Translate.vc / Portuguese → Turkish / Narvik
Narvik translate Turkish
98 parallel translation
Bombardearemos as vossas cidades Varsóvia Narvik, Roterdão.
Göreceksiniz. Şehirlerinizi bombalayacağız Barcelona gibi Varşova Narvik, Rotterdam gibi.
Dakar, Nafik, Berna e Singapura.
Dakar, Narvik, Derne ve Singapur.
Propôs acabar com o fornecimento de minério de ferro à Alemanha, que ia da Suécia para o porto norueguês de Narvik e era transportado para a Alemanha, por águas neutras norueguesas.
İsveç'ten çıkarılan ve Norveç'teki Narvik limanı üzerinden Almanya'ya sevkedilen stratejik demir cevheri akışının önüne geçmek istiyordu. Tarafsız da olsa, yükleme ve sevkiyat Norveç üzerindendi.
Churchill queria minar as águas e se Narvik fosse capturada, podia usá-la como base para ajudar a Finlândia contra a Rússia comunista.
Churchill, bir yandan Norveç karasularının mayınlanmasını istiyor bir yandan da eğer Narvik ele geçirilirse, Komünistlere karşı Finliler'e yapılacak yardımlar için bir lojistik üs olarak kullanılabileceği düşünsesini taşıyordu.
Mas Churchill não desistira de Narvik e foi lá que ocorreu a primeira batalha.
Ama Churchill'in aklı hala Narvik'teydi. İlk muharebenin yaşandığı yer de orası oldu.
A Marinha bombardeou Narvik e os contratorpedeiros alemães também atacaram.
Müttefik donanması Narvik'i bombaladı. Limandaki Alman destroyerleri de bombardımandan nasibini aldı.
Tencionávamos atacar a Rússia através da Noruega, de Narvik, o que levou ao desembarque em Narvik, e tínhamos planos para atacar as refinarias de Baku, a partir da Síria.
Norveç üzerinden Rusya'ya saldırıya dair bir planımız mevcuttu. Ki Narvik çıkarması da bu nedenle yapılmıştı. Bakü ve Suriye arasındaki petrol havzalarına saldırı planımız mevcuttu.
O Alto Comando Alemão informa : A situação perto de Narvik não sofreu alterações.
Alman Yüksek Komutası Narvik yakınlarındaki durumun değişmediğini bildiriyor.
Nós ainda não conquistámos uma única cidade desde que nos retirámos de Narvik.
Narvik'den çekildiğimizden bu yana tek kasaba dahi ele geçiremedik.
De todos os lugares onde trabalhou... Newfoundland, Baffin Bay, Glasgow, Liverpool, Narvik...
Çalıştığı her yerden Newfoundland, Baffin Bay, Glascow, Liverpool, Narvik...
Não, não vou olhar. - Fanny, 32, Narvik.
- Fanny, 32 yaşında, Narvik.
O ferro é indispensável para o esforço de guerra alemã e 50 % do seu minério de ferro sueco é embarcado no porto de Narvik, na Noruega.
Wehrmacht iki gün içerisinde Oslo'yu ele geçirmişti. Hitler, demir sevkiyatının korunmasını istiyordu.
A "Rota do Ferro" é temporariamente fechada.
- İngiliz seferi birlikleri Narvik'in haliç kıyısına varmışlardı.
Mas o Corpo Expedicionário terá que abandonar Narvik e durante o resto da guerra, carregamentos em comboios com minério de ferro sueco alimentarão a máquina de guerra alemã.
Bu zafer, Fransız ve İngilizlerin moralini oldukça düzeltmişti. "Kazanacağız çünkü biz en güçlüyüz."
A 9 de Maio de 1940, Hitler deixa Berlim no seu comboio particular, em direcção a oeste para o novo quartel general próximo à fronteira francesa.
Ama günler içerisinde seferi birlikler Narvik'i terk etmişti ve savaşın geri kalanında İsveç'in katmer katmer demir cevherleri Alman savaş makinelerini beslemişti. 9 Mayıs 1940.
Estou a pegar nas análises da Walker às amostras de Narvik.
- Walker'ın NARVIK A ve B araştırmalarını inceliyorum.
Ele injetou 0,2 ml de Narvik-A.
0.2 santilitre NARVIK-A aşılamış.
Lote 15, 0,2 ml de Narvik-B.
15. döl, 0.2 santilitre NARVIK-B.
As cobaias do Narvik-A foram dizimadas.
NARVIK-A deneklerinin çoğu öldü.
E o Narvik-B?
- Peki NARVIK-B?
As cobaias do Narvik-A morreram de uma forma horrível :
NARVIK-A denekleri korkunç bir şekilde öldü.
As cobaias do Narvik-B sobreviveram.
NARVIK-B denekleriyse ölmedi.
Nenhum NARVIK-A ou B mostrou ser patogênico.
Mevcut veri tabanlarında NARVIK-A ve NARVIK-B gibi bir patojen bulunmuyor.
O NARVIK-B é o que criou a população de ratos, não é?
Farelerdeki vektör oluşumuna sebep olan tür NARVIK-B'ydi, değil mi?
Podemos inserir as instruções e reprogramar o vírus Narvik para que se autodestrua.
Bu talimatları aktararak NARVIK'i kendini yok etmesi için yeniden programlayabiliriz.
- Mas nós não temos o Narvik.
Ama elimizde NARVIK virüsü yok.
Numa luta justa, o Narvik transforma-se para repelir tudo, certo?
Adil bir karşılaşmada ne kullanırsak kullanalım NARVIK mutasyon geçirip onu geri püskürtecek, değil mi?
O Narvik desapareceu.
- NARVIK yerinde değil.
ENTREGAR O VÍRUS NARVIK E CURA.
1. NARVIK virüsünü ve tedaviyi getir. 2.
Estamos assim, porque vocês trouxeram o Narvik de volta para a base.
NARVIK'i üsse geri getirdiğiniz için bu durumdayız.
Sem o Narvik, não haveria uma cura.
NARVIK'i getirmeseydik tedavisi hiç olmayacaktı.
Não vão permitir a destruição do Narvik, nem da cura.
NARVIK'in ya da tedavinin yok edilmesine müsaade etmezler.
Isto é o NARVIK-B.
NARVIK-B taşıyor.
O NARVIK é um mecanismo de transporte. Mas, não existe nenhuma conspiração, Dr. Farragut.
NARVIK, taşıma amaçlı tasarlanmış bir sistem ama bunun arkasında gizli bir amaç yok Dr. Farragut.
O que é que você colocou na estirpe NARVIK-B que o transformou?
Onun dönüşmesine sebep olan NARVIK-B örneğine ne eklediniz?
Narvik-B, o vírus que transforma as pessoas em...
NARVIK-B, insanları şeye dönüştüren...
Estão a sofrer uma degeneração celular prolongada e fatal devido ao Narvik-A. - Piso E.
NARVIK-A türünün sebep olduğu uzun süreli ve ölümcül doku ölümlerinden muzdaripler.
O Dr. Adrian prepara-se para deixar a base com as amostras desaparecidas do Narvik.
Dr. Adrian, kayıp NARVIK örneklerini de alıp üsten ayrılıyor.
Se o Narvik sair do Círculo Polar Ártico, não há nada a fazer, milhões de pessoas vão morrer.
NARVIK, Kuzey Kutup Dairesi'nden çıkacak olursa bunun dönüşü olmaz. Milyonlarca insan ölür.
Porque levou o Adrian o Narvik todo?
Peki Adrian neden NARVIK örneklerinin tamamını götürdü?
O Narvik.
NARVIK.
Acabou-se, não há mais Narvik.
Artık bitti. NARVIK yok.
Tem amostras originais do Narvik?
- Elinizde NARVIK'in orijinal örneği mi var?
Como é que chegamos lá para destruir as amostras do Narvik?
- Taş gibi sağlam. Peki kalan NARVIK örneklerini yok etmek için aşağıya nasıl ineceğiz?
Temos de encontrar o Narvik.
NARVIK'i bulmamız lazım.
Foi por isso que criou o Narvik para a Ilaria?
NARVIK'i Ilaria için bu yüzden mi yaptın?
Parece o Narvik. Como raio é que saiu da base?
NARVIK gibi görünüyor ama üsten dışarı nasıl çıktı?
Conheço uma mulher em Narvik.
Narvik'te bildiğim bir hatun var.
O Corpo Expedicionário franco-britânico chega ao fiorde de Narvik.
Demir, Almanlar için savaşın vazgeçilmez parçasıydı ve demir cevherinin yarısı İsveç'ten geliyordu.
Após um mês de combates, os aliados tomam Narvik.
Sözde tarafsız bir ülkeydi ve Norveç'in Narvik limanından sevk ediliyordu. Fransız
Essa victória é boa para o moral francês e dá credibilidade ao seu lema :
Bir ay savaştıktan ve 5 bin ölü ve yaralıdan sonra Narvik'i almışlardı. Müttefikler gururla bağırıyordu :