Translate.vc / Portuguese → Turkish / Nanny
Nanny translate Turkish
137 parallel translation
Deves dizer adeus, princesa. A nanny está à espera.
Artık "hoşçakal" demelisin.
Bem, Nanny.
Ooo, Nanny.
- Hei, Nanny.
- Hey, Nanny.
Nanny, cuida do Sr. e da Mna. Amberly.
Nanny, Mr.and Miss Amberly ile ilgilen.
- Nanny.
- Nanny.
Nanny disse-me tudo em muitas palavras.
Nanny ne olduğunu bana bir çok kereler söyledi.
Nanny contou-me toda a sordida historia.
Nanny bana bütün bu iğrenç hikayeyi anlattı.
De Nanny.
Nanny'den.
Nanny Ordway.
Nanny Ordway.
Lucia, aquela outra mulher, Nanny Ordway... estão todos a mentir menos tu.
Lucia, diğer kadın, Nanny Ordway - Hepsi yalan söylüyor, sen hariç.
Nanny não se suicidou.
Nanny intihar etmemiş.
Evidentemente não quero desrespeitá-la agora que está morta... mas aquela Nanny era absolutamente uma rapariga determinada.
Ben bir ölünün arkasından saygısızlık etmek istemem ama... Nanny çok içten pazarlıklı bir kızdı.
- Vieste por causa da Nanny suponho.
- Sanırım Nanny için geldin.
Ela disse-lhe que eu era tio da Nanny.
Onlara Nanny'nin dayısı olduğumu söylemiş.
- És tio da Nanny?
- Sen Nanny'nin dayısı mısın?
- Ela é filha da minha irmã.
- Nanny kız kardeşimin kızıydı.
- Isso mesmo, matou-a. Ela foi assassinada.
- Doğru, o'nu öldürdü, Nanny öldürüldü.
Contou-me tudo a teu respeito e de Nanny.
Nanny ve senin hakkında konuştu.
E então, quando isto começou com a Nanny... era como uma vida nova para mim... amado assim, e sendo tratado com, verdadeiro respeito.
Nanny ile ilişkime gelince... Benim için yepyeni bir hayat başladı - Sevilmek, sevmek, saygı görmek.
Nanny, querida... se ao menos houvesse uma maneira razoável de nós... - Mas agora, há, se me amas mesmo. - Como?
Nanny, sevgilim... bizim için tek makul yol ama şimdi var, eğer beni yeterince seviyorsan.
Ela então acalmou-se, mas continuou a insistir naquela louca idéia.
Nanny sonra sakinleşti, ama hala düşüncesinde israr ediyordu.
- Mas não pode ser assim, Nanny.
- Ama bunu böyle çözemeyiz, Nanny.
Por favor, Nanny, estás a portar-te como uma idiota.
lütfen, Nanny, Aptalca davranıyorsun.
Bem, tomei isso como certo, ele voltou para casa inesperadamente... e ela disse-lhe o que ia fazer.
eve umulmadık şekilde geldi diyelim... Nanny de ona her şeyi söyledi farzedelim...
Eu sabia que havia alguém, mas não fazia idéia que fosse ela.
bir kadının olduğunu biliyordum ama Nanny olduğunu bilmiyordum.
Não sabia nada acerca do Brian e ela.
Brian ve Nanny ile ilgili hiç bir şey bilmiyordum.
Então o que achas, Nanny?
Evet ne düşünüyorsun, dadı?
A ama tinha saído.
Nanny gitmişti.
Nanny, gostaria de pensar que sim.
Dadıcığım, hiç sanmıyorum.
Nanny, qual você está chamando?
Dadı? Hangisini çağırıyorsun?
Nanny, o que faz acordada?
Dadı, ne yapıyorsun?
Sinto algum afeto... Sinto afeto, por exemplo, por Nanny.
İçimde bazı duygular var örneğin, dadınıza karşı bir sevgi besliyorum.
Finalmente, o rapaz foi entregue aos cuidados de parentes e de uma nanny.
Sonunda onu elinden akrabaların ve bakıcı aldı.
Finalmente o rapaz foi entregue aos cuidados de parentes e de uma nanny.
Sonunda onu elinden akrabaların ve bakıcı aldı.
- Nanny Buttercup!
Nanny Butteacup!
A Nanny?
Dadıyla.
Fugiu com a Nanny Maureen.
Gillian, Nanny Maureen'le kaçtı.
Era nanny.
Bir dadıydı.
Que faz uma nanny?
Dadı ne yapar?
Foi uma enfermeira ou uma nanny que o adoptou, alguém que sabe tomar conta dele.
Sanırım Fuzzy'i evlatlık alan bir hemşire ya da bir dadıydı. Ona bakabilecek biri.
A verdade é esta, a culpa é da minha avó, a Avozinha Barone.
Sana doğruyu söyleyeceğim. Hepsi ninemin suçu. Nanny Barone'un.
Ah, claro, a Avozinha Barone, a mulher que trouxe a disfunção para a América.
Evet tabii, Nanny Barone. Amerika'ya işlev bozukluğunu getiren kadın.
Se eu gritasse para o fazer parar, a Avozinha Barone ralhava comigo por estar a gritar.
Ve eğer onu durdurmak için çığlık atarsam, Nanny Barone gelip çığlık attığım için bana bağırırdı.
Pois. Tinhas mesmo que torturar o Ray em casa da Avozinha Barone?
Nanny Barone'un evinde neden Ray'e işkence yaptın?
No apartamento pequenino da Avozinha Barone em Yonkers.
Nanny Barone'un Yonkers'daki küçük dairesinde.
A Avozinha Barone, o apartamento, o sofá-cama.
Nanny Barone'u, daireyi, çek-yatı.
Nessa noite, a Charlotte quebrou o padrão, numa refeição com o Eric do ioga, em que descobriram um amor mútuo por reprises de "Nanny the Professor".
O gece Charlotte kısır döngüsünü kırmaya çıktı. Uzun araba gezileri ve "Dadı ve Profesör"'filminin tekrarlarına bayıldıklarını keşfettikleri, yogadan Eric'le bir yemeğe çıktı.
"Hootenanny" de merda.
"Lanet olası Hooten nanny".
"HOOT-fodido-NANNY"!
"Lanet olası Hooten nanny".
- O que há de errado comigo, avózinha?
- Bende yanlış olan nedir Nanny?
Nanny.
Dadı!