Neat translate Turkish

Fixe.

Hey... Neat.

Porreiro, festa.

Neat. Hadi partiye gidelim.

Neat.

Etkileyici.

Neat?

Etkileyici mi?

Talvez a Jo tenha razão e tenha algo a ver com a feira de ciência.

Belki Jo haklıdır. Belki bu bilim fuarıyla ilgili bir şeyler olabilir. - Bunu GD'deki NEAT laboratuvarına götür.

Talvez devesse falar com outra pessoa do laboratório L.A.P.T..

Belki de şu NEAT laboratuvarından başka biriyle konuşmalıyım.

Quer sem água? ( neat )

Sek mi istiyorsun?

Muito limpo. ( neat )

Lütfen. tam sek.

A Blackbriar começou por ser um programa de vigilância NEAT.

Blackbriar Operasyonu NEAT gözetim programı olarak başladı.

Deixa-me... meu amigo... A gimlet, neat.

Arkadaşıma, şey cin getirin, sek.

And we can dress real neat from our hats to our feet

* Ve çok özenli giyinebiliriz, tepeden tırnağa *

Dê-lhe um uísque. Puro.

Bi viski ver ona, Neat.

Um Long Island, dois Landsharks, três Mojitos, Margarita sem sal, Chivas Neat e Rochas Jack.

Bir Long Island, iki Landshark, üç mojito bir tuzsuz margarita, bir sek Chivas ve bir de buzlu Jack.