... Nah tam orda işte.
Nah, ele somente é outro John mudo.
Yok, sadece şu sersem heriflerden biri.
O raio é que esvazio.
Nah boşaltırım.
Como estão, rapazes?
Nasıl gidiyor, gençler? Nah, nah, nah.
Vão só levar com as bolas rápidas dele e amolgar uns carros no parque.
Nah. Onun en hızlı toplarını yiyecekler ve park yerindeki bazı arabalar hurdaya dönecek.
Nah, fica com isso.
Yo, sende kalsın.
- Nah, meu, não acredito nisso.
- İnanmıyorum.
- Faz mais um pouco. - Nah.
- Biraz daha yap.
Nah, eu acho que nos safamos.
Bunu başaracağımıza eminim.
Nah... apresentar queixa... se o fizer ainda me matam mais.
Hayır, bunu yapamam. O zaman beni kesin öldürürler.
Nah-ah.
II Ih.
Limpo que nem merda, seu imbecil do raio!
Nah suçlayamaz! Geri zekalı!
- Nah. Isto e mais divertido!
- Hayır, bu daha eğlenceli
Nah, nunca começa com uma carta ( letter ).
Kahvaltı hiç harf ile başlar mı?
Nah, não podia ser você.
Yok, sen olamazsın.
Nah, ele é demasiado astuto.
Hayır, o kurnazın teki.
Nah, não muito.
Hayır, artık ağrımıyor.
Nah.
Hayır.
Ouve-se falar, que podes ser uma excelente escolha para ser nomeado o Designer da comida aditivada este ano. - Nah...
Sanırım Yılın Katkı Maddesi Tasarımcısı adaylarından biriymişsin.
- Não!
- Nah!
Uma ova!
Nah bayıldı!
Não, muito piroso.
Hmm? Nah, çok mısırlı.
Posso aterrar com a cara e acabar parecido contigo.
Nah. Yüzüm zarar görüp en sonunda senin gibi olabilirim.
Devo estar a ficar maluco.
- Çıldırmış olmalıyım. - Nah!
Ele tinha uma pila velha e grande como o caraças.
Ve, şey... bu zencinin nah bu boyda, devasa bir aleti vardı.
- Não apanharam nada!
- Nah yakaladınız!
Se eu fosse mulher, não iria comigo de maneira nenhuma.
Hatun olsaydım kendimi arabaya nah alırdım.
- Ele pegar um cachorro.
Nah, yavruları teslim ediyor.
Naaa.
Nah.
Ajuda-os a reencontrarem o eanae-eharatou-nah-duleve.
Onlara eanae-eharatou-nah-duleve`larını bulmaları için yardım et.
"Presidente Simpson declara paz mundial"
Nah.
Nãa, eles queriam alguém bom.
Nah, Daha iyi birini arıyorlarmış
Nah, irmão.
Hayır kardeşim.
Nah, eu ainda não Comecei a fazer Nada'.
Senden geçti kardeşim.
Nah, aquela mulher me deixa
O kadını boş ver.
Nah, isto não é certo.
Hayır, bu doğru olmaz.
Não sabia.
Nah, not a gang.
- Nah!
- Yo!
Tem olhos amarelos e uma boca assim... e tem dentes grandes assim e faz barulho.
Dolabın içinde. Sarı gözleri var. Ağzı da nah bu kadar.
Não.
- Nah.
Nah! Oh, voce quer usar o banheiro.
Banyoyu kullanmakmı istiyorsun.
Nah... Continua.
- Hayır.
Ele não gosta disso.
Nah, onu yemek istemiyor musun.
- É divertido!
Nah!
Acenem...
# Na na nah nah # # Yürrrrüüüüü #

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]