Translate.vc / Portuguese → Turkish / Naõ
Naõ translate Turkish
24,814 parallel translation
- Voce nao pode ir ate la!
- Oraya çıkamazsınız!
Eu nao sei o que esta acontecendo aqui, mas deixe-me começar com um pouco de desculpas.
Ne olduğunu tam bilmiyorum ama bir özürle başlamak isterim.
E o corpo que iam navio de volta para Londres nao era dela.
Ve Londra'ya göndermeleri gereken ceset onun değildi.
Eu nao sei, esta cidade, e.
Bilmiyorum, bu şehir...
Eu nao sei, só fica mais aspera.
Bilmiyorum, gittikçe kabalaşmış...
e uma menina diferente, nao e Sam.
Burdaki farklı biri, Sam değil.
Acho que nao.
Hiç sanmıyorum.
E eu nao estou pedindo para voce novamente.
Sana bir daha söylemeyeceğim.
Bem, nao e tao simples.
O kadar kolay değil.
- Oh, nao e?
- Öyle mi?
Eu nao posso imaginar o que voce esta passando.
Neler yaşadığını tahmin bile edemiyorum.
Minha filha nao esta morta.
Benim kızım ölmedi.
O corpo que iam navio de volta para Londres nao e Samantha.
Londra'ya gönderecekleri ceset Samantha'nın değildi.
Ele nao esta me contando tudo.
Bana herşeyi anlatmıyor.
Veja, ele nos deu uma declaracao completa hoje. E felizmente ele nao e apresentar queixa vai fazer.
Gördüğünüz gibi, bugün ifade verdi ama herhangi bir şikayette bulunmadı.
Bem, nao e tao grande sobre ele?
Neden böyle bir şey yaptı ki?
Olha, eu nao ir la para causar problemas.
Oraya olay çıkarmak için gitmedim.
nao se preocupe, cara. Eu vou estar aqui.
Merak etme dostum, burda olacağım.
nao ha muito sobre ela.
Hakkında pek bir bilgi yok.
Eu nao sei, e difícil dizer, mas o calcario pode estar falando a verdade.
Bilmiyorum, söylemesi zor ama, içerdeki adam doğru söylüyor olabilir.
Agora que seria uma boa ideia, nao acha?
Sence bu daha güzel bir fikir değil mi?
nao se preocupe, eu estou nele.
Merak etmeyin, ilgileniyorum.
Veja, eu nao penso assim, porque agora, Pela primeira vez, eu tenho policiais malditos todo minha casa.
Gördün mü, hiç sanmıyorum, çünkü ilk defa evimin çevresinde polisler mevzilenmiş durumda.
Oh, nao e mesmo?
Ya, öyle mi düşünüyorsun?
Claro que tem um monte de plastico para a 25 - Year-Old, voce nao acha?
25 yaşındaki bir kıza göre gayet fazla kart var, sence de değil mi?
As meninas gostam de fazer compras, nao e?
Kızlar alışverişi sever, değil mi?
nao temos certeza de nada.
Hiçbir şeyden emin değiliz.
Mante-lo funcionando, eu nao sei quanto tempo eu vou ser.
Burda bekle, ne kadar kalacağım belli değil.
nao, eu nunca a vi por aqui.
Hayır, buralarda hiç görmedim.
Ainda nao vi ela.
Hiç görmedim.
Agora, voce ja viu ela ou nao?
Şimdi söyle, gördün mü görmedin mi?
Ouca-me com atencao, eu nao estou jogando nenhum jogo aqui.
Beni iyi dinle, burda oyun oynamıyorum.
Mas se voce for, eu vou estar de volta para isso. E voce nao vai querer isso, voce me pegar?
Ama sen oynuyorsan, bunu için döneceğim ve bunu istemiyor olacaksın, anladın mı beni?
Eu nao posso acreditar que estou fazendo isso.
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
- Eu nao sei.
- Bilmiyorum.
Eu nao sei o que ela estava fazendo.
Ama ne yapıyordu bilmiyorum.
Eu nao, como, manter o controle dela, mas eu a vi.
Onu izleme gibi birşey yapmadım, ama orda gördüm.
Esses caras nao respondem bem ao arruaceiros.
Bu adamlar, holiganlara pek iyi davranmaz.
Eles nao vao responder a voce.
Sena karşı iyi tepki vermezler.
- nao ha caras.
- Arkadaşlar yok.
nao, nada de caras.
Hayır, erkekler olmaz.
Eu nao sei, olhe, eu só lhe disse que iria traze-lo aqui para falar com voce.
Bilmiyorum, bak, sadece seninle konuşabilir diye buraya getirdim.
Eu nao conheco esse cara, E pelo jeito, nao, isso nao e acontecendo agora.
Tanımıyorum o adamı, ve bu arada, bunu şu an olması imkansız.
Eu nao sei o que ele quer.
Bilmiyorum ne istediğini.
- Ei, eu nao sei voce, amigo.
- Hey, tanımıyorum seni dostum.
Mas voce nao sabe nada sobre isso, nao e?
Ama senin bununla alakan yok, değil mi?
nao, eu nao faria isso.
Hayır, yok.
Olha, eu nao tinha ideia sobre isso.
En ufak bir fikrim bile yok.
Eu nao sei por que voce esta fu.
Senin neden ben...
- nao me venha com merda.
- Yalan söyleme.
Nós nao queremos nenhum problema.
Sorun istemiyoruz.